Washington’da “Dinî Kimliğin Aktarımı” Konferansı Gerçekleştirildi

Yazar Hizmetten
web

Catholic University of America (CUA), Rumi Forum, WISE Institute, McLean Center for the Study of Culture and Values ile Center for Faith, Identity, and Globalization (CFIG) iş birliğiyle düzenlenen “Dinî Kimliğin Aktarımı: İnanç Toplulukları Deneyimleri” başlıklı konferans, Washington, DC’de gerçekleştirildi. Eğitimciler, akademisyenler, dinî liderler ve farklı inanç topluluklarının temsilcilerini bir araya getiren etkinlik, dinî kimliğin nesiller arası aktarımı konusunda kapsamlı tartışmalar ve tecrübe paylaşımlarına sahne oldu.

Programın Önemine Dikkat Çekildi
Programın takdimini, CUA İlahiyat ve Dinî Araştırmalar Fakültesi Etik Ordinaryüs Profesörü Dr. William A. Barbieri yaptı. Dr. Barbieri, bu tür tecrübe paylaşımlarının herkes için çok değerli olduğunu belirterek, farklı inanç topluluklarının dinî kimliğin aktarımı gibi evrensel meselelerde ortak zeminler bularak birbirlerinden ilham alabileceklerini vurguladı.

CUA Uygulamalı İlahiyat Profesörü Dr. Jem Sullivan da katılımcıları selamlayarak programın önemine dikkat çekti. WISE Institute’u temsilen programa Direktör Yardımcısı Dr. Ali Ünsal ile danışman Dr. Hamdullah Öztürk katılırken, Rumi Forum’dan Direktör İbrahim Anlı ve Core Education’dan mentor Ayşe Selma Yılmaz da etkinlikte yer aldı.

Ana Konuşmalar ve Panel Oturumları
Açılış konuşmacısı Prof. Dr. Merylann “Mimi” J. Schuttloffel (CUA, Eğitim Fakültesi, Emekli Profesör ve Brother Patrick Ellis Kürsüsü Başkanı, CFIG Kıdemli Üyesi), Amerika’da dinî bir yaşam sürdürmenin zorluklarına değinerek, özellikle popüler kültürün baskın etkisinden bahsetti. Dinî hayatın her alana entegre edilmesi gerektiğini vurgulayan Schuttloffel, doğum günü kutlamalarından gezi ve pikniklere, aile birlikteliklerinden günlük alışkanlıklara kadar her etkinliğin dinî bilinçle şekillendirilmesinin önemine dikkat çekti. Kendi ailesinden verdiği örneklerle bu yaklaşımı somutlaştırdı.

İlk panel oturumunda, Yahudi topluluğundan Rabbi Abbi Sharofsky (JCRC, Topluluklar Arası İlişkiler Direktörü ve Mukim Rabbi), çocuklarını “Sen bir Yahudisin” şuuruyla yetiştirdiklerini, özel okullarda eğitimden başlayarak günlük hayatın her anında bu bilinci aşılamaya çalıştıklarını anlattı. Bu eğitimin maliyetli olduğunu belirterek, pazar okulları, Cumartesi ayinleri, yaz okulları, geziler ve kamplara verdikleri önemi paylaştı.

Müslüman topluluğu temsilen, Core Education’dan Ayşe Selma Yılmaz, yaş gruplarına göre mentörler eşliğinde yürütülen programlar aracılığıyla dinî kimlik eğitiminin yanı sıra evrensel insani değerlere de odaklandıklarını ifade etti.

Hocaefendi’nin Dünya Barışı Anlayışı Vurgulandı
Konferansın ikinci oturumunda, Dr. Benji Davis din eğitiminin önemine rağmen Amerikan kültürünün olumsuz etkilerinden dolayı karşılaşılan zorluklara değindi. Katolik temsilci Dr. Susan Timoney ise Katolik eğitiminin verilmesine çalışıldığını ancak benzer zorluklarla karşı karşıya olduklarını ifade etti.

Müslüman temsilcilerden Dr. Fevzi Saraç ise, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dünya barışını, sevgiyi ve insan haklarını önceleyen, pozitif ilimlerle birlikte dinî değerleri de içeren iki kanatlı bir eğitim anlayışını savunduğunu belirtti. Saraç, bu öğretinin dünya genelinde uygulandığını ifade etti.

Soru-cevap bölümüyle hareketli bir şekilde devam eden konferans, katılımcılar arasında fikir alışverişinin yapıldığı bir resepsiyonla sona erdi.

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy