Çocuklarımızın manevi eğitimi-2 | Psikolojik Danışman Kerem Şahin

Yazar Hizmetten

            ÇOCUKLARIMIZIN MANEVİ EĞİTİMİ-2

            İlk yazıda aile içinde çocukların manevi eğitiminin ve değerler eğitiminin önemi ve bu eğitimleri nasıl verebiliriz onun üzerinde durmuştuk. Bu eğitim içinde teknolojiden ve kitaplardan da yararlanılması gerektiğinden bahsetmiştik. Bu hafta da çocukların yaşlara göre ideal ekran kullanım süreleri ve kitap okuma alışkanlığını kazandırmanın yolları konularına değineceğiz.

            İdeal Ekran Kullanım Süreleri

            Çocukların yaşlara göre günlük ideal ekran kullanım süreleri şu şekilde olmalıdır:

  • 0-24 ay: Teknolojiyi sadece görüntülü konuşma için ebeveynleriyle birlikte kullanmalı. 2 yaşın altındaki çocuklarda teknolojik cihazlar ve ekranlar hiçbir şekilde üretken bir rol oynamıyor. Aksine çocuğun zeka gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bu yüzden bebeklerin tablet ya da telefonu kullanabiliyor olmasıyla gurur duymak yerine onları bu dijital ekranlardan bir an önce uzaklaştırmanızda yarar var.

·         2-5 yaş: Sadece kaliteli içeriklerle en fazla 1 saat geçirmeli. Çocuklar, hareketlenmeye ve bağımsızlığı keşfetmeye başladığı bu dönemde gelişim safhalarını tamamlar. Zihinsel gelişimleri hızlanır ve huyları hızla değişebilir. Bu dönemde çocuklarını teknolojiyle tanıştıran ebeveynlerin kullanım süresini 1 saatle sınırlaması ve sadece çocuğun gelişimini destekleyen kaliteli içerikler tüketmesine izin vermesi gerekiyor. Bu dönemde fazla teknoloji kullanımına alışan çocukların ilerleyen dönemlerde dijital ekranlardan uzak kalması çok daha zor hale gelebiliyor.

·         6-10 yaş: En fazla 1,5 saat kaliteli içerik tüketmeli. İlkokul çağındaki çocuklar daha olgun ve bilgili bir birey kimliğine bürünürler. Sorumluluk duyguları gelişirken kendi işlerini yapabilmeyi öğrenmiş olurlar. Aynı zamanda “korku” ve “ölüm” gibi soyut kavramları sorgulamaya, daha çok soru sormaya başlarlar. Tüm bu sebeplerle bu dönemde çocuğa bir birey gibi davranmak, saygı duymak, sorumluluklar vermek ve onları dinlemek büyük önem taşır. İlkokul çağındaki çocuklarına doğru ve yanlışı öğretebilen ebeveynler onların teknoloji kullanımını doğru bir dille sınırladıklarında aslında onlara bir sorumluluk vermiş olacaklardır. Bu çağdaki çocuklara tepki göstermeden ve sert cezalar verilmeden 1,5 saatle sınırlandırılmış teknoloji kullanımına izin verilebilir.

·         11-14 yaş: En fazla 2 saat kaliteli içerik tüketmeli. Ergenlik döneminin ilk yıllarını kapsayan ortaokul çağı, çocukların karmaşık meselelere kafa yorduğu, kendilerini hem fiziksel hem duygusal olarak keşfettikleri önemli bir dönemdir. Büyük oranda dışlanma korkusu taşırlar. Bu yüzden arkadaşlarından ve çevrelerinden gördükleri şeyleri taklit etmeye çalışabilirler. Böyle bir dönemde özellikle çevresindeki tüm arkadaşları teknolojiyle uzun saatler geçiriyorsa, çocuğu dijital ekranlardan uzak tutmak ya da kullanım süresini sınırlamak daha zor olacaktır. Ancak bu dönemde çocukları zararlı içeriklerden korumak ve teknolojiyle geçirdikleri süreyi 2 saatle sınırlandırabilmek oldukça önemlidir.

·         15-18 yaş: Kotalı kullanım olmalı (Haftalık hakkını ister belirli günlerde ister haftanın her gününe eşit dağıtarak kullanabilmeli). Bu yaşlar gençlerin meslek seçimlerinin de yavaş yavaş şekillendiği yaşlardır. Kişisel sorumluluklarının ve ders yükünün arttığı zamanlardır. Artık tam olarak ergenlik dönemine girmiş olan lise çağındaki çocuklar asi tavırlar sergileyebilir. Çocuk olmak ve yetişkin olmak arasında kalan çocuklar, bu süreçte ailelerinden uzaklaşıp içlerine kapanabilir ya da internette kendini güvende hissettikleri ortamlara bağlanabilirler. Bu yüzden bu dönemde ailelerin çocuklara oldukça hassas yaklaşması, derslerini ve sorumluluklarını baz alarak belirledikleri haftalık kotayı düşmanca bir tavır sergilemeden kabul ettirebilmeleri gerekir. Belirlenen kotayı çocuk, günlere bölerek ister her gün, isterse bir kaç günlük hakkını birleştirerek bir gün içinde kullanabilir.

            Unutmayın, siz gün içinde çocuğunuzun vaktini, ilgisini çekebilecek farklı etkinliklerle ve faaliyetlerle doldurmasına yardım etmediğiniz sürece, çocuklar kendilerine çok cazip gelen teknolojiyle baş başa kalmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Bundan dolayı çocuklarımızı imkanlarımız ölçüsünde ve çocuklarımızın ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sportif bir faaliyete, bir müzik veya resim kursuna yönlendirerek zamanını dolu dolu geçirmelerine katkı sağlayabiliriz.

            Kitap Okuma Alışkanlığı Kazandırmak

            Çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandırabiliriz ona bir göz atalım:

            Kitap okumanın önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama kitap okuma alışkanlığını çocuklarımıza nasıl kazandıracağımız konusunda zorluk yaşıyor olabiliriz. Çünkü günümüzde kitapların yerini internet, telefon, televizyon… aldı artık. Maalesef, okumanın zevkinden mahrum, teknoloji bağımlısı bir nesil yetişiyor. Çoğu anne-baba da bilerek veya bilmeyerek buna katkıda bulunuyor. Bazen günümüzün çoğunu internette geçiriyoruz. İçinde kültürümüzü, medeniyetimizi, kendimizi ve hayatın ta kendisini bulacağımız kitaplardan uzaklaşabiliyoruz.

            İnternet, telefon, televizyon… tabi ki gerekli ama kararınca. Fakat tüm bunlardan daha fazla lazım olan, kitap okuma alışkanlığı kazanmak ve çocuklarımıza bu alışkanlığı kazandırmak. Günümüzde yüzlerce olumsuz uyaranların bulunduğu çevrede, kendimize ve çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak zor olsa da imkânsız değil. Anne-baba olarak bu konuda, kitap okumanın önemine inandıktan sonra ilk yapmanız gereken; çocuklarınıza örnek olmak. Daha sonra aşağıda yazılan maddeleri hayatımızın doğal akışı içinde uygulayabiliriz.

  • Bir yaşından itibaren, çocuklarınız anlamasa bile, yaşına uygun ilgisini çekebilecek hikâye ve masal kitapları okuyabilir ve çocuklarınızın bu kitapları karıştırmasına izin verebilirsiniz.

 

  • Çocuklarınız konuşmaya ve kendini yavaş yavaş ifade etmeye başladığı zaman, geceleri uyuturken hikâye ve masal okuyabilirsiniz. Başka zaman, okuduğunuz hikâye ve masalları anlatmasını isteyebilirsiniz.

 

  • Evde herkesin rahatça ulaşabileceği, içinde farklı türden kitapların olduğu bir kitaplık veya kütüphane olabilir.

 

  • Çocuklarınızla birlikte dışarı çıktığınızda kütüphanelere ve kitapçılara da uğrayabilirsiniz.

 

  • Ailecek, bulunduğunuz yerleşim yerindeki bir kütüphaneye üye olabilirsiniz.

 

  • Çocuğunuzun okuyacağı kitapları kendisinin seçmesine ve kendi kitaplığını/kütüphanesini oluşturmasına yardımcı olabilirsiniz.

 

  • Çocuklarınıza verdiğiniz harçlıklarının bir kısmıyla onları kitap almaya teşvik edebilirsiniz. Böylece kitaplarını daha çok sahiplenecek ve onlara gereken değeri verecektir.

 

  • Çocuklarınıza alacağınız hediyeler arasında kitap da olabilir.

 

  • Çocuklarınızı yaşına uygun bir dergiye abone olmaları ve takip etmeleri yönünde teşvik edebilirsiniz.

 

  • Evinizde her akşam bir kitap okuma saatiniz olabilir. O saat aralığında evde bulunan herkes tüm işini bırakıp, bir odaya toplanarak sessizce kitap okuyabilir ve okuma bittiğinde herkes okuduğu kitaptan birkaç cümle paylaşabilir.

 

  • Bazı günler de, kitap okuma saatinde belirli bir kitabı sırayla bir kişi okuyabilir ve diğerleri de dinleyebilir.

 

  • Aile içinde kitap okuma hedefi koyabilir ve hedefi tutturanlara küçük hediyeler alabilirsiniz.

 

  • Çocuklarınıza akranlarıyla birlikte katılacakları kitap okuma programları düzenleyebilir ya da düzenlenen programlara katılmalarını sağlayabilirsiniz.

 

  • Çocuklarınızı kitap okumaları için sürekli uyarmak yerine, önce siz elinize kitabınızı alıp, okumaya başlayabilir ve çocuklarınız her kitap okuduklarında onları motive edici cümleler kurabilirsiniz.

 

            İlk yazıda(ÇOCUKLARIMIZIN MANEVİ EĞİTİMİ-1) ve bu yazıda bahsettiğimiz hususları uygularken dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta da şudur: Nasıl ki bir öğrenci öğretmeni severse dersi de sever, öğretmeni sevmezse dersi de sevmez. Çocuklar da anne babalarını severlerse onların yaptıklarını ve söylediklerini de severler, örnek alırlar ve yapmaya çalışırlar. Ama anne babalarıyla sağlıklı bir iletişim kurmakta zorlanırlarsa ve onlarla sürekli bir çatışma içinde olurlarsa onları örnek almazlar ve dediklerini de yapmak istemezler. Bu yüzden anne baba çocuklarıyla iletişimlerini ve özellikle de ailede eşler kendi aralarındaki iletişimlerini mümkün olduğunca sağlıklı bir şekilde sürdürürlerse çocuklar onlara anlatmak istediklerinizi alacak ve uygulamakta zorluk yaşamayacaklardır.

            Eşinizle olan ilişkinizi daha da güzelleştirmek veya iyileştirmek için bu konudaki kitaplardan faydalanabilirsiniz. Ayrıca, anne baba olarak çocuklarınızla olan iletişiminizi güçlendirmek için, öncelikle onların gelişim dönemlerini iyi bilmelisiniz, bu konuda ve çocuklarınızla iletişim konusunda kitaplar okumalı, seminerler ve konferanslar dinlemelisiniz. Eşinizle veya çocuklarınızla iletişim ve ilişki sorunu yaşadığınızda sadece kitap okuyarak bunu çözemiyorsanız bir uzmandan destek almaktan çekinmemelisiniz.

            “Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamışltır.” (Tirmizî, Birr, 33)

“İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâya 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8)

Hizmetten | Psikolojik Danışman Kerem Şahin

 

            İstifade Edilen Kaynak: https://listelist.com/cocuklarda-teknoloji-kullanimi/

 

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy