Prof. Dr. Zafer Ayvaz
Al-i İmran Suresi’nin 191. Ayeti gayet açık bir şekilde evrenin (göklerin ve yeryüzünün) nasıl yaratıldığı hakkında düşünmeyi ve bunun nasıl gerçekleştiğini ilmen araştırmayı teşvik etmektedir:
“Onlar ki Allah’ı gâh ayakta divan durarak, gâh oturarak, gâh yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler ve derler ki: “Ey Yüce Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!”
Elmalılı Hamdi Yazır’a göre yer ve gök üzerinde düşünmeye çağıran bu ayette yaratma işinin nasıl ve ne şekilde olduğunu tespit etmeye çalışan tabii ilimlere ve astronomik araştırmalara teşvik vardır. Buna göre ayetin muhatabı olan akıl sahipleri kâinattaki düzenin sırlarını elde etmeye ve keşfetmeye çalışmalıdır. Yaratılışın nasıl olduğunu ilmi araştırma sonucunda keşfeden ilim erbabı, kâinatın boşuna yaratılmadığını, Yüce Yaratıcının kusurlardan münezzeh olduğunu ve mükemmel bir sistem kurduğunu idrak edecektir.
Bediüzzaman Hazretleri Tabiat Risalesinde yaratılış konusunda inananların bilmeden kullandığı üç yanlış ifadeye dikkat çekerek, yaratılışın sebeplerin gerektirmesiyle, kendiliğinden veya tabii bir şekilde olamayacağını, bunun ancak hadsiz bir hikmet, nihayetsiz bir ilim ve her şeyi kapsayan bir irade ile var olabileceğini açıklamaktadır.
Bu ayette teşvik edilen ilmi araştırmaları yapanların, en sonunda yaradılışla ilgili yanlış düşüncelerin neticesi olan ateş azabından kendilerini koruması için Allah’a sığınmaları gerekmektedir.
Diğer bir surede “Şüphesiz göklerde ve yerde müminler için Allah’ın kudret ve hikmetine dair çok deliller vardır. Siz insanların yaratılışınızda ve Allah’ın dünyanın her tarafında yaydığı canlılarda, kesin bilgiye ulaşıp gerçekleri tasdik edecek kimseler için deliller vardır.” (Casiye, 45: 3-4) buyrulmaktadır. Evrendeki varlıklar ve bunların düzeni, işleyişi, fonksiyonları, aklını ve bilgisini kullananlar için çok şey ifade etmektedir. Kainattaki düzenden Allah’ın kudret ve hikmetine dair delilleri ancak kesin bilgiye ulaşan ilim insanları çıkarabilir ki, bu ayet-i kerimeler de bizi ilmi araştırmalara teşvik etmektedir. Yazır’a göre imanı olanlar, gökleri ve yeri gözlemleyip inceleyerek onlardaki ayetleri peyderpey keşfetmelidirler. Böylelikle ilahi hikmeti ortaya çıkarıp ona göre güzel hikmetli işler yapmaya çalışmalıdırlar. Yazır, Kur’an ayetlerinin müslümanları bilimsel araştırmaya teşvik ettiğini vurgulamaktadır. Bu çerçevede Kur’an ayetlerini okumanın yanında tabiattaki tekvini ayetleri de okumak ve anlamak gerekmektedir.