Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC)’nin “En Güzel Öykü” müzikali Kuzey Amerika turnesinde Washington DC’den sonra Kanada’nın Toronto şehrinde sahne aldı. Toronto’nun en büyük salonlarından Metro Toronto Convention Center’da gerçekleşen etkinliğe Kanada’nın birçok kesiminden katılım oldu.
Ontario Ruh Sağlığı ve Bağımlılıklar Bakan Yardımcısı Michael A. Tibollo ve Toronto Milletvekili Salma Zahid katıldı.
Bakan Tibollo gösteride yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik duygusunun önemine dikkat çekti.
Birlik ve şefkatin önemine vurgu yapan Tibollo, “Dünyanın bu şekilde bir araya gelmesi için daha çok çalışması gerekiyor. Organizatörlere olağanüstü çalışmaları için şükranlarını ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
Toronto Milletvekili Salma Zaid ise yaptığı konuşmada çeşitlilik ve birlikteliğin müzik yoluyla kutlanmasının öneminin altını çizdi. Dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen olayların düşüncelerinde olduğunu belirten Milletvekili Zaid, Antisemitizm ve İslamofobi’nın Kanada’da yükseldiği bir dönemde bir araya gelerek nefrete karşı birlikte farklı kültür ve mirasları kutlamanın önemine vurgu yaptı. Zaid, organizatörleri ve performans sergileyen öğrencileri tebrik etti.
Anadolu Kültürleri Federasyonu Başkanı (HFCA) Mahmut Elbaşı, küresel sorunların ele alınmasında sanatın, sevginin ve umudun gücünü vurguladı. Elbaşı, dünyanın dört bir yanından genç yetenekler performanslarıyla birlik mesajı verdiğini belirtti.
FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ ‘EN GÜZEL ÖYKÜ’YE ÖZEL MESAJ
Fethullah Gülen Hocaefendi, Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC)’nin Toronto’da düzenlediği “En Güzel Öykü” müzikali için özel bir mesaj gönderdi. Mesajında insanlığın bu badireleri aşabilmesi ve huzur soluklayabilmesi için dünyanın her yerinde vicdanı engin, gönlü zengin, düşüncesi derin, insanlığa karşı muhabbet ve saygıyla dolu, insanlığın dertleriyle dertlenen gençlerin yetişmesinin çok mühim olduğuna dikkat çeken Hocaefendi, “Böyle bir gençliğin yetişmesi için hepimize bir mesuliyet düşmektedir. Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nin bu mesuliyet bilinci ile tertip edilen bir program olarak görüyor ve takdir hisleriyle karşılıyorum. Bu festival, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan gençleri bir araya getirerek bu genç dimağlara ve kalplere “insanlık kardeşliği” tohumları ekiyor. Onlara birbirini tanıma, empati yapabilme ve karşılıklı sevgi yollarını açıyor” ifadelerini kullandı.
Hocaefendi’nin gönderdiği mesajın tamamı şöyle:
“Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’ni tertip eden, bu festivale ev sahipliği yapan ve destek olan pek kıymetli dostlar; saygıdeğer misafirler.
Bütün bir insanlık olarak içinden geçtiğimiz şu zor zaman diliminde, farklı ülkelerden gençleri sevgi etrafında bir araya getiren Uluslararası Dil ve Kültür Festivali hicranlı gönüllerimize bir huzur meltemi sunmaktadır.
Sizlerin muhabbetle bir araya geldiği bu günlerde maatteessüf dünyanın değişik yerlerinde çatışma ve savaşların dur durak bilmeden devam ettiğine şahit oluyoruz.
Ne acıdır ki, insanoğlu tarih boyunca hedeflerine ulaşmak veya anlaşmazlıkları çözmek için çok defa kin ve nefretten beslenen şiddet ve savaş yoluna tevessül etti. Şiddet şiddeti netice verdi, insanlık adeta şiddet sarmalına kapıldı. Böyle bir fasit daire içerisinde başkalarına şefkatle yaklaşamadı, onlara empati yapamadı, acılarını hissedemedi ve “öteki” olarak gördüklerinin dertlerine vurdumduymaz bir tavırla yaklaştı.
İnsanlığın bu badireleri aşabilmesi ve huzur soluklayabilmesi için dünyanın her yerinde vicdanı engin, gönlü zengin, düşüncesi derin, insanlığa karşı muhabbet ve saygıyla dolu, insanlığın dertleriyle dertlenen gençlerin yetişmesi çok mühimdir.
Böyle bir gençliğin yetişmesi için hepimize bir mesuliyet düşmektedir. Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nin bu mesuliyet bilinci ile tertip edilen bir program olarak görüyor ve takdir hisleriyle karşılıyorum. Bu festival, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan gençleri bir araya getirerek bu genç dimağlara ve kalplere “insanlık kardeşliği” tohumları ekiyor. Onlara birbirini tanıma, empati yapabilme ve karşılıklı sevgi yollarını açıyor.
Zamanın ve mekânın darlığına ve katılan gençlerin sınırlı sayısına bakıp ümitsizliğe düşmek doğru değildir. İnsanlık barışı için büyük çapta girişimlere hali hazırda imkanlar el vermeyebilir; ama o niyetle ortaya güzel bir örnek koymak çok anlamlıdır, çok değerlidir ve kim bilir nice insana ilham kaynağı olacaktır.
Sağlık durumumun, insanlığın geleceği adına çok manidar bulduğum bu buluşmaya iştirak etmeme el vermediğini teessürle ifade etmek isterim. Programınızın bereketli geçmesini ve pek çok hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan diliyorum.
Bu güzel birlikteliğe vesile olan tertip heyetine, iştirak eden gençlerimize, maddi-manevi destek olan dostlara ve vakit ayırıp gelen kıymetli misafirlere teşekkür ediyor ve Kanada halkına selamlarımı iletiyorum.”
MÜZİKAL DOĞU VE BATI KLASİKLERİNDEN ESİNLENDİ
Yedi bölümden oluşan En Güzel Öykü Müzikali, büyük bir tarihsel arka plan eşliğinde güncel dans ve yorumlarla süslediği anlatımını müzikale özel bestelenmiş şarkılar, yazılmış şiirleriyle görsel ve işitsel estetiği zirveye taşıdı.
Doğu ve Batı klasik eserlerinden yararlanılarak yazılan öykü, bilinen en eski hikayeler ile günümüz olaylarını birleştiren bir anlatıma sahipti. Çok çocuklu bir ailenin mutlu günlerinden başlayan öykü, zamanla kardeşlerin arasının açılması ve birbirine düşmanlık yapabilecek kadar uzaklaşmaları neticesinde gelişen olayları anlattı. Kıskançlık ve hasedin insanı nasıl zalimleştirebildiğini gösteren müzikal, görkemli bir finalle dünya tarihini özetledi.
ÖZKAN UĞUR, ERKİN KORAY, BEYAZ SANDALYE, YUSUF KERİM
Programa katılan öğrenciler yakın zamanda hayatını kaybeden Özkan Uğur ve Erkin Koray’la birlikte ünlü sanatçılar Cem Karaca ve Barış Manço’nun şarkılarını seslendirerek bu sanatçıları andı. Türkiye’de cezaevinde tutulduğu hücrede beyaz bir sandalyede ölüme gönderilen KHK’lı polis memuruna da programda yer verildi. Annesi haksız yere hapsedilen çocukların sembolü olan ve yakın zamanda hayatını kaybeden kanser hastası Yusuf Kerim de gençlerin sahnede andığı isimler arasında yer aldı.
PROGRAMA ÖZEL YENİ BESTELER
Dünyanın pek çok farklı ülkesinden gelen genç yetenekler, hem klasik hem de yeni şarkıları müzikalin ruhuna uygun olarak yorumladı. Bununla birlikte En Güzel Öykü müzikaline özel olarak yepyeni şarkılar da bestelendi.
MÜZİKAL TURNESİNE CALIFORNIA İLE DEVAM EDECEK
Müzikal, son olarak 30 Ekim’de California’da seyircinin karşısına çıkacak. Los Angeles için biletler adresinden temin edilebilir.