Güney Afrika’nin Cape Town şehrinde Turkuaz Harmoni Enstitüsü (THI) gençlere yönelik özel iftar programları düzenledi.
İki ayrı lisede farklı inanç ve kültürden öğrenci, öğretmen ve veliler iftar programlarında buluştu.
Springfield ve Rustenburg Kız liselerinin buluştuğu programda toplamda 200’ün üzerinde misafir beraber iftar yaptı. Konuklar programda Ramazan ve orucun Müslümanlar açısından yeri ve önemi üzerine sohbet etti.
Müslüman öğrencilerin sınıf arkadaşlarını davet ettikleri iftarda THI adına bir konuşma yapan bölge müdürü Dr. Aydın İnal, Güney Afrika toplumunda pratiği var olan birlikte yaşama kültürünün şuuruna varılarak güçlendirilmesinin önemini vurguladı. İnal, farklı kesimler aralarındaki dostlukları geliştirip güçlendirmenin doğabilecek ayrışma ve çatışmalara karşı en etkili tedbir olacağından bahsetti. Dr. İnal gençlerin bu buluşmalara katılmalarının çok anlamlı olduğunu ve gelecek adına güçlü bir umut verdiğini ifade etti.
Diğer bir iftar programı da Afrika kıtasının en iyi üniversitelerinin başında gelen Cape Town Üniversitesinde öğrencilerle gerçekleşti. Bu yıl birincisi yapılan iftar Müslüman Öğrenci Birliği ve THI ortaklığıyla yapıldı. Üniversite öğrencilerine ‘bir gün oruç tutmak ister misiniz?’ sloganıyla çağrıda bulundu.
Çağrıya kulak veren farklı inançtan öğrenciler oruç tuttu. Öğrencilerin, dağıtılan broşürdeki tarife göre oruç tuttukları görüldü.
Programa katıla Psikoloji bölümü öğretim üyesi ve Dekan yardımcısı Prof Wahbi Long Müslümanlığın sadece özel hayata sıkıştırılamayacağını ifade etti. Sözlerinin devamında Long,”Bizler birbirimizle iletişim kurduğumuzda tam Müslüman olabiliriz. Bu sebeple bu gibi buluşmalar çok önemli. Çünkü bunlar yaşayan bir İslam’ı temsil eder. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ifade ettiği gibi kendimiz için istediğimizi başka insanlar için de istemeden yani birbirimizle bir araya gelmeden, iletişim kurmadan imanımız tam olmayacaktır.”
Müslüman olmayan ama o gün için oruç tutan öğrenciler tecrübelerini paylaştılar. Siyabonga Nhlapo, Si Teng Wu ve Nathan Sieberhagen nasıl sahura kalktıklarını ve gün boyunca hiç bir şey yemeden durduklarını anlattılar. İlk saatlerde kahvaltı yapmadıkları için acıktığını ama sonrada dua ile alıştığını anlatan Siyabonga “akşama doğru zorlandım ama hedefimi aklımda tuttum ve kendimi odakladım. Neden oruç tuttuğunu düşündüğünde oruç çok daha kolay oluyor” dedi.
Si Teng Wu da bu kendisinin bu yıl tuttuğu ikinci oruç olduğunu ve öncekinin de yine Turkuaz’ın merkezinde yaptıkları iftardan önce olduğunu söyledi. Wu, “Sabah 5’te kalktım, bir şeyler yedim ve yattım. Saat 10’a kadar yattığım için kendimi hile yapmış gibi hissettim” dedi. Si Teng kendisinin dindar biri olmadığını ama orucun ardından yemeğin çok daha anlamlı ve lezzetli olduğunu ifade etti. Si Teng sözlerini bu beraberliklerden çok keyif aldığını ifade ederek bitirdi.
Nathan Sieberhagen oruç tutmayı sevdiğini ve oruçluyken aslında Allah’ın bizim ne kadar çok şey yaptığını düşündüğünü ifade etti. Tecrübelerini paylaşan diğer öğrenciler de bu özel günü kendileri ile paylaştıkları için Müslüman arkadaşlarına teşekkür ettiler.
Cape Town Üniversitesindeki iftarın kapanış konuşmasını yapan Dr. İnal, insanların farklı ve çeşitli yaratılmasını bir rastlantı olmadığını ve bunun Allah’ın iradesiyle olduğunu ifade etti. Kur’an’nın bu farklılığın amacını ‘tanışasınız diye’ ifade ettiğini söyleyen İnal, bunun ilahi bir arzu olduğunu ve farklılıkların başkalarına baskı kurmak ve kendini üstün görmek için kullanılamayacağını ifade etti. Dr. İnal tüm katılanlara ve emeği geçenlere teşekkür etti ve seneye daha büyük bir iftar programı yapmak istediklerini ifade etti.