Marks ve Weber doğu toplumlarındaki despotizme dikkat çekerler.
Orta-Asya Türklerinde de hakim olan devlet anlayışında Hakan yerle, gök arası bir yerlerde insanın üstündedir.
Eflatun’a kadar uzanan düşüncede doğu toplumlarında statü ve güce dayalı lider ,sivil toplum anlayışının önünde yer alır.
Batı toplumları da yüzyıllar süren mücadeleler verdiler. Rönesans, Reformlar, Kolonileşme, Emperyalizm, Sanayii Devrimi, 1789 Fransız Devrimi gibi dönemlerden geçip günümüze kadar demokrasi mücadelesi vererek geldiler. tek adam rejimlerine, keyfi idareye karşı Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği Konseyi, Sayıştay, Adalet Divanı, İnsan Hakları Mahkkemesi vb kurum ve birliklerle kendilerini koruma altına aldılar.
Bizim tarz doğu toplumları içinde neşet etmiş insanların demokrasiye geçişi zaman alır. Bu bir kültür ve alışkanlıktır. Daha çok emir komuta veya devlet baba söyler biz yaparız anlayışı ile hareket etmeye alışmış bir toplum olarak, hür düşünce ve liberal anlayışta bir hayat pek çokları için söz konusu olamaz. Hali hazırdaki siyasi baskı, keyfi rejime karşı halkımızın tepkisizliğinden de bu acı tabloyu görebiliriz. Ortadoğu toplumlarında gelenek anlayışı çok köklüdür. Dini, ahlakı ve şehirlilik kültürünü sindirmek zaman alabilir.
Aynı şekilde içinde yer aldığımız sivil hareketlerde, cemaatlerde veya değişik sosyal oluşumların içinde de benzer davranışlara şahit olabiliriz.
Hizmet Hareketi içinde artık Hizmet Hareketleri vardır. Yani her şahıs bulunduğu yerde, bir fert olarak kendine, yakın çevresine ve insanlığa nasıl faydalı olabilir bunu planlamalı, bu eksende bir hayat yaşamaya gayret etmelidir. Birileri bize bir şeyler söylesin, birileri bizi yönetsin, bize gündem oluştursun anlayışından ziyade, bulunduğumuz yerdeki aynı duygu ve düşüncedeki arkadaşlarımızla, bağlı bulunduğumuz değerlere sadık kalarak ,neler yapabilirizi konuşmak ve hayata geçirmekle mükellefiz. Bulunduğumuz yerdeki Hizmet kurumlarına, veya vazifeli şahıslara da danışarak yapmayı planladığımız işleri daha verimli hale getirebiliriz.
Durumdan vazife çıkarmak, bir ocak da biz tüttürmek ,bulunduğumuz yere faydalı olmak için doğu toplumlarına has bazı yanlış tutum ve davranışlardan kurtularak, bilime, rasyonalizme uygun, kendi değerlerimiz, ahlaki, imani kriterlerimize sıkı sıkıya bağlı kalarak, herhalde yapabileceğimiz dünya kadar iş olsa gerek.
Hizmetten | Ertuğrul İncekul