Bayram | RECEP ATICI

Yazar Recep Atıcı

Bayram adı üstünde semavî lütuf ve ihsanların, kullar üzerine sağanak halinde boşaldığı efsunlu bir zaman dilimidir. Bu ilahî lütuf ve hediyeler karşısında yapılması gereken ise hamd ü sena ve şevk ü şükürdür. Evet, bayram günleri, Cenâb-ı Hakk’ın insanları affetme adına lütfettiği birer mağfiret pınarıdır. O halde insan, elden geldiğince bu kutlu zaman dilimlerini kalp ve his uyanıklığı, uhrevî derinlik ve metafizik enginliği içinde yaşayarak geçirmelidir.

Gerçi kalplerimiz kırık, gönüllerimiz mahzun, hislerimiz buruk ve duygularımız paramparça. Adeta “Bayram gelmiş neyime, Kan damlar yüreğime” güfteleri bizim için bestelenmiş gibi. Günler, haftalar, aylar, mevsimler ve hatta yıllar var ki hep hüzün solukluyoruz. Her gün ayrı bir gaile ile yüz yüze geliyoruz. Ülkemiz başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında mazlumlar mağdurlar mahkumlar ney gibi inliyor. Maalesef insanlık(!) bu iniltiler karşısında üç maymunu oynuyor.

Bununla beraber Rabb-i Rahimimiz, sonsuz merhamet sahibi olup aynı zamanda Hakîm’dir. Dolayısıyla hikmetsiz iş yapmaz, her bir icraatında binler hikmet vardır. Bu yüzden bizler onun hikmetine ram olmalıyız. Durum ne olursa olsun her hâlükârda bizler bayramı bütün güzellikleriyle duyup hissetmeliyiz. Hem ülkemizde kalan insanımız hem gurbette gariplik çeken bizler ne kadar buruk bir atmosferde bayramı yaşıyor olsak bile bunu çocuklarımıza hissettirmemeliyiz.

Hatırlarsanız, 1981 yapımı ‘Ömer Muhtar,’ diğer adıyla ‘Çöl Aslanı’ filminde bir sahne vardır. İtalyanlar ile yapılan o savaşta Ali isminde küçük bir çocuğun babası şehit olur. Cepheden geri dönen askerleri karşılayan eşlerden biri de Ali’nin annesidir. O, eşinin dönmediğini görünce Ömer Muhtar’ın çadırına gelir ve ‘kocam?’ der. Ömer muhtar cevap olarak ‘Ben onun Kur’an’ını getirdim’ der. Ali’nin annesi kocasının şehit olduğunu anlar ve gözleri dolar. Bunun üzerine Ömer Muhtar; “Çocuklar bizi böyle görmemeli. Onlar bizi hep güçlü ve umut dolu hatırlamalı” der ve Ali’nin elinden tutarak onu o matem havasından uzaklaştırır.

Bizler de hem ülkemizde hem de gurbet diyarlarında bayramları hakiki manasıyla bayram yapmaya çalışmalı, ‘yüreğimize kan damlasa’ da bunu çocuklarımıza hissettirmemeliyiz.  İçinde bulunduğumuz matem havasını el öpme, akrabaları ziyaret etme, insanları neşe ve tebessümle karşılama, sosyal medya vs. yollarla tersine çevirmeli ve çocuklarımızın nazarında hep güçlü durmalıyız. Onlara bayramların gülen yüzünü göstermeliyiz.

Ayrıca bayramın o, fevkalade bereketinden istifade edebilme adına onun her anını sevgi, dostluk, kardeşlik ve müsamaha adına dopdolu geçirmeliyiz. Onun herkesi kucaklayan, herkese açık yumuşak ve müsamahalı atmosferi vasıtasıyla küskünlükleri gidermeliyiz. İnsanlar arasında kaynaşma sağlayacak faaliyetlerde bulunmalı, gerçekleştirilen ziyaretlerle büyüklerin gönülleri alınmalı, iltifat ve hediyelerle küçüklerin gönülleri fethedilmeli ve hatta bizimle aynı dinden olmayan ve bugünü bayram bilmeyen insanlarla bile değişik diyalog köprüleri temin etmeliyiz. Bu yolla oluşturacağımız sulh atmosferi sayesinde onlara da İslam’ın sevecen yüzünü göstermeliyiz. Özellikle vahşetin katlanarak cereyan ettiği, nerdeyse üçüncü dünya savaşına basamak olacak Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği şu günlerde, dünyanın böyle sevimli yüzlere çok ama çok ihtiyacı var.

Ayrıca öyle ümit ediyorum ki, bayram günleri çok kıymetli zaman dilimlerine birer zarftır. O zarf içinde yapılan her güzel amel değerler üstü değere ulaşacaktır. Dolayısıyla bayram günleri gibi kıymetli zaman dilimlerinde Cenâb-ı Hakk’a teveccühte bulunma ve O’nun rızasına ulaşma adına sevgi, kardeşlik ve insanlık için koşturup durma da bayramın bir başka veçhesini bize hatırlatmalı.

Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbim bütün mağdur ve mazlumları hürriyetine kavuştursun. Rahmet ve mağfiretiyle tüm günahların afla buluştuğu gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Burukluk içinde geçireceğimiz bu bayram son bayramımız olması dileğiyle…

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy