AfSV (Ortak Değerler İttifakı), Hizmet Hareketi adına kapsamlı bir deklarasyon yayınladı. “Toplumsal Barış ve Adalet Deklarasyonu” başlıklı metinde, hem Türkiye’nin içinde bulunduğu derin kriz ortamına hem de son günlerde artan tartışmalara değinilen açıklamada, “Toplumsal Barış ve İnsan Hakları Vurgusu” yapılırken Hizmet Hareketi’ni hedef alan, “taban-tavan” ve “yurt içi-yurt dışı” gibi yapay ayrımlar üzerinden yürütülen kampanyalara da dikkat çekildi.
Deklarasyonda, toplumsal barış, insan hakları ve gönüllülük temelinde yürütülen faaliyetlerin süreceği vurgulandı. Deklerasyon metninde, birlik ve bütünlüğünü hedef alan ayrıştırıcı kampanyalara karşı ise kararlı duruşun altı çizildi.
“Barış, Ancak Hukukla Var Olur”
Açıklamada, Hizmet Hareketi’nin barış, diyalog ve insanlığa hizmet ekseninde şekillenen sivil toplum kimliği bir kez daha teyit edilirken, farklılıkları zenginlik olarak gören, şiddeti ise kategorik olarak reddeden duruşun tarihsel arka planına dikkat çekildi. Özellikle, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Çözüm Süreci’ne verdiği destek hatırlatılarak, “Sulh hayırdır” ilkesinin bugün de yol gösterici olduğu vurgulandı.
“Masum İnsanlar Sivil Ölüme Terk Edildi”
Son on yıldır yüzbinlerce insanın, yalnızca Hizmet Hareketi’ne sempati duyduğu gerekçesiyle hukuksuz biçimde mağdur edildiği hatırlatıldığı deklarasyonda; işkence, nefret söylemi, mal varlığına el koyma, sürgün ve haksız tutuklamalar gibi sistematik uygulamalara rağmen, Hizmet gönüllülerinin şiddete asla başvurmadığı ve insan onuruna uygun bir duruş sergilediği belirtildi.
AfSV, mevcut insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi, yargı bağımsızlığının tesis edilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başta olmak üzere uluslararası kararların eksiksiz uygulanmasının Türkiye’nin itibarını yeniden kazanması için zorunlu olduğunu ifade etti.
Tartışmalara Net Yanıt: Kurumlar ve İstişare Heyetleri Bellidir
Özellikle son dönemde, eleştiri sınırlarını aşan ve “taban-tavan” ya da “yurt içi-yurt dışı” gibi yapay ayrımlar üzerinden yürütülen kampanyalara da deklarasyonda yer verildi. AfSV, Hizmet Hareketi’nin istişare mekanizmalarının ilk gününden bu yana işlediğini, temsil makamlarının ve açıklama yetkisinin belli olduğunu, şahsi inisiyatiflerle yapılan açıklamaların Hizmet Hareketi’ni temsil etmediğini vurguladı.
Birliği Hedef Alan Kampanyalara Karşı Sağduyu
Deklarasyonda, yapıcı eleştirilere kapının açık olduğu belirtilirken, “birlik ve bütünlüğü hedef alan planlı girişimlere ve ayrıştırıcı kampanyalara karşı” gönüllülerin sağduyulu davranacağına olan inanç dile getirildi. Hareket’in 2021’de ilan edilen Temel Değerler Çerçevesi doğrultusunda, kolektif akılla ve gönüllülük esasına bağlı olarak yoluna devam edeceği ifade edildi.
Kriz Ortamında Barış ve Adalet Çağrısı
AfSV açıklamasının son bölümünde ise Türkiye’nin içinden geçtiği derin toplumsal ve siyasal krizlere dikkat çekilerek, “herkesin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayacağı, adalet temelli bir kardeşlik hukukunun” yeniden tesisi çağrısında bulunuldu. Toplumsal barışın, temel hakların ve hukukun pazarlık konusu yapılamayacağı vurgulandı.
Açıklamanın tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://afsv.org/hizmet-hareketinin-toplumsal-baris-ve-adalet-deklarasyonu/
Hizmet Hareketi’nin Toplumsal Barış ve Adalet Deklarasyonu https://t.co/T9UWy5pWhJ pic.twitter.com/drFiX9eDPG
— AfSV Türkçe (@AfSV_TR) June 24, 2025