Hukukun ve Yalın Gerçeğin Bozgunu: “SARI SICAK”

Yazar Recep Atıcı

KHK’larla ihraç edildikten sonra tutuklanan ve nihayet bir fırsatını bulup mecburi göç yolunu tutan yargıçlar, yaşadıklarını ‘Sarı Sıcak’ isimli bir belgeselle anlatmışlar. Ben, yayınlandığı gün izleyememiştim. Sonradan izledim ve tavsiyem, kalbî problemi olmayan herkesin mutlaka o belgeseli izlemesi yönünde.

Belgeselin Fragman kısmında, Hâkime Hilal Hanım Nazım Hikmet’in;
“Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında
bir pencere, sarı, sıcak”
güftesini okuyor ki, yürekleri dağlayan cinsten olup vicdanı olan herkesin göz pınarlarını harekete geçirecek kadar duygusal.

Evet, “Sarı Sıcak” Anadolu türküleri gibi hem çok yanık, hem de çok hüzünlü ve bir o kadar da samimi duyguların yansıması. Belgesel, sanırım tarafsızlığı işaret etmek için olsa gerek, her şeyden soyutlanmış kapalı bir otoparkta kaydedilmiş.

Ekrana, beton sütunların arasından sert ve kararlı adımlarla ilk olarak Hâkim Saim Bey geliyor ve söze, “15 Temmuz bir organizasyondu” diye başlıyor. Ardından, hücreye nasıl konduğunu anlatıyor. Ve bir gün, ‘Kapalı görüş var’ deniyor. O gün geldiğinde camın arkasından 3,5 yaşındaki oğluyla görüşmesini ise kendisi şöyle anlatıyor: “Oğlum, ‘Baba seni çok seviyorum.’ dedi. “Ben de seni çok seviyorum” dedim. “Baba ben de oraya gelmek istiyorum” deyince adeta dizlerinin bağı çözüldü. Boğazım düğümlendi ve hıçkırmamak için kendini zor tutum.” Yaşadığı bu hazin sahneyi anlatırken yine o günkü gibi hem onun gözleri doluyor hem de bizim.

Yaşandıkları bu hadiselerden sonra çocuklarının okullarına giden Emniyet güçleri; “Ailenizde f…den tutuklanmış olan var mı” diye soruyorlar ve çocuklardan el kaldırmalarını istiyorlar. Üst üste gelen bu elem verici hadiselerin neticesinde bir gün serbest kalınca, “Sonu ölüm bile olsa çıkalım artık” diyor ve ülkesini terk etmek zorunda kalıyor.

Onun arkasından ekrana Hâkim Esat Bey geliyor ve; “8 yaşındaki kızım bana yazdığı mektuplarında ‘Babacığım! diyemiyordu. Onun yerine ‘seni çok seviyorum sır’ diyordu. Artık adım ‘sır’ olmuştu” diyor.
Ekrandaki yüz tekrar değişiyor ve bu sefer, Hâkime Tuba Hanım geliyor ekrana ve; “Doğuma 38 gün vardı.” diye başlıyor söze. … Tahmin edersiniz ki doğum, yaşananlar sebebiyle çok zor gerçekleşti. Saatlerce acı çekmektim. Oğlumu küveze aldılar. Ben ise zor yürüyordum. Eşim cezaevinde, oğlum küvezde eve tek başıma döndüm” diyor.

Arkasından sözlerini şöyle tamamlıyor: “Birçok insan, ‘Bize bunları yaşatanları bir daha görmek istemiyoruz.’ diyor. Aksine ben çok görmek istiyorum ve sormak istiyorum ‘Değdi mi? Çok mu güzel şu an Türkiye? İstediğiniz gibi mi? Tamam, biz sürüm sürüm süründük, cezaevlerine girdik, Meriç’lerde boğulduk. Memnun oldunuz mu bunca yaptığınız şeyden? Değdi mi gerçekten bir yerden sürülmemek için bunca kararı vermenize?’ demek isterim.”

Hâkime Tuba Hanımın ardından Hâkime Esma Hanım geliyor ekrana ve o da; “Hâkimlik benim en büyük hayalimdi. Çocukluktan beri, bunun için okullara gittim. Hayallerimiz elimizden alındı. Mersin’in o sıcağında günlerce, kanalizasyonu, suyu bağlanmamış bir cezaevine konuldum. Haftalarca suyun akmadığı oldu. Böyle bir yerde 16 ay kaldım. … Bu yüzden sonu ölüm bile olsa çıkmaya karar verdim ve kucağımda 2 yaşında bir bebekle bota bindim. O kadar çaresizdim ki her seferinde şu korku vardı. Ben cezaevine gireceğim ve çocuğum orada emekleyecek. Bu duruma düşmekten çok korktuğum için ölümü göze aldım ve Meriç’ten geçtim.”

Onun ardından ekrana bu sefer savcı Mustafa Doğan geliyor; “Tutuklandıktan yetmiş gün sonra ailemizi gördük.’ diye başlıyor söze: “Annem açık görüş alanına girince ‘Mustafa’m sana neler ettiler? Sen karıncayı incitmez, dalı kırmazsın!’ diye ağıtlar yakmaya başladı. Babam ise orada çok ilginç bir şey söyledi. Dedi ki, ‘Bak oğlum şuraya. Hepiniz Anadolu insanının gariban çocuklarısınız. Belli, manzara ortada.’ O zaman ben şunu anladım. Cezalandırılan meslekleri elinden alınan bizler değildik, ailelerimizdi. Ben okula dahi gidememiş biri olan babamın hayaliydim.”

Yaşanan bu süreci ise Hâkim Saim Bey şöyle yorumluyor: “Prenslindik, baskı altına alındık, zindanla; medeni ölümle imtihan edildik. Benim bu meseleye şöyle bir yorumum var. Bizim şahsımızda Türkiye toplumu demokrasiyle tanışacak. Çünkü bu süreçte açığa alınan beş bin civarındaki Yargıçların üreteceği bir şey var. Bir değer var; Hukuk devleti, yani hukuka uygun bir değer ortaya çıkacak ve bu durum Türkiye toplumumun kabul edeceği bir değer olacak.”

Evet, yürekli Hâkim ve Savcıların hazırladığı bu belgesel, yaklaşık otuz sekiz dakika sürüyor. Yaşananlarla kıyaslandığında özetin özeti sayılacak kadar kısa. Çok vakit almayan bu belgeseli mutlaka izlemelisiniz. Ve Hâkime Tuğba hanımın sesinden Nazım Hikmet’in;
“Memleket mi, yıldızlar mı,
Gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
Bir pencere, sarı, sıcak.” güftesini tekrar dinlemelisiniz.

Sanırım o zaman ‘devletin pis bir kedi gibi evlatlarını nasıl yediğini’ net görebilirsiniz. Bunun bir sonucu olarak; hangi düşünceden kim olursa olsun herkes, evlatlarının kanıyla beslenen bu kedi mizaçlı yapıyı fark edebilirse işte o zaman bu düşüncenin köküne kibrit suyu dökülmüş olacaktır. Ümidimiz odur ki şu Ramazanda yapılan dualar sayesinde -inşaallah- beklenen o günlere kavuşulacaktır. Rabbim şu son on gün hürmetine memleketimizi en kısa sûrede mevcut “sarı sıcak” iklimden kurtarsın.

NOT: Konuşmalar yazı diline çevrilirken değiştirilmiştir.

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy