Saltanatın sürerken benim ömrüm bitiyor,
Zaman gelip geçiyor ciğerimi deliyor,
Hasret ve çaresizlik yoldaş oldu bizlere,
Bir tarih ilmek ilmek ibretle yazılıyor.
Samanyolunda yıldız ölüp giden her canım,
Saltanatın temeli benim gözyaşım ahım,
Bir tercih meselesi bu dünyada her bir şey,
Senin tercihlerinle harap oldu vatanım.
Ölüm fıtrat diyordun madenler patlıyorken,
Allah’ın takdiri bu derdin sel götürürken,
Senin bir suçun var mı haşa! Sen pir-u paksın!
Millet bir bir ölüyor sen sarayda yaşarken.
Cadı kazanı vatan yanan imarlı orman,
Parsel parsel dedin ya başkan değil mi satan,
Kanunlar ve kurumlar hukuk bile köpeğin,
Biraz menfaat için sağa sola havlayan.
Can vermeden çıkış yok bu yalancı dünyadan,
Kaçak saraylarınla biraz da sen oyalan,
Sonunda sarılarız üç beş metre kumaşa,
Hesap sorarken melek demeyecek ki başkan.
Priştinalı Yusuf Demircioğlu