Çağlayan Dergisi Kapak Resmi Analizi

Yazar Emin Osman Uygur

Emin Osman Uygur

Çağlayan dergisi farklı kapak tasarımı ile yayın dünyasında yerini alalı beş yıl oldu. 1979’da yayın hayatına başlayan Sızıntı misyonunun devamı olarak çıkarılan Çağlayan dergisi, bilim, kültür, inanç, edebi ve sosyal konulardaki güncel yazıları ile dikkat çekmektedir. Derginin kapak tasarımları ile içerik arasında doğrudan bir ilişki olmasa da ön ve arka kapaklarda yer alan dörtlükler, dergi okurlarına seçilen fotoğraflar eşliğinde güncel ya da genel mesajlar sunmaktadır.

Bu yazıda bu ilginç kapak tasarımları semiyotik bakış açısı ile analize tabi tutmaya çalışılacak. Dilimizde Göstergebilim olarak bilinen Semiyotik, hemen her alanda farklı veriler elde etmek için kullanılan bir disiplindir. Resim analizinde, sembol olarak görülen veriler, birer gösterge olarak ele alınır ve yorumlanır. Gösterge kavramı, var olan her şeyi ifade eder ve mesela dünya üzerindeki her şey anlamlandırılmak üzere var edilen birer göstergeden ibarettir. Kısaca göstergeler, birer trafik işaret levhası gibi kendileri için var değillerdir. Bu anlamda ağaç, çiçek, ateş, duman, güneş birer gösterge olarak düşünülebilir.

1.Aralık 2022
Ön Kapak

Bu resimde ilk anda bir sonbahar manzarası ile karşılaşılır. Sararmış, kırmızıya dönmüş yapraklar, bir mevsimin bittiğini gösterir. Yani resim bir sonbahar göstergesidir. Bu gösterge ölümü hatırlatır. Bu yönüyle resim simgesel bir özellik kazanır. Ancak resme biraz dikkatli bakıldığında arka planda dimdik ve yeşilliğini koruyan ağaçların varlığı da fark edilir.

İşte kapak resmini yorumlayan şiir de bu tema üzerine devreye girer. Ancak resimde bitkiler dışında hiçbir varlık yer almadığı için benzetme içerikli mesaj ile gerçek arasında geniş bir ilgi alanı olduğu hissedilir. Bu, her gözlemcinin farklı yorumuna açık bir durum demektir. Şiir güncel olaylar ve Çağlayan genel felsefesi çizgisinde okunursa şu anlamlara ulaşılabilir:

“Kader insanlık üzerinde bahar, yaz, sonbahar ve kış mevsimlerini dolaştırır. Burada tasvir edilen sonbahar her dönemde her tolumda görülebilen bir durumu temsil eder. Buna genel anlamda ‘sünnetullah‘ da denilir. Özelde ise hizmet hareketine bağlı ve hakkı, adaleti, güzel ahlakı ve bilimi savunan insanların başlarına gelen son olumsuz hadiseler bir imtihan unsuru olarak akla gelir. Hapislerin, sürgünlerin, işkencelerin ve ölümlerin yaşandığı bu zorlu süreçte kimileri, siyasi, sosyal baskılara veya kendi iç dünyasındaki handikaplara fazla dayanmayıp gittiği yolu terk etti veya iyi olduğuna inandığı yolun aksine bir yol tuttu. Başka bir ifade ile onlar devrin siyasi zihniyetine yenik düştü ve belki de bu yüzden güzel ve hayırlı işleri bırakıverdi. Bu karakterler, sararmış, dökülmüş yapraklarla temsil edilir şiirde. Şiirde “dimdik duranlar” ifadesi, imanında, ahlaki ve etik değerlerde taviz vermeden yoluna devam edenleri gösterir.
Dörtlüğün son mısrasında ise hizmet hareketine yapılan saldırılarla, onların mallarına mülklerine el koymalarla hareketin biteceği ve zulmedenlerin kendi saltanatlarının hiç bitmeyeceğine dair hayaller kuranların hayallerinin ne kadar bunakça bir algı olduğu ifade edilmiştir. Burada sararmış, dökülmüş yapraklara ikinci bir anlam yüklenir. Bu, hizmet hareketi gönüllülerinin dağılması, hayatın akışında hiçbir tesirlerinin kalmaması demektir. Ancak bu yanlış bir algıdır.”

Arka Kapak

Arka kapakta ilk anda karanlık bir ortamda yıldız figürleri ile iki el dikkat çekmektedir. Yıldızların açık şekildeki iki ele doğru yoğunlaşmış olması, uhrevi bir halin tasviridir. Bu görselde el, duanın sembolüdür. Dua ise Allah’a ibadet ve O’ndan yardım istemek demektir. Şiirde “el” bir kavram olarak, bazı değerlere sahip olmayı ifade etmektedir. Yıldızlarla ifade edilen bu değerler, daha çok ilim dünyasına bakmaktadır. Fen bilimleri ile din ilimlerinin birlikte olduğu, aklın ve kalbin irtibat içinde hareket ettiği ilim dünyasıdır bu. Bu olmayınca müslüman dünyanın uzun süren hicranlar içinde kaldığı ifade ediliyor. Ancak görsele göre o beklenen aydınlık zaman dilimi de gelmiş gibidir. Kayıp zamanların karanlıkları biraz daha geride kalmıştır. El, inanmış insanı temsil ettiğine göre, iman renkli günlerin inkişafı da zamanın kendi çizgisi içinde yakın demektir.

2.Nisan 2022
Ön Kapak


Öncelikle arka plandaki gök yeşili ve beyazımsı renkler dikkat çekiyor. Bu, gözlemciye sonsuzluk hissi verebilir. Ancak ön plandaki ağaç, dairesel bir zemin ve o zemine dayanmış bir merdiven biraz detaylı yorum istiyor. Ağacın altında oturmuş ve başını ellerinin arasına almış insan görseli ilk anda bir yalnızlığı ve psikolojik sorunları çağrıştırmakta. Ağaç yeşil, zemin yeşil ve o canlı, güzel ortama bir merdivenle ulaşılmış. Merdiven yardım ve destek demektir ama aynı zamanda görseldeki aydınlık ve canlılığa altta görünmeyen karanlık ve sıkıcı bir zeminden çıkmayı de işaret eder.

Görselle ilgili olarak şiirde doğrudan bu insan figürüne hitap edilmektedir. Bu insan, herkestir. Yalnız ve sıkıntılı olması, şiirde insanın yaratıcısını bulamamasına bağlanmıştır. “Bir şeyler dileyeceksen O’ndan dile” sıkıntının çözüm yoludur. Dörtlük çevreye dikkat çekerek, her bir varlığın aslında O’ndan bir işaret, bir alamet taşıdığını ifade etmektedir. Nazar ve niyetin eşyayı değiştirme gücüne sahip olduğu şiir dili ile vurgulanmıştır. Tabiat insan için gerçek bir tefekkür hazinesidir. Onu gerektiği gibi okuyup gerçek huzuru yakalamak mümkündür. Çünkü onda ilahi isimlerin renkleri müşahede edilmektedir ve bu insan kalbinin âlemler kadar geniş olmasını da barındıran bir sırdır.

Arka Kapak

Ön kapakta insanların sıkıntılı, buhranlı durumu tasvir edilmişti. Burada ise insanlığın bu büyük sorununun ancak ortak akılla atılacak güzel, olumlu adımlara olabileceğine gönderme yapılmıştır. Kapak ilk önce karanlık görseli ile ürküntü vermektedir. Dünya görseli altında insanları temsil eden koltuklar, o karanlık ortama aydınlık getirecek meçhul insanları ifade etmektedir. Dünya görselinin çok olmaması, maviliğin de karanlık tonlarda olması ve özellikle beyaz bulutlara bağlı olarak fırtınalı bir ortam tasviri etraftaki karanlıkla ile uyum içindedir.

Şiir bu durumdaki dünyanın ortak akılla yeniden şekilleneceğini ifade ile başlıyor. Bu hali ile şiirin ilk mısrası, resmin kaldığı yerden devam ediyor havasındadır. Sonra da dünyanın o güzel günleri için rüyalar ve rüyaların dualara dönüşmesi söz konusu edilir. Bu, evrensel barış için gayret eden güzel insanları işaret eder. Birinci görselde de dile getirilen asırlar süren hasret bu kapakta da dile getirilmiştir. “Beklediğimiz leyl-i yeldadan sonra o gündüzdü” ifadesi, “Ve gerçekleşiversin birkaç asırlık hülya” cümlesi ile aynı çizgide bir dua olmuştur.

Seçilen bu iki kapak görseli yüksek insani değerleri temsil etmesi açısından dikkat çekicidir ki derginin bütün sayılarındaki kapaklarda farklı detaylarla birlikte benzer temalara işaret edildiği de söylenebilir. Kapak şiirlerine söylem analizi açısından bakılırsa, bu dörtlüklerin şairinin zihin dünyasında aşkın bir ümit ile birlikte hep kutsi bir beklenti olduğu görülür. Bu beklenti, şairin kendi dünyası adına değil aksine önce inananlar ve sonra da bütün bir dünya insanlığı adınadır.

Birinci kapak görsellerinde ise daha çok günümüze dikkat çekilmiştir. Özelde hizmet hareketi olarak adlandırılan hak ve adalet için gayret eden gönüllülere yapılan hukuk dışı muameleler çerçevesinde her şeye rağmen zulme boyun eğmeyenlere vurgu yapılmış. Sonra da bu duruş çizgisine gelişmeler gösteren güzelliklere zaman açısından “yakınlık” mesajı sunulmuştur. Burada hazan, sarardı, yapraklar, döktü, dimdik, alkış, öte, zulüm ve bunak kelimeleri ile nihayet zulmün devam etmeyeceğine; gönül, gün, ahenk, dümdüz, yol, hicran, gündüz kelimeleri ile de çekilen sıkıntıların ardından gelen güzelliklere işaret edilmiştir.

İkinci kapak şiirlerinde önce kişisel sorunlar üzerinden bir yol gösterme yapıldı sonra da bütün bir insanlığı etkileyen bireyselcilik, materyalizm ve inançsızlık gibi akımların olumsuz etkilerinin çözümü kısaca izah edildi. Bu kapaklardaki şiirlerde; öte, derinlik, O, dilemek, idrak, âlem, hüzün, keder ve elem kelimeleri bir anlam alanı meydana getirmektedir. Ancak hüzün, keder ve elem kelimelerindeki olumsuzluklar “ne… ne…” bağlacı ile ustaca telafi edilmiştir. İkinci şiirdeki; ortak akıl, dünya, rüya, dua ve hülya kelimeleri ise şairin ruh dünyasına dair önemli izler taşıması açısından önemlidir. Buna göre insanlığın huzuru uhrevi âlemlerden gelen esintilerle mümkün olacaktır.

Hasılı derginin kapak resimleri ve resimlere yazılan dörtlükler, kendi içinde apayrı bir dünya barındırmaktadır. Bu dünyanın keşfi için de olağanüstü gayretlere gerek yoktur. Detaylarda gizli mesajları okumak yeterli olacaktır. Çünkü bu dergi de derginin kapak görselleri de o görsellerle ilgili dörtlüklerde birer göstergedir ve birer anlam içermektedir.

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy