Yılmadan Yola Devam Edenler… M. Fethullah Gülen

Yazar Mizan

Yoldaki Işıklar 10 

(Yılmadan Yola Devam Edenler) 

Elli defa başında değirmen taşlarını çevirseler Hazreti Bediüzzaman gibi, elli defa alsa 

zindanlara koysalar yine yolunu bulup çıktığın zaman yoluna devam etme. Yiğitlik budur yani. 

Yılmama, git başımdan dememe, artık canıma tak dedi, intihar düşünüyorum, işim bozuldu 

defaatla, dümenim bozuldu. Hayır öyle değil. Elli defa orduların bozguna uğrasa, elli defa 

onda onluk adamların çevrenden çil yavrusu gibi dağılıp gitse kader buymuş diyecek, Resulün 

tebcili içindeki bir insan gibi tıpkı, savaşıyordu ; sağı dağıldı, solu dağıldı etrafına baktı kimseyi 

göremedi, atını mahmuzladı ileriye sürdü, demek ki iş başa düştü dedi. Bu hava içinde, iş başa 

düştü deyip yürümek. 

Elli defa düzenin bozulsa, elli defa bir parya muamelesi görsen, elli defa şaki gibi 

takip edilsen, elli defa iş yerin kapatılsa, elli defa ırzın payimal, namusun ayaklar altında 

kalsa, hanımına elli defa yedirecek bir şey bulunmasa, elli defa sana mektup yazsalar yine 

belinin üzerine doğrulup yoluna devam etme. Onlar varsın öyle biz sindiririz, yıldırırız 

görsünler. Fakat zaman gösterecektir ki, hayır bunlar yılmıyorlar ve sinmiyorlar.

kahraman Zübeyr Gündüzalp’ın ifadesinde dendiği gibi: eğer Bediüzzaman talebelerine temkin 

öğretmeseydi, bilmem nerede talebelerini başına alıp savaştığı gibi, az bir işaret etseydi, şu 

Afyon mahkemesinin adilane bir kararı izharı için Afyon tepelerine çadırlarını kuracak, ondan 

adilane bir karar bekleyeceklerdi. Ben az değiştirerek ifade ettim. Evet, öyle olma, elli defa 

alınıp götürmüşler ama, bu insanların hayatlarının orta dönemini de, son dönemini de, ölümden 

bir hafta önceki dönemlerini de gördük, yarım adım geriye atmamışlardı. Yarım adım bir 

değişiklik göstermemişlerdi bu insanlar. Dolu dizgin hepsi bir Cafer İbni Ebu Talip gibi bu 

yolda yürümüşlerdi. Başlarına belalar sağanak sağanak yağdığı halde gözlerini bile 

kırpmamışlardı, gözüm sende nasibini al bundan demişlerdi. İşte bu, mukassi görünüp mualla 

olma demektir. 

Tabi belli değil yani bir hapishaneye girmedin sen, çoluk çocuğun hiç aç kalmadı, üç gün 

beş gün açlık nedir bunu tatmadın, evinin kirası verilemediğinden dolayı eşyaların bir yerden 

bir yere taşınmadı. Belli değil ki, sen gerçekten bir insan kahramanı mısın değil misin? 

Bediüzzaman gibi 28 sene memleket memleket sürgüne gönderilmeliydin, hapishanelerde sana 

yer hazırlanmalıydı, divan-ı harplerde cani gibi muamele görmeliydin, adın unutulmalıydı, 

kimse gelip seni ziyaret etmemeliydi, seni tıraş eden berber bile istintaka tabii tutulmalıydı, 

kunduranı boyayan boyacı götürülüp hesaba çekilmeliydi, bu kadar tecrid edilmeliydin. Barla 

dağlarında tek başına, yapayalnız, kır bekçisi ile bile görüştürülmediği halde, zerre kadar fütura 

düşmemeliydin, o zaman ben de demeliydim ki: Evet sende gerçekten bir yürek varmış, sen 

bozgunu bütünüyle kafandan silip atmış ve bütünüyle civan mertliğe, bütünüyle aktiviteye 

kilitlenmiş bir insansın. 

Risale-i Nur için darağaçları kuruldu, onun için binlerce mahkeme cereyan etti ve onun 

için binlerce müspet kararlar verilmesine rağmen yine insanlara eziyet edildi, karakollarda 

insanlar can verdi, evler basıldı. Şurada şu heyet içine bile az dikkatli baksanız bir sürü insan 

görürsünüz onlardan ve bu arkadaşlar rüştlerini ispat ettiler. Onun için Kıtmir şöyle düşünürüm 

ben; burada 27-28 sene, kaç oluyor 66’nın başı oluyorsa, 28 senedir ben geldiğimden bu yana 

ciddi bir vefa, sadakat içinde gördüğüm arkadaşlar var. Bir delikanlı olarak geldim. O gün bu 

kıtmirce şeylerin bu işin içine katılmayı, suyun akışına doğru, genel akış içinde kürek çekmeyi 

hizmet zannedip, alnımdan öpen arkadaşlar vardı her Cuma. Ve ben şimdi bunlar o günden bu 

güne hiç vaade vefada hıyanet etmediler, hiç yanlış adım atmadılar, bir Yunus vefası içinde 

başlarını eşiğe koydu, hep sadakatle beklediler. Şimdi sıra, alınlarından öpme sırası bana geldi. 

Nerede görsem alınlarını öpmek geliyor içimden. Bu çok önemli bir meseledir. Hiç bozgun 

yaşatmadılar bize, hiç falso göstermediler, hiç fiyasko göstermediler bu insanlar. Tazyik 

edildiler, evleri basıldı bu insanların, ama hep dimdik durdular. 

Yayınlarımıza destek olmak için: https://www.patreon.com/cinarmedya

Kanalımıza abone olmak için: https://www.youtube.com/c/cinarmedya

Sosyal medya hesaplarımız: Twitter: https://twitter.com/cinar_medya

Instagram: https://www.instagram.com/cinar_medya

Ses Platformlarında Çınar Medya: Soundcloud Podcast Ses https://soundcloud.com/cinar-medya

Spotify Podcast Ses https://open.spotify.com/show/0Y7Irnv…

Deezer Podcast Ses https://www.deezer.com/show/402142

Google Podcast Ses https://tinyurl.com/y3mf29ms

İtunes Podcast Ses https://podcasts.apple.com/de/podcast…

Video Platformlarında Çınar Medya: İnstagram Video-IGTV https://www.instagram.com/cinar_medya…

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy