Sophia Academy, Rotterdam’da ilmi ve akademik çalışmalar amacıyla kurulan bir ilim yuvamız. Bu ilim yuvası, dünyanın 50 farklı ülkesinden 300’e yakın öğrenciye ilahiyat eğitimi veriyormuş.
Bu kurumun, Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Ayyıldız hocamız, yedi Eylül’de başlayacak olan yeni eğitim sezonu için özet olarak şöyle bir açıklamada bulunmuş: “Şu ana kadar 115 öğrenciyi mezun ettik. Bu eğitimleri, çoğu profesör olan uzman kadromuz ile veriyoruz. Öğrencilerimiz normal ilahiyat fakültelerinde okutulan, bütün dersleri alıyorlar. Bu eğitimi cumartesi ve pazar günleri online olarak veriyoruz. Hocalarımız farklı ülkelerden olduğu gibi öğrencilerimiz de dünyanın çok farklı ülkelerden oluşuyor. Eskiden ilim talep etmek için çok uzak mesafelere yolculuk yapılırdı. Şimdi bizler, günümüzün teknolojilerini kullanarak hocalarımızı öğrencilerimizin evlerine misafir ediyoruz.”
Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Ayyıldız hocamızın açıklamalarının tamamını “Hizmetten.com” adresinde bulabilirsiniz. Ben burada Sophia Academy’nin Online İlahiyat Eğitimi üzerinde durmaktan ziyade başka bir şeyi dile getirmek istiyorum. O da şudur. Hizmetten.com’un ‘Misafir Kalemler’ bölümünü takip edenler hatırlayacaktır. Daha önce de, “Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu söz, Pablo Neruda’ya aittir.
Şimdi üzülerek söylemek gerekirse, -N. Fazıl’ın deyimiyle-; ‘‘kaba softa ham yobaz’ bir kısım insanlar, ülkemizde baharın gelişini engellemeye çalıştılar. Nereden baktığınıza bağlı olarak belki biraz da bu çalışmalarında başarılı da oldular. Evet, bu kimseler, neredeyse on yıldır kadın-erkek, genç-ihtiyar, hamile-hasta demeden üç günlük dünya ikballeri için, ‘bunca yol çiğnedikleri halde bir çiçek çiğnemeyen’ çiçek gibi insanları koparıp attılar.
Dün sevgi okulları diyerek her platformda alkış tutanlar, o okullarda çiçek gibi öğrenci yetiştiren bahçıvanları azlederek bahçeleri kuruttular. O bahçeleri ve bahçıvanları besleyen su ırmağı misali ülkenin saygın iş adamlarının el emeği, göz nuru ile büyüttüğü çiçek gibi işyerlerine de el koyarak kendi yandaşlarına peşkeş çektiler. Mantı yaparak, kermesler düzenleyerek burs bulmaya çalışan bacılarımızın o çiçek gibi ellerine kelepçe takarak çiçek yetiştirmelerine mâni oldular.
Bir zamanlar, her gittikleri ülkede çiçek yetiştirip ülkemize armağan eden gurbetteki öğretmenleri de mafyaların eliyle tırpanladılar. Tenleri gibi bahtları da kararmış mazlum milletlerin ufkuna bir şafak pırıltısı gibi doğan bu çiçek ruhlu insanların ellerinden bahçeleri de alarak işsiz bıraktılar. Dolayısıyla oralarda çiçek yetiştirme imkânı bulamayan bu bahçıvanlar, canları pahasına derin suları geçerek bulundukları ülkeleri terk ettiler.
Ama şunu anlayamadılar. Allah’ın kurutmadığını kimse kurutamazdı. İşte online İlahiyat eğitimi veren Sophia Academy onlardan sadece biri.
Bununla beraber, malumunuz baharda esen fırtınalar bazen önüne kattığı her şeyi savurur. Aslında bu Cenab-Hakkın koyduğu fıtri bir kanundur. Kur’an Hicr suresi, 22’nci ayette bu fıtri durumu şöyle ifade etmektedir; “Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik.” İşte bu aşılayıcı rüzgarlar, bitkilerdeki erkek ve dişi unsurların döllenmesini sağlar ve bu sayede savrularak yok oluyor gibi görünen tohumlar yedi veren başaklar halinde yeniden hayat bulurlar. On yıldır çiçek gibi insanları dünyanın dört bir tarafına savurmakla baharın gelişini engellemek isteyenler, Cenab-ı Hakkın koyduğu bu fıtri kanunu hesaba katmadılar.
Evet, son yaşanan fırtınaları eskileriyle kıyaslandığında gerçekten çok sert esti. Ancak kış ne kadar sert olursa elma ağaçları o denli verimli ve kaliteli meyveler verir. Sophia Academy Hollanda’da çiçek açarak meyveye duranlardan sadece bir tanesi. Alvarlı Efe Hazretlerinin, ‘Her vadide yüz bin geda, eyler nida’ dediği gibi şimdilerde yeryüzü bir bahçe ve dünyanın dört bir tarafına savrulan arkadaşlarımız da birer bahçıvan oldular. Şimdilerde dostları sevindirecek, düşmanları da hüsrana uğratacak çok güzel bahçeleri tımar ediyor ve geleceğin güzel meyvelerini hazırlamaya çalışıyorlar.
Ümidimiz o ki, gelecek yıllarda bu eğitim kervanı tıpkı eskiden olduğu gibi geçtiği yerleri Hızır soluklarıyla diriltecek. Ve bir gün öyle bir hal alacak ki, Allah’ın izniyle, ‘kendisini ekenleri bile hayrete düşürürken, kâfirleri ise gayzından çatlatacak hale gelecektir’ (Fetih Suresi;29)
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN
