Gece ne kadar uzun olursa olsun sabaha teslim olur | RECEP ATICI

Yazar Recep Atıcı

Her gün yaşanan olumsuzluklar ve sıkıntılar karşısında insan, bazen Akif gibi, “Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı? Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!” diyesi geliyor. Bu sözü söyleme duygusu birazda insanın dayanma eşiği tükenince depreşiyor. Ancak aldığımız terbiye ve yetiştiğimiz atmosfer itibariyle ‘Ya Sabuuur!’ deyip katlanmaya çalışıyoruz.

Bununla beraber hiç güzel şeyler olmuyor değil. Yani gece olabildiğince uzayıp gitse de ila nihaye sabaha teslim oluyor. İşte dayanma eşiğimizin tükenme noktasına geldiği böyle zamanlarda insan sağdan soldan gelecek bir müjdeli haber duymak istiyor. O haberlerden biri de Enes Kanter Freedom’dan geldi. Adeta karanlık gecemize bir ay gibi doğdu.

Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz aylarda Kanter, NBA’da takımsız kalmıştı. Bu durum onun kariyerini sona erdirmiş gibiydi. Onun kariyerini ateşe atan mesele ise insan hakları konusunda hedefine Çin’deki Uygurları da dahil etmesiydi. Bu yönüyle onun için de adeta geçici bir küsûf ve husûf yaşanmış oldu. (Küsûf; daha çok güneş tutulması, husûf ise, ay tutulmasıdır) Ancak herkes bilir ki küsûf ve husûf geçici bir süreliğine olur.

İşte, Kanter’in yaşadığı bu geçici küsûf ve husûf ABD merkezli İnsan Hakları Vakfı ile Norveç merkezli Oslo Özgürlük Forumu tarafından Vaclav Havel Kreatif Muhalefet Ödülü’ne layık görülmesiyle sona erdi. 25 Mayıs’taki ödülünü almak üzere Norveç’e gelen Kanter, Oslo’daki ilk programını gençlere ayırmış. Bu tür programlar onun kendisi içinde bir rahatlamaya vesile oluyor mu onu bilemiyorum. Ancak içinden geçtiğimiz şu boğucu günlerde bizler için çok ciddi bir rahatlamaya ve aynı zamanda bir ümide vesle oluyor. Kendisine bu yazı vesilesiyle tüm okurlarımız adına minnettarlığımı ifade etmeyi bir borç biliyorum. Allah onu kem gözlerden korusun ve ömrünü de boyu gibi uzun etsin.

Evet, okuduğum haberde NBA yıldızını yakından görmek isteyen çok sayıda genç, Kanter’e sevgi gösterisinde bulunmuş. Bu aslında onun zulme karşı duruşunu alkışlamanın farklı bir veçhesi olsa gerek. Gerçi şimdilik her ne kadar NBA’ye bir süre uzak kalmak zorunda olsa da insan hakları örgütlerinin takdir ve desteklerini görmesi hem onun adına hem de bizler için geleceğe ümitle bakmamıza vesile oluyor.

Daha önce de gittiği yerlerde yoğun programlarına rağmen çocuklarla ve gençlerle bir araya gelmeyi ihmal etmeyen Kanter, bu sefer de hayranlarıyla basketbol oynamış, sohbet etmiş, forma ve basketbol toplarını imzalamış. Bu arada Norveç Hizmet Hareketi (DNHB) gönüllüleriyle de görüşen Kanter, son dönem yaşadıkları hakkında şakayla karışık esprileriyle bilgi veriş ve kendisini dinleyenlerin sorularını cevaplamış.

Hakkında yapılan haberlere göre ödül almak için geldiği Oslo’da gençlerin dışında Oslo büyükşehir Belediye Başkanı Marianne Borgen’i ziyaret edeceği ardından Norveç Uygur Komitesiyle de bir görüşme yapacağı yazıyordu. Ayrıca haberde Norveç Hizmet Hareketi çatısı altında çalışmalarını yürüten Mangfoldhuset’in organize ettiği panele kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteren Norveç Parlamentosu Milletvekili Grunde Almeland ile birlikte katılıp, gençleri suçtan ve kötü alışkanlıklardan korumada sporun etkisini anlatacağı ifade ediliyordu. Haberin bu kısmını okuyunca Kanter için çok mutlu olmakla beraber kendim için hayıflandım. Zira henüz bir fırsatını bulup bizlerin okuduğu kadar mekteplerde dirsek çürütmemiş olmasına rağmen bu süreçte spordaki başarılarıyla insanımızın hem ümitlerini coşturuyor hem de moral ve motivasyonlarını takviye ediyor. İşte bu yüzden ona imreniyorum. O seviyede insanımızın imdadına koşamadığım için de hayıflanıyorum.

Son olarak Norveç’teki temasları sırasında Norveç devlet televizyonu NRK ile de bir röportaj gerçekleştireceği ifade ediliyor ki bu da hem insan hakları hem de Hizmet Hareketi adına vereceği mesajlar açısından muhteşem bir fırsattır diye düşünüyorum.

Evet dostlar görüyorsunuz, kara gün kararıp kalmıyor. Ben de Üstadımızın Tiflis’teki Şeyh San’an Tepesi’nde söylediği şu sözüyle bitirmek istiyorum: “Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.”

 

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy