Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukuksuzlukları protesto etmek isteyen yaklaşık 4 bin kişi, Fransa’nın Strazburg kentinde Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde bir araya geldi. Peaceful Actions Platformu’nun öncülüğünde bu yıl dördüncüsü düzenlenen Adalet Yürüyüşü’ne Avrupa’nın pek çok ülkesinden sivil toplum temsilcileri, aktivistler ve milletvekilleri destek verdi.
Etkinliğin sunuculuğunu gazeteci Abdullah Abdulkadiroğlu üstlendi. Abdulkadiroğlu, açılış konuşmasında barışçıl gösterinin yalnızca belirli bir grup için değil, tüm mağdurlar adına adalet çağrısıyla yapıldığını vurguladı. Konuşma, AİHM ve Adalet Komisyonu’nun da duyması için İngilizce ve Fransızca olarak da okundu.
Siyasi Destek Büyüktü
Barışçıl gösteriye Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyelerinden İspanyol Milletvekili Laura Kastel, Alman Milletvekili Vinzenz Glaser, Belçikalı Benjamin Dalle, Fransız vekiller Emmanuel Fernandes ve Sandra Regol gibi isimler destek verdi. Katılamayan Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ise gönderdiği mesajda dayanışma duygularını iletti.
Milletvekilleri konuşmalarında Türkiye’de hukukun üstünlüğünün sistematik biçimde ihlal edildiğini, AİHM kararlarının uygulanmadığını ve bu durumun yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da meselesi olduğunu ifade etti. Özellikle küçük yaşta annesi cezaevindeyken hayatını kaybeden Sümeyra Gelir’in dramı, vekil Laura Kastel’in gündeme taşımasıyla yürekleri burktu.
Mağdurlar Anlattı, Aktivistler Gözyaşlarını Tutamadı
Etkinlik boyunca mağduriyet yaşamış kişilerin ve yakınlarının videolu mesajları yayımlandı. Süreçte hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Mağdurlar sahnede kendi hikâyelerini anlatırken binlerce kişi duygusal anlar yaşadı.
Sahne performanslarında sanatçılar Süvari, Ercan Aydın ve Hilal Nesin aktivistlerden büyük alkış aldı. Süvari’nin “Mazluma mahalle sormadan savunmak erdemdir” sözleri eyleme damga vurdu.
İnsan hakları savunucusu ve eski basketbolcu Enes Kanter Freedom da sahnede konuşma yaptı: “Bu bizim özgürlüğümüzün zekatıdır. Türkiye’deki kardeşlerimizi unutmadık, unutturmayacağız. Bu adalet yürüyüşü yalnızca bir grubun değil, tüm mağdurların sesidir.”
Üç Farklı Mektup Teslim Edildi
Eylem sırasında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, AİHM Başkanı Mattias Guyomar ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Michael O’Flaherty’e hitaben yazılan üç ayrı mektup yetkililere teslim edildi. Mektuplar, 16 sivil toplum kuruluşunun logosunu ve altı insan hakları temsilcisinin imzasını taşıdı.
AİHM’ye sunulan mektupta Türkiye’de etkin iç hukuk yollarının fiilen ortadan kalktığı ve bu nedenle “iç hukuk yollarının tüketilmesi” şartının esnetilmesi gerektiği vurgulandı. İnsan Hakları Komiseri’ne hitaben yazılan mektupta Türkiye’deki ihlallerin sistematik yapısı tanımlanmalı ve yerinde izleme yapılmalı çağrısı yapıldı. Genel Sekreter Berset’e sunulan mektupta ise AİHM kararlarını uygulamayan AKP iktidarına karşı Avrupa Konseyi Statüsü’nün 46. maddesinin işletilmesi talep edildi.
Sembolik Mesajlar ve Protestolar
Etkinlik sırasında Pikachu kostümü giyen göstericiler dikkat çekti. Ellerinde taşıdıkları “adalet” temalı pankartlarla Türkiye’deki adaletsizliklere dikkat çektiler.
“Bu Yürüyüş Bir Vicdan Hareketidir”
Peaceful Actions Platformu’nun organizasyonuyla gerçekleşen Adalet Yürüyüşü, Strazburg’da adeta bir vicdan hareketine dönüştü. Etkinlik, sahne sunumlarının ardından sona erdi. Katılımcılar, AİHM ve Avrupa Konseyi’ne “daha ilkeli, kararlı ve mağdur odaklı adımlar” atılması çağrısıyla meydandan ayrıldı.
