Aile İçi Huzursuzluklarda “Hayırhahlık” Mesuliyeti…

Yazar Orhan Keskin
web

Ailelerin iç huzuru, özellikle anne-babaların sevgi ve saygıya dayalı münasebetleri çocuklara da olumlu bir şekilde yansıyor. Aile ortamındaki tartışmalar ve kırıcı davranışlar ise çocukları ve gençleri de huzursuz ediyor; dini hayatlarını olumsuz etkilediği kadar hizmet ortamlarından da uzak durmalarıyla sonuçlanabiliyor. Çocuklar ve gençler maalesef çoğu zaman ev ortamında, anne-babaları arasındaki geçimsizliği, güzel dinimizle ve hizmetimizle ilişkilendirebiliyorlar… “Demek ki İslamiyet ve Hizmet; anne-babam arasında güzel bir ortam oluşturamıyor.” gibi bir düşünceyi, sözlü ifade etmeseler de bilinç altında davranışlarına yansıtabiliyorlar…

Aile içi huzursuzluklar, zamanla ailelerin dağılmasına ve boşanmalarına kadar büyümekte ki bu durumlar son zamanlarda özellikle “cebri hicret” sürecinde oldukça artış göstermiştir.

Bu meseleyi bir “mümin fert ve camia” sorumluluğu ile ele alıp masaya yatırmak zorundayız. Çözümler arama sürecinde uzmanlar devreye sokulmalı, psikologlardan ve aile uzmanlarından destekler alınmalıdır elbette… Ama güzel dinimizin özünde bulunan aileler arası “hayırhahlık” ruhu da hayata geçirilmelidir. Gelin isterseniz bu mümince yaklaşım üzerinde durmaya çalışalım:

“Hayırhah” sözü Farsçadır; “hayır isteyen, hayra davet eden, iyilik isteyen, hayırsever” gibi manaları vardır. Terim anlamı ise “sevdiği insanlar için iyilik isteyen” kişi olarak ele alınır ki bu kavram, güzel dinimizin de çok önem verdiği bir mümin anlayışıdır.

“Hayırhalık” İslamiyette bir müessese olarak yer almaz ama her müminin inancının ve değerlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sevgili Peygamberimiz; “Sizden biriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe -gerçekte tam olarak- iman etmiş olamaz.” diye buyuruyor ve kardeşlerini “kendini düşündüğü kadar düşünme” sorumluluğunu, gerçek iman sahibi olmanın olmazsa olmazı olarak ortaya koyuyor…

Fethullah Gülen Hocaefendi de ferdi, ailevi ve toplumsal hayatta hayırhahlığın işletilmesiyle ilgili şu tavsiyede bulunuyor; “Fert planında hayırhah arkadaş edinmeden, toplum çapında da işler hakperest mâbeyn-i hümâyûnla götürülmeden hatalar sarmalından kurtulmak mümkün değildir. Kendilerine yahşi çeken, “Sen yahşisin, herkes yaman!” diyen kimselerin dürtülerini fikir kabul eden muhakemesiz insanlar ümmetin başına musallat oldukları sürece de ümmet, başındaki gailelerden, problemler sarmalından katiyen sıyrılamaz. Hem fert hem aile hem de toplum planında yanlışımızı hatırlatıp düzeltebilecek, yanlış yola girmemize meydan vermeyecek ve şehrahta yürümemizi sağlayabilecek hakikatbîn (hakikati gören) yol göstericilere ihtiyaç var.”

Camia olarak ve ferdi sorumluluk çerçevesinde; aile içi sıkıntılara çözümler bulma sürecinde diğer önemli çözüm arayışlarının yanında fıtri olarak aileler arası “hayırhahlık imani sorumluluğunu” büyük bir hassasiyetle ele almalıyız. Aile içi huzursuzluk yaşayan kadın-erkek arkadaşlarımız bu sıkıntılarını genellikle içlerine atarak gizli tutmakta, bu durum ise olumsuz ilişkileri zaman içinde kangrene dönüştürebilmektedir.  Fıtri zeminlerde bu sıkıntıları fark eden gerçek samimi dost aileler “dertleri mahremce paylaşma ve yapıcı çözümler arama sürecinde” devreye girmelidir…

Yazarımıza, “[email protected]” mail adresinden ulaşabilirsiniz.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy