Türkçe Olimpiyatları, Hizmet Hareketi gönüllüleri tarafından açılan yurt dışındaki Hizmet Okulları’nın bütün dünyaya sunduğu bir sevgi ve barış şölenidir.
“Uluslararası Türkçe Olimpiyatları” düşüncesi, 2002 yılında yurt dışı Hizmet Okulları’nın zümre başkanlığı ekibinin görüşmelerinde ortaya çıkmıştır. Bu ilginç fikir, ilgili yayın toplantısına “Yurt dışındaki Hizmet Okulları’nda her branşın olimpiyatları yapılıyor; fizik, matematik olimpiyatları gibi.. aynı şekilde Türkçe Olimpiyatlarını da yapalım” şeklinde dile getirilmiştir.
Yine aynı toplantıda Türkçe öğretiminin ölçüldüğü yazılı ve sözlü sınavların yanında, Türkçe şiir okuma ve şarkı söyleme yarışmalarının yapılması, ayrıca ülkelerinde dereceye giren öğrencilerin Türkiye’de bir araya getirilerek başarılı çalışmalarının sahnede Anadolu halkıyla paylaşılması düşüncesi benimsenmiştir.
HOCAEFENDİ’DEN TAM DESTEK
Türkçe Olimpiyatları düşüncesi heyecanı birkaç ay sonra yurt dışı Hizmet Okulları’nın fikir mimarı olan muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye taşınmıştır. İlginçtir Hocaefendi de arkadaşlardan böyle bir çalışma bekliyormuş kararlılığında bu hayırlı fikre tereddütsüz tam destek vermiştir. Kendileri ilk Türkçe yarışmasının iç bünyede gerçekleştirilip kazanılan tecrübeyle de her yıl halka açık, uluslararası olimpiyatlar şeklinde yapılmasını arkadaşlarımıza tavsiye etmiştir.
İLK ULUSLARARASI TÜRKÇE YARIŞMASI
İlk uluslararası Türkçe yarışması ödül töreni 2003 yılında Hocaefendi’nin tavsiyesi doğrultusunda, İstanbul’da bir yurdumuzun salonunda, öğretmenlerin huzurunda hayata geçirildi. Ve bu yarışmaya 17 ülkeden ‘Temel Seviye Türkçe’, ‘Orta Seviye Türkçe’, ‘İleri Seviye Türkçe’, ‘Türkçe Şiir ve Türkçe Şarkı’ alanlarında dereceye giren öğrenciler katıldı.
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI MEŞALESI NEDEN HİÇ SÖNMEYECEK?
Türkçe Olimpiyatları heyecanı her yıl artarak devam etti. Bu olimpiyatlarda gözyaşı, aşk u şevk ve coşku neden hiç dinmedi biliyor musunuz dostlar? Çünkü bu işin temelindeki samimi gayretlere, Allah’ın açık lütufları hissediliyordu ve Hocaefendi’nin tam desteği ve tavsiyeleri söz konusuydu.
Bu çalışmalarda yurt dışı okullarımızdaki rehberlik çalışmalarının “toprak kokusu” vardı.
Yurt dışındaki Hizmet okullarında çalışan binlerce öğretmenin emeği, alın teri ve samimi gayreti mevcuttu bu öğrencilerin ardında.
Ve bu öğretmenlerin dua yerine de geçen samimi gayretleri ancak dikkatli nazarlar tarafından fark edilebiliyordu. Onlar salonun bir köşesinde, yıllarca yetişmeleri için emek verdikleri sahnedeki öğrencileriyle göz göze ve kalp kalbe gelerek cesaret veriyorlardı genç fidanlarına…
Yurt dışındaki her okulumuz, önce kendi alan birincilerini seçiyor sonra bu birinciler ülke finallerine katılıyor ve ülkelerindeki alan birincileri de uluslararası finallerde tatlı bir yarışa giriyorlardı. Hizmet Okulları’ndaki on binlerce genç, Türkçe öğrenirken ve bu olimpiyatlarda yarışırken, aslında öğretmenlerimizin mükemmel bir rehberlik sürecinin içinde sevgiye, barışa ve hoşgörüye gönül vermiş bireyler olarak yetişiyorlardı.
GENÇLERE CAN SUYU OLALIM
Evet dostlar, yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım, hikmet ve gayretlerle yanan “Türkçe Olimpiyatları Meşalesi” bu güne kadar hiç sönmedi. Değişik renkler ve isimlerle de olsa ışıldamaya devem ediyor.
İşte bu gönül meşalesinin sönmeden devam etmesi ve sadece görsel şölenlere dönüşmemesi için samimi eğitim gayretlerinin ve rehberlik toprağıyla temasın kesintisiz devam etmesi gerekiyor. Gelin hep beraber bulunduğumuz belde ve ülkelerdeki genç güllerimizi, soldurmamak ve daha da canlandırmak için onlara can suyu olmaya gayret edelim.
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN