Bir bitkiyi saksısından çıkarıp, bahçeye ektiğimizde can suyunu mutlaka verip, biraz daha özel bir ilgiyle bakımını yapıp, acaba tutundu mu toprağa, sevdi mi yerini diye gözümüz hep üzerinde olur. İşte aynı şekilde ülkesinden koparılıp, başka başka diyarlara göçmek zorunda kalan çocuklara da şefkatle ve titizlikle yaklaşıp, yaşadığı ülkeye, kültürüne alışabildi mi, köklerini o ülkenin toprağına salabildi mi diye bakmalıyız.
Göç, sadece bir mekan değişikliğinden ibaret değil, aynı zamanda sosyo-kültürel bir değişim sürecidir. Öncesi, şimdisi ve sonrası ile göç olgusu, çocuklarda uyum problemleri ve akabinde travmatik etkiler oluşturabilecek psikolojik ve davranış problemlerine neden olabilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre göç yaşamış çocuklarda yaygın olarak görülen psikolojik bozukluklar, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozuklukları ve Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu olarak belirtilmektedir.
Çocuklarda gözlemlediğimiz bu psiko-sosyal problemlerle başa çıkabilmek adına ilk olarak “duygu paylaşımında” bulunulmalı, yani başta bahsettiğimiz bitkiyi ekeceğimiz bahçeyi taşından, yabani otlarından arındırmalıyız ki yerini sevip alışsın . Ülkeden ayrılma sebepleri, göç sürecinde yaşananlar, göç edilen mekanlara alışmada yaşanan sıkıntılar, sevinçler, gözyaşları, mutluluklar, hüzünler… Duygu paylaşımını ise resim, tiyatro, şiir, hikaye gibi sanat dallarında yararlanarak yapmak çok faydalıdır.
Psikolog ve uzman arkadaşlardan oluşan AST Mental Danışmanlık Komisyonu, uzun zamandır hazırlığını yaptığı, göçmen çocuklarımızın durumunu ve adaptasyonunu anlamamıza ışık tutacak bir anket çalışması yaptı. Bu ankette çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimsel özelliklerini dikkate alarak 4 farklı yaş grubuna yer verdi. 3 -4 yaş, 5-6 yaş, 7-11 yaş ve 12-18 yaş. Bu yaş grubuna sahip çocukları olan anne- babaların dolduracağı bu anketle çocukların duygu dünyası hakkında bilgi edinmek ve elde edilen sonuçlar ışığında çalışmalar yapmayı hedefledi.
“Çocuğunuzun bulunduğu ülkeye adapte olabildiğini düşünüyor musunuz?”“Çocuğunuz okulda ve sosyal hayatta nezaketsiz muamele görüyor mu?”
“Çocuğunuzun duygularının ne kadar farkındasınız?” soruları ankette yer alan sorulardan sadece birkaçı.
Her birey gibi yaşları kaç olursa olsun çocukların da bireysel, sosyal ve kültürel kimlikleri var. Alıştıkları, bildikleri bir çevreden birçok açıdan farklı yeni bir sosyal ortama girmek bazıları için kolay, bazıları için kolay olmuyor. Bununla birlikte girdikleri sosyal ortamlarda nezaketsiz muamelelerle karşı karşıya kalabiliyor ya da şahit olabiliyorlar. Bu tarz durumlarda herbir çocuğun davranışları ve duygu olarak yaşadıkları farklı olabiliyor. Ebeveyn olarak onları gözlemlemek, yaşadıklarının ve duygularının farkında olmak, gerektiğinde onlara yardımcı olmak çok önemli.
Göçün çocuklar üzerindeki etkisini görmek adına sorular gerçekten çok güzel hazırlamış. Ebeveynlerin dolduracağı anket hem ebeveynlerin çocukları ile ilgili farkındalığını arttıracak, hem de uzmanların çocuklarla ilgili çalışmalar yapmasına katkı sağlayacak.
Ankete aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Göçmen veya mülteci çocuklarımızın durumunu daha iyi anlayabilme ve onlara daha fazla yardımcı olabilme adına hazırlanan ANKETİMİZİ doldurmanızı ve paylaşmanızı rica ediyoruz.
👇👇👇👇👇👇👇👇https://t.co/QYf2aRzkE7 pic.twitter.com/Tppvi4ae2G— Advocates of Silenced Turkey (@silencedturkey) November 3, 2021
https://www.surveymonkey.com/r/ASTGOCMENCOCUKLAR
