Hizmet Eğitim anlayışında, kişinin bireysel gelişimi çok önemlidir. Hizmet kurumlarında, okullarda ve kurslarda, ayrıca sosyal hayatın akışı içerisinde; hizmet bireyleri, önce kendilerini keşfederek gelişimlerini sürdürür ve potansiyel müspet özelliklerini ortaya çıkarmaya gayret ederler. Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi, kişinin kendini keşfetmesini ve “ferdin çiçek açmasını” şöyle ifade ediyor:
“Önce, kendini keşfetmekle işe başlayacağın bu yoldaki her hamlende, sanki unuttuğun bir kısım gerçekleri ilk defa hatırlıyor gibi olacak, iç dünyanda buutlaştıkça buutlaşacak, baştan başa renkler, ışıklar içinde derin ve engin bir huzur kuşağına ereceksin!”
Eğitimde ferdin çiçek açması; sınırsız, kontrolsüz ve çılgınca bir gelişme değildir. Fertler; her yaş seviyesinde “Allah, kainat, insan” hikmet ve inanç anlayışı içerisinde kendi yerlerini anlamaya ve keşfetmeye çalışır. Bu hassasiyet içerisinde kendilerini geliştirmeye gayret ederler. Hayata bakış tarzları, idrak seviyelerine göre çocukluk, gençlik ve yetişkinlik çağlarında adım adım gelişir.
Hizmet eğitim anlayışında bireysel gelişim, ortak akla ve kolektif şuura asla mani değildir. Fert planını da kendini çok iyi yetiştiren bireyler; ortak aklı da çok iyi kullanır, birlikte “beyin fırtınaları” yaparak kolektif şuuru da çok güzel hayata geçirirler. Farklı ve güçlü dimağlar her seviyede bir araya gelerek istişare mekanizmasını işletir ve ortak aklın sağladığı avantajlarla gelişimlerini daha da artırırlar. Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi bakın bu hususu nasıl ifade ediyor:
“Ferdî istidat ve kabiliyetler, kolektif şuur içerisinde körelmeye maruz kalır.” şeklinde bir yaklaşım kanaatimce doğru değildir. Aksine kolektif şuur; farklı istidat ve kabiliyetlerin inkişaf etmesi için uygun bir ortam hazırlamanın ad ve unvanıdır. Evet, o, gerçek mânâ ve muhtevasıyla ortaya konulduğunda, insanlar o zeminde beyin fırtınaları yaşar, kendilerini rahatça ifade eder ve fikirlerini açık bir şekilde ortaya koyarlar. Çünkü o atmosferde, insanlar, en azından kendileri kadar başkalarının da bir kısım hakikatleri ortaya koyabileceğine inanır, hakikate karşı saygılı davranır ve hakikat kimin elinden çıkarsa çıksın onu alır, öper, baş tâcı ederler. Dolayısıyla orada fertler, bir aklın yerine yüz aklın, bin aklın, hatta birkaç bin aklın çalıştığını görür ve ulaşılan neticelerin o birkaç bin aklın vâridâtıyla elde edildiğini müşâhede ederler. Bu durum da, orada bulunan insanlara farklı düşüncelere saygılı olma, farklı mülâhazalara açık durma duygu ve düşüncesini verir. Böylece daha derin ve engince düşünür, daha güzel neticelere ulaşırlar.”
Tabii ki kolektif şuurun baskı gibi anlaşıldığı ortam ve kurumlarda ne ferdi gelişim söz konusu olacaktır ne de bu parlak beyinlerin özgürce istişare ortamları söz konusu olacaktır. Bu konuda, her seviyede Hizmet eğitimci ve rehberlerine düşen sorumluluk çok çok önemlidir. Bakın sayın Fethullah Gülen Hocaefendi bu konuda ne diyor:
“Fakat bazıları “kolektif şuur” derken, onu, müstebidâne ve oligarşik bir hâkimiyet kurma; şahsî ve hususî fikirlerin ortaya çıkmasına engel olmak için farklı düşünenlere baskı uygulama şeklinde anlıyorlarsa, böyle bir anlayışın kolektif şuurla hiçbir alâkasının bulunmadığı açıktır. Dolayısıyla böyle kör bir telakki karşısında ferdî istidat ve kabiliyetler de git gide körelip dumûra uğrayacaktır. Bu sebeple diyebiliriz ki, kabahat kolektif şuurda değil, onun mânâ ve muhtevasını farklı bir kalıba ifrağ edip yeni ifadesiyle işlevini değiştirenlere aittir.”
Ferdi gelişimlerin dengeli bir şekilde devam etmesi, bununla beraber fertler arasında verimli bir istişarenin yapıldığı yani ortak akıl ve kolektif şuur anlayışının işletilmesi; eğitimcilerin ve rehberlerin bir hayat tarzı olmalı; çocuklara, gençlere ve yetişkinlere bu dengeli yaklaşım benimsetilmeye çalışılmalıdır.
Ferdin çiçek açması, bununla beraber ortak aklın işletileceği ideal ortamların oluşturulması, tabii ki sadece Hizmet eğitim anlayışına ait bir norm değildir. Önemli olan bu yaklaşımın benimsenip bir ilkeye dönüştürülerek hayat tarzı haline getirilme gayreti içerisinde bulunmak ve kararlı davranmaktır. Bu hususta zaman zaman şöyle itirazlar da gelmektedir; “Bu yaklaşımlardan bazıları sadece Hizmet Hareketi’ne ait bir değer değil ki; neden hizmet eğitim normu olarak ele alıyorsunuz?” Bütün eğitim yaklaşımlarında bu durum söz konusudur; önemli olan bir arının farklı çiçeklerden topladığı polenlerden harika ve enfes kendi balını oluşturmasıdır. Fethullah Gülen Hocaefendi; başta İslami Kaynaklar olmak üzere, Said Nursi Hazretleri ve doğulu-batılı bir çok alimlerden istifade ederek kendi nev-i şahsına münhasır “Hizmet balını” Rabbimizin lütfuyla yoğurmuştur. Biz Hizmet eğitimcilerine düşen ise bu pırlanta eğitim anlayışını formal ve informal eğitim alanlarına taşıma ve uygulama gayreti içerisinde olmaktır.
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ