Dünyayı Ahirete Bilerek Tercih Edenlerin Çağı
*Kur’an-ı Kerim tevehhüm-ü ebediyete müptela, gafil insanların bir özelliği olarak şu hususu nazara verir: اَلَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ “Onlar dünya hayatını bile bile âhirete tercih ederler!..” (İbrahim, 14/3) Hazreti Üstad, mezkûr ayetin bu çağa baktığını da ifade ederek şöyle diyor: “Bu asrın bir hassası şudur ki, hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı bakiyeye bilerek tercih ettiriyor. Yani, kırılacak bir cam parçasını baki elmaslara, bildiği halde tercih etmek bir düstur hükmüne geçmiş.”
*Evet, mezkûr ayet Süfyan çağına bakıyor: Müslüman göründüğü halde tam nifak urbasını sırtından atamamış, nifak külahını başından kaldırıp savuramamış; namazda bulunmuş, bazen oruç da tutmuş, “Müslümanım” da demiş, “Müslümanlık” da demiş ama bilerek dünya hayatını ahiret hayatına tercih etmiş; işte böyle kimselerin çoklukla bulunduğu nifak çağına…