Fethullah Gülen Hocaefendi’nin İlk Eğitim Mayası…

Yazar Orhan Keskin

Fethullah Gülen Hocaefendi, ömrünü insanlığa; özellikle çocukların ve gençlerin yetişmesine yani eğitime adamıştır. Açılmalarına vesile olduğu ışık evlerde, yurtlarda, kurslarda, okullarda ve üniversitelerde her seviyede çocukların ve gençlerin ellerinden tutulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmaları yaparken de dil, din, ırk ayırt etmeden dünyanın her tarafına ulaşılmasını teşvik etmiş ve Allah’ın lütfuyla dünya çapında bir eğitim açılımına ve diyaloğa vesile olmuştur.

Fethullah Gülen Hocaefendi, bir yandan vaazlarıyla, kahvehane sohbetleriyle insanlara iyilikleri ve güzellikleri anlatıp onları yanlışlıklardan ve kötülüklerden uzak tutmaya çalışırken bir yandan da gençliğin eğitimiyle ve rehberliğiyle yakından ilgilenmiş; İzmir’in ilk yıllarından başlayarak Anadolu’daki maddi imkanları kısıtlı ailelerin; üniversiteye başlayacak, kalacak yer imkanı bulamayan ve eğitim masraflarını karşılamakta zorlanan çocukları için gönüllüler tarafından evler açılmasını teşvik etmiştir. Aynı zamanda bu evlerde gençlerin derslerinde başarılı olması için eğitim yönüyle yardımlaşmayı sağlayacak bir ortam oluşturmuştur. Bu evlerdeki uygulamada bir üst sınıftaki dersleri yönüyle tecrübeli öğrenciler alt gruplara derslerinde, eğitim ve rehberlik sürecinde destek vermişlerdir. Öncelikle İzmir’de, (1968 yılında) daha sonra İstanbul ve Ankara’da gönüllülerce açılan ışık evlerde abilik ve rehberlik yapabilecek öğrenciler yetiştirilmiş, rehber abi seviyesindeki eğitim tecrübesi olan öğrenciler kendi alanlarında bulundukları illerdeki abilik yapacak diğer gençlerle bir araya gelerek dersleri daha iyi öğrenme amaçlı minik eğitim istişareleri yani zümrecikler yaparak kendilerini geliştirmişlerdir. Bu çalışmalarda kazandıkları bilgi ve birikimlerle de hem evde kalan öğrencilere hem de kendi mahallelerinden tanıştıkları ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilere derslerinde yardımcı olmuşlardır. Bu rehber abiler sadece ilgilendikleri öğrencilerin derslerine yardımcı olmamış bunun yanı sıra ahlaki, manevi ve evrensel değerler açısından da onların çok güzel yetişmelerine vesile olmuşlardır.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yönlendirilmesiyle henüz kurumsal imkanların olmadığı dönemde açılan evlerde ve yurtlarda Osmanlı eğitim sistemindeki lala-talebe ya da usta-çırak tarzı eğitim yaklaşımına yakın bir tarz uygulanmıştır ki bu anlayışı eğitimci Sait Aksoy Bey şöyle anlatıyor; “Her rehber öğrenci bir alt gruptaki öğrencilerin öğretmeniydi. O dönemde ışık evlerde kalan rehber abiler, öğrencilerin derslerine yardımcı olmak amacıyla düzenli olarak bilgilerini daha da geliştirmek için bir araya gelir branşlarını iyi bilen abilerinden o haftaki ilgili ders konularını öğrenir, ortak doküman hazırlar ve kendi evlerinde kalan ve yakın çevrelerinden tanıştıkları öğrencilere derslerinde yardımcı olurlardı. Ayrıca derslerden sonra da öğrencilere, kendi hayatlarına da yansıttıkları Fethullah Gülen Hocaefendi’nin sevgi, hoşgörü, barış ve yardımlaşma anlayışını anlatan kasetlerini birlikte dinlerler; O’nun manevi, ahlaki, insani ve evrensel bakış açısını anlatırlardı. Bu rehber abilerin gayretleriyle yetişen gençler de sonra gelen gençlere kucak açar ve onların derslerine yardımcı olur, onları pırıl pırıl gençler olarak yetiştirirlerdi. Işık evlerde “hem öğretmen hem de öğrenci olma” uygulaması bir süre sonra açılan kız öğrenci evlerine de aynı şekilde yansıtılmıştır.”

Eğitimci Ali Tüzen Beyin bu hususla ilgili bir hatırası şöyledir: “Fethullah Gülen Hocaefendi eğitimle ilgili araştırmalar da yapar ve farklı kaynaklardan istifade etmeye çalışırdı. O, yaptığı bir sohbetinde Prof. Ethem Başaran’ın Eğitim Psikoloji kitabını dikkatle okuduğunu ve istifade ettiğini ifade etmişti ki bu kitap Eğitim Fakültelerinde öğretmen adaylarına ders kitabı olarak okutuluyordu. O, bu kitaptaki tespitlerin 1000 kadar öğrenci üzerinde denenerek ortaya konmuş olduğunu ama 1000 öğrencide tutan ve işe yarayan bu çalışmanın 1001’inci öğrencide işe yaramayabileceğini; bundan dolayı da pratik ve hayatın içinden çözümler adına, o tecrübeyi daha önce yaşamış gençlerin bir alt yaş grubuna veya sınıfa öğretmenlik ve rehberlik yapmalarının eğitimdeki boşlukları çok daha aza indirebileceği, yorumunu yapmıştır. Yine aynı sohbette kendileri; pratik yapma imkânı olmadan yetişen öğretmen adaylarının üst sınıflara derse girmekten çekineceğini ama her öğrencinin alt gruplarına öğretmenlik yaptığı bizim uygulamamızda ise daha ilk yıllarında bile arkadaşlarımızın yılların tecrübeli öğretmeni gibi derslere girebildiklerini, ifade etmiştir.”

Fethullah Gülen Hocaefendi; Peygamberi bir yaklaşım olarak “Darül Erkam” evi “Ashabı Suffe” ortamı tarzında ışık evler açılmasını teşvik etmiş ve gönüllü esnaf ve iş adamlarının desteğiyle barınma, eğitim ve rehberlik amaçlı evler açılmıştır… Asr-ı Saadetteki bu örnek uygulamayı şu şekilde ifade edebiliriz:

Darül Erkam evi; Erkam bin Ebû’l- Erkam el- Mahzûmiye aittir. Diğer bir ifadeyle Darü’l Erkam, Hz. Peygamber (SAV) ile birlikte ilk Müslümanların toplanarak buluştuğu ve bir araya geldikleri bir evdir. Bu evde Hz. Muhammet (SAV) insanlara iyilikleri, güzellikleri anlatır, yanlışlara karşı da onları uyarırdı. Bu değerleri benimseyen ve öğrenen sahabeler de daha sonra katılanlara Hak ve hakikati anlatırlardı. Mekke’deki bu ev uygulaması daha sonra Medine’deki Ashabı Suffe ortamında daha bir şümullü ve etkili uygulanmıştır. Sahabeler; bu hayırları ve iyilikleri, rehberlik silsilesinde önce kendileri yaşar sonra arkadaşlarına aktarırlardı ki; Osmanlı eğitim anlayışının da aslında ilk çıkış noktası ve kaynağı bu örnek eğitim anlayışıdır.

Gönüllülerin açtığı ışık evlerde, yurtlarda, dershanelerde, kurslarda ve okullarda Peygamberi yaklaşım olan “Darül Erkam” ve “Ashabı Suffe” yaklaşımının açık etkisi görülür bu yaklaşımda öğrendiklerine gönülden inanan ve bunları hayatına yansıtan, inandıklarını adım adım yaşayan rehber abi ve abla eğitimcilerin öğrencilerine bu güzellikleri yaşayarak anlattıkları bir eğitim şeklidir…

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ışık evlerde uyguladığı yukarıda anlatmaya çalıştığımız bu eğitim ve zümre anlayışı kurumsal yapıya geçildiğinde de kurslarda ve okullarda uygulanmış ve başarılı olmuştur. Işık evlerde öğretmenlik ve rehberlik tecrübesini hazmeden abi ve ablalar gencecik yaşlarına rağmen gittikleri ülkelerde çok başarılı olmuş ve göz doldurmuşlardır.

Yazarımıza, “[email protected]” mail adresinden ulaşabilirsiniz.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy