Türkiye’de 17/25 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde yapılan baskı ve zulümlerden dolayı binlerce Hizmet gönüllüsü ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bunlardan biri de 2016 yılında Brezilya’da yeni bir hayata başlayan Hizmet gönüllüsü iş adamı Yakup Sağar.
Sağar, 3 Aralık 2021’de Türkiye’den yapılan iade talebi sebebiyle Brezilya’da tutuklanmıştı. Kısa süre sonra serbest kalan Yakup Sağar’ın 6 Nisan 2022 tarihinde çıkartıldığı mahkemede oy birliğiyle iadesi reddedilmişti. Bu karar, Brezilya’da yaşayan Hizmet gönüllülerinin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağladı. Yakup Sağar, Türkiye’ye iadesi başta olmak üzere süreçte yaşadıklarını anlattı.
“Aktif Hizmet hayatım Zonguldak’ta başladı”
8 Temmuz 1966 tarihinde İzmir’de dünyaya gelen Yakup Sağar, Hizmet ile doğduğu şehirde tanıştığını fakat aktif hizmet hayatının esnaf olarak Zonguldak’ta başladığını belirtti. Ticari gayelerle Zonguldak’a taşındığını ve İzmir’de ürettiği malları burada satarak iş yaptığını aktaran Sağar, şunları ifade etti: “1996’da evlendim, 1999’da kızım dünyaya geldi. Tek çocuğum var. Önceden sadece satışını yaptığım tişörtlerin üretimine 1999’da başladım. 2 sene içinde istihdamı 8-10 çalışandan 100 çalışana yükselttim. Ticaretteki başarım 2016 yılına kadar devam etti. 2016’da 130 çalışanı olan bir fabrikam olmuştu. Orada tanınan bir insandım. Günde 20 bin tişört üretiyorduk. Yurtiçi ve yurtdışına toptan ve perakende satış yapıyorduk. 17/25 Aralık süreciyle birlikte durumlar değişmeye başladı.”
“Ekim 2015’te polis baskını”
Kendisiyle ilgili soruşmanın 2014 yılında başlatıldığını kaydeden Sağar, yaşadıklarını şöyle anlattı: “2015 yılının ekim ayında polis fabrikaya baskın yaptı. Ayrıntılı arama yapıldı ama gözaltı olmadı. Etrafımdaki çemberin daralmaya başladığını hissetmeye başladım. Hocaefendi’nin de telkinleriyle yurtdışında gidecek yer aramaya başladım. Gidebileceğim yerler arasında Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada, Fas, Güney Afrika ve Brezilya vardı. İş yaptığım bu ülkeler arasında ticaretimi daha da geliştirebileceğimi düşündüğüm Fas, Güney Afrika ve Brezilya ön plana çıkıyordu. Önce Fas’a gittim, 3 ay kaldım. Hayatımın en güzel Ramazanını orada geçirdim diyebilirim. Ticari ve Hizmet olarak düşündüğümde Brezilya öne çıkıyordu. Hocaefendi’nin de Brezilya ve Güney Afrika tavsiyeleri vardı. Bunlardan dolayı 6 Nisan 2016’da tek başıma İstanbul’dan uçakla Sao Paulo’ya geldim. Bir sene önce geldiğimde (2015) burada şirketimi kurmuştum. Buradaki arkadaşlarla da tanışıklığım vardı. Bu yüzden çok yabancılık çekmedim. Ama yine de zorluklar yaşanıyor. İş konusunda belirli bir ilerleme sağladık. Benden 1 ay sonra eşim de buraya geldi. Kızım lise 2’yi Hizmet’in kolejinde okuyordu. Son sınıfı da orada okusun ondan sonra yanımıza gelsin istiyorduk.”
“Her şeye el koydular”
Yurtdışına çıktıktan 3 gün sonra, yani 9 Nisan 2016 tarihinde fabrikasına kayyum atandığını ve 3 ay içerisinde fabrikayı batırdıklarını dile getiren İş insanı Sağar, şöyle devam etti: “Her şeye el koydular. Kayyumlar 2 ay boyunca fabrikayı çalıştırdılar. 15 Temmuz’dan hemen önce kayyumlar beni arayıp ‘Biz burayı yönetemiyoruz, yetki bizde kalmak kaydıyla oradan yönetebilir misin?’ dediler. Çok güzel bir sistem kurmuştum. Her şey tıkır tıkır işliyordu. 2016 yılı için net 1 milyon dolar net kar hedefim vardı. 15 Temmuz’dan 3 ay sonra kayyumlar fabrikayı batırdılar. O zamanın parasıyla 290 bin TL’ye birine satmışlar. Alan kişi 2 tane makine sattı ve fabrikanın parasını çıkarttı. Fabrikada çalışan işçilerin tazminatlarını, fabrikayı ben batırmışım gibi, benim ödemek zorunda olduğumu söylemiş ve ödememişler.”
“Küçük bir atölye ile başladım”
Türkiye’den çıkarken kurtarabildiği 250 bin dolarlık bir sermaye ile dilini, kültürünü, ortamını bilmediği Brezilya’da küçük bir atölye açtığını ifade eden Sağar, “Brezilya’daki arkadaşlar birçok konuda bana çok yardımcı oldular ama benim işimi bilemediklerinden iş yönünden çok yardım edemediler. Türkiye’deki arkadaşlarımdan da süreçten dolayı yardım alamadım. 2 – 2,5 yıl çok zorluk yaşadım. İş yaptığım, mal verdiğim insanları çok bilmediğimden dolayı kaptırdığım mallar dahil 350 bin dolar batırdım. 2018 yılında buradaki yerimi kapattım ve değişikliğe gittim. Burada Sao Paulo’da, İstanbul Merter’deki gibi bir tekstil merkezi var. Burada bir yer tutmak istedim. Burada size biri kefil olmadan size yer vermiyorlar.” dedi.
“Allah’ın yardımı geldi”
Hizmet insanı Sağar, Allah’ın yardımıyla Lübnanlı bir vatandaşın dükkanını kefilsiz vermesiyle işlerin birden değiştiğini, üretimi burada farklı şekilde yapmaya başladıklarını belirterek şöyle devam etti: “Türkiye’de üretimden satışa her şeyi kendimiz yapıyorduk. Burada sadece dikim işi yapan atölyeler bulduk. Tuttuğumuz işyerinde büyük bir kesim masası kurduk. Malları kesip, baskılarını yapıp, dikim atölyelerine teslim ediyorduk. Onlar da kısa sürede tişört olarak bize teslim ediyorlardı. Bu da bizim işlerimizi kolaylaştırdı. Kısa sürede işi tutturduk ve yükselişe geçtik. Önce Brezilya içine, sonra da komşu ülkelere ve ABD’ye mal satmaya başladık. Burada ciddi bir iş potansiyeli var ve işlerimiz şimdi çok iyi bir durumda.”
“2017’de iadem talep edilmiş”
Zonguldak’ta bulunduğu süre zarfında Hizmet’e ait kolejde yönetim kurulu başkanlığı, iş adamları derneğinde de başkan yardımcılığı yaptığından dolayı çevrede tanınan biri olduğuna dikkat çeken Yakup Sağar, “İnsanlar bizi biliyorlardı. Önde bizi görüyorlardı. Akla gelen 3-5 kişiden biriydim. Dolayısıyla Zonguldak’tan ilk yurtdışına çıkan ben oldum. Buradaki iade davası da o şekilde başladı. Darbeden 2 ay önce polis operasyon yaptı. Biz yurtdışında olduğumuz için yakalanmadık. Ama Zonguldak ve ilçelerinden 84 arkadaşım darbeden önce gözaltına alındı. Hepsi tutuklandı. Ocak 2017’de mahkeme Brezilya’dan iademi talep etmiş. Ben sonradan öğrendim. Tutuklanan arkadaşlara ismimi verebileceklerini söyledim. Onlar da vermişler. İade talebi sürecim bu şekilde başlamış.” dedi.
“Boş dosya 5 kez Türkiye’ye geri gönderildi”
Dosyanın eksiklerinden dolayı 5 defa Türkiye’ye geri gönderildiğini ve bundan da 2018’de Levent Kenez’in sitesindeki (Nordic Monitor) haber sayesinde bilgilerinin olduğuna dikkat çeken Sağar, şöyle devam etti: “Psikolojik olarak kendimizi bazı şeylere aile olarak hazırlamaya başladık. 3 Aralık 2021’de 3 federal polis beni evimden aldı ve 19 gün istirahat etmemiz gerekti. Dosya da boş olduğu için bizi bıraktılar.”
“Siz katalog bir suç oluşturmuşsunuz”
Mahkemede yaşanan durumu özetleyen Sağar, “Türk Elçiliğinin avukatını hakim rezil etti demek istemiyorum ama bizi mutlu eden şu sözü çok manidardı: “Siz katalog bir suç oluşturmuşsunuz. Bu suç ne zaman işlendi, suç nerede işlendi, sonucunda ne oldu? Somut hiçbir deliliniz yokken iade talebinde bulunuyorsunuz. Bundan sonraki gelecek dosyalara da biz tutuksuz ve dikkatli bir şekilde bakacağız.”
“Ben artık Brezilyalıyım”
Türkiye’ye artık dönmek istemediğini belirten Hizmet gönüllüsü ve iş insanı Yakup Sağar, “Kızım liseyi burada bitirdi. Uluslararası ticaret konusunda lisans eğitimini tamamladı. Beraber çalışacağız inşallah. Eşim ev hanımı. Amacımız işimizi çok daha ileriye götürmek ve buradaki arkadaşlarla hizmetlerimize sahip çıkmak. Ben artık Brezilyalıyım. Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum. Mahkeme vesilesiyle oturum meselesi de çözüldü. Bir ay içinde oturum almış olacağım. Her şey düzeldiğinde Türkiye’ye sadece ziyarete gideriz. Çünkü akrabalarımız, sevdiklerimiz, hatıralarımız var. Ama biz yine Brezilya’ya döneriz.” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
Hizmet Hareketi gönüllüsü iş adamı Yakup Sağar, 3 Aralık 2021’de Türkiye’den yapılan iade talebi sebebiyle Brezilya’da tutuklanmıştı. 6 Nisan 2022 tarihinde görülen ve canlı yayında tüm Brezilya’ya izlettirilen duruşmada, 6 Nisan 2016’dan beri Brezilya’da yaşayan Sağar’ın iade talebi 5 hâkimin oy birliğiyle reddedilmişti.