“O Benim Aslan Hocam” | Emin Osman Uygur

Yazar Emin Osman Uygur

Rüya alemi. Güzel simalar belirdi birden. Ellerinde bir liste vardı. Listeyi ona gösterdiler. O da baktı. Tanıdığı çok isim vardı listede. Sevindi. Sonra üstü çizilen isimleri gördü. Üzüldü. Sonra “Samsonlu Hoca nerede?” diye sordu listeyi getirenlerden biri. Rüyayı gören şaşırdı. “Samsonlu Hoca da kim?” dedi. Dedi ki; “Nasıl tanımazsın defterde ismi olan zatı?” ve sonra ismini söyledi Samsonlu Hocanın.

Olay rüya aleminde idi ama bazı rüyalar gereceğin iz düşümü kadar gerçekti. İsimleri çizilenler vardı listede. Bu üzücü bir durumdu. Ama listenin başlarında yer alan bir isim vardı. Asrın kutluları arasında yerini çoktan almıştı. Samsunlu Hoca, merhum Mehmet Ali Şengül’ün mana alemindeki mahlası idi. İnsan öyle bir hayat yaşar ki ismi unutulur da o yaşadığı hayatta kazandığı sıfatla anılmaya başlar. Bu hayat kötü yanda da olabilir iyi yanda da. Her iki tarafta da unutulmaz isimler vardır. Ancak o, Samsunlu Hoca, iyiler safında nam salmış bir yiğitti.
Dünyada kimler ve hangi işleri yapanlar meşhurdur? Büyük şirketler kurup çok para kazananlar mı? Yoksa sanat dünyasında çok farklı eserlere imza atanlar mı? Gittikleri her yerde alkışlara boğulanlar mı? Ya dünyanın dışındaki alemlerde, melekler aleminde meşhur olanlar kimlerdir? Onlar kimleri alkışlarlar? İşte bu sorunun cevabında isimler değişir birden. Dünya hayatının meşhurlarını, parlak isimlerini göremeyebilirsiniz orada.

İnsanlık için yaşayan dua insanıdır o. Sessizdir ama derindir. Çile insanıdır, ne çileler yudumlamıştır o kısa dünya hayatında. Ama hiç gam izhar etmemiştir. Herkesin derdini bir görmüş, herkesin her zaman iyi olmasını kendi iyiliğinden daha çok istemiştir. Dua insanıdır o. Gönül insanıdır. Gönüller yapmaya gelmiş ve sıkı sıkı, gergef gergef işlediği güzelliklerle, güzellikler yurduna hicret eylemiştir. Bir dosttur o. Dostunu burada bırakıp Dost’a gitmiştir. Sıdk insanıdır o. Bağlandığı Kuran ipine sımsıkı sarılmış ve öylece uçup gitmiştir.

Aylarca yattığı hastaneden göçüp gitti bir pazar günü ebed yurduna. Mânâ âleminde hangi renge tekabül ediyordu bilemem ama bu dünyadan gidince yokluğu anında hissedilen bir ruhtur o. Hicran dostun yüreğini yakar önce. Sonra dağılır dalga dalga her yere. Bilmem ki nasıl izah edilir böyle bir göç? Ne denir, Rabbe gidiş mi, ruhunun ufkuna yürüyüş mü, cennet yamaçlarına tenezzüh mü?

Hizmetten | Emin Osman Uygur

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy