Zor telaffuz edilen bir kelime tefakkuh. Telaffuzu gibi tahsili de, elde edilmesi de zor. Bu zorluk kelimenin Arapça’daki iştikak vezninin tabiatında var zaten. Tefakkuh Okulu’nun tanıtım metinlerinde de dediğimiz gibi ‘zorlu bir süreçten geçerek elde edilen ince ve derin anlayışı ifade ediyor’ tefakkuh. Okulun tanıtım videosunun son karelerinde söylediğimiz gibi ‘Her yolculuk zordur. Ancak gidilen yerin hatırına yolculuk da başımızın gözümüzün üzerine.’
Bu yolculuğun gelecek zorluklarını yol arkadaşlarımızla birlikte atlatacağız inşallah. Ama şimdi yolculuğun bugüne kadar olan kısmını paylaşmak istiyorum Hizmetten.com okurlarıyla. Olur ki bu başka hiçbir yerde paylaşılmamış hatıralar bize katılmayı düşünmekte olan müstakbel yol arkadaşlarımızın karar vermesini kolaylaştırır.
Tam bir yıldır gönüllülerle birlikte bu ana hazırlanıyoruz. Tefakkuh Okulu öğrenci kabul etmeye hazır hale gelebilsin diye defalarca tıkladık zoom linklerine. Her bir dakikasını şükürle andığım pek çok ders dinledik, toplantılar yaptık. Bu tefakkuh buluşmalarından birkaçına ayna tutmaya çalışacağım.
Uzay deyince insanları korkutur muyuz?
Uzayın bizim dünyamızdaki yeri hakikaten başka. Zamanda yolculuk yapılan bir makine henüz icat edilmemiş olsa da uzaya çıkmak bugünkü teknolojik imkanlarla mümkün. Uzayda yaşadığınızı hayal ettiğinizde bile düşünceleriniz bir anda özgürleşiyor. Bütün bildiklerinizi bir kenara bırakıp her şeyi sıfırdan keşfetmeye başlıyorsunuz. Tıpkı bir bebek gibi bu yeni dünyanın fizik kurallarına hayretle bakıyor ve anlamaya çalışıyorsunuz. Alnınızı yeryüzündeki gibi secdeye koyamadığınız bir zeminde kılacağınız namaz, musluğunuzun olmadığı bir lavaboda alacağınız abdest, anayasanın olmadığı bir dünyada insanlar arası ilişkileriniz dünyadakine pek benzemiyor. Ancak Kur’an aynı, hadisler de aynı. Size düşen şey bu yepyeni dünyada temel kaynaklarınıza bağlı kalarak Müslümanca bir hayatı organize etmek.
“Bir Müslüman nasıl düşünmeli?” sorusuyla yola çıkmıştık. İşte uzay da düşünce egzersizi yapabileceğimiz harika bir alan. Tıpkı İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin farazi fıkıh egzersizleri gibi… Bunları ne zaman konuşsak aklımıza tek bir soru geliyor. “Dünyadaki işleri bitirdiniz de sıra uzaya mı geldi?” derler mi? Bu düşüncelerimizi insanlarla paylaşmanın zamanı geldi mi yoksa biraz daha beklesek mi?
Bekleme kararı almak için artık çok geç.
Bir sosyal bilimci ile ilahiyatçı birbirlerini anladıklarını hissetmeye başladığında…
Bir süredir birkaç ilahiyatçı ve sosyal bilimcinin bir arada bulunduğu toplantılar yapıyoruz. Özellikle son birkaç ayda fark ettik ki artık birbirimizin düşünme şeklini daha iyi anlıyoruz. Birbirimize doğru soruları sorabildiğimizde fark ettik bunu. Bir sosyal bilimcinin fıkhi kıyas hakkında, bir ilahiyatçının ise istatistik hakkında nokta atışı sorular sorduğu bir ortamda ilmi merakın uyanmaması mümkün mü?
Kadın ve fıkıh deyince aklınıza ne geliyor?
Ekibimizde erkekler kadınlar da vardı. Kadınların çoğunun dertli olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Düşünün ki ilim sevdalısı bunca kadın bir araya gelip bir proje üzerinde çalışıyor, fakat ulema dediğimizde insanların zihnindeki imaj çoğunlukla erkeklerden oluşuyor. Bunun ne kadar motivasyon kırıcı bir şey olduğunu nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Fıkıh ve kadın deyince bile aklımıza gelen şey erkeklerin ürettiği ve konusunun kadın olduğu fıkhi hükümler oluyor. İstiyoruz ki bundan sonra fıkıh ve kadın deyince akla gelen şey kadınların ürettiği fıkhi bilgi olsun. Sadece fıkıh değil elbette. Kadın yorumu diye bir tür olsun. Kadın bakış açısı İslamî ilimlerin her alanında hissedilsin. Tabi ki kadının kendi heva ve heveslerine göre dini istediği gibi yorumlamasını kastetmiyorum. Aksine Hz. Aişe’nin kadın olduğu için bazı meseleleri daha iyi bildiği ve orijinal bakış açıları yakaladığı pek çok konuda olduğu gibi bir kadın yorumu.
Evet, bolca hayal kuran bir ekibiz.
Hayallerimiz o kadar fazla ki. Her hayalin tefakkuh içinde bir alt projesi var diyebilirim. Bir gün “Bebekler İçin Kuantum Fizik” diye bir kitap gördük, neden bunun tefakkuh versiyonu olmasın dedik.
Bir gün sesli kitap uygulamalarına bakarken Tefakkuh Okulu’nda kullanacağımız kitapların seslendirileceği günleri hayal ettik.
Bir başka zaman Tefakkuh Dergisi olsa içinde neler olurdu acaba dedik ve olmayan dergimizin kapağını tasarlayıp makale başlıklarını yazdık üzerine ve dua ettik bir gün gerçek olması için.
Bu zamana kadar hayalini kurduğumuz pek çok şeyin Tefakkuh Okulu’nda gerçek olabildiğini görmek bizi hep daha fazla hayal kurmaya teşvik etti.
Gerçekleşen ve gerçekleşmeyi bekleyen tüm bu hayallerin ortasında, aşağıda linkini bulacağınız tanıtım filmimizde de geçtiği gibi, Tefakkuh Okulu yol arkadaşlarını bekliyor!
* * *
Tanıtım filmini izlemek için tıklayın: https://www.youtube.com/watch?v=4FhKHr0-5ZY
Program hakkında bilgi edinmek ve kaydolmak için tıklayın: https://turkce.respectgs.us/risale-ve-hizmet-arastirmalari-merkezi/tefakkuh-okulu/
Tefakkuh Okulu podcast yayınlarını dinlemek için tıklayın:
Spotify: https://open.spotify.com/show/2uhj6GjvkJyuLTdc3zWYhF?si=a77f4d920df14bd7
Google Podcasts: https://podcasts.google.com/feed/aHR0cHM6Ly9hbmNob3IuZm0vcy9kNTYzNWQxNC9wb2RjYXN0L3Jzcw?sa=X&ved=2ahUKEwjc-O-ZrYmBAxXDq1YBHdjgD9AQ4aUDegQIARAC
Radio Public: https://radiopublic.com/tefakkuh-Ww1VY0/
* İlahiyatçı Hatice Keskin Respect Graduate School bünyesinde faaliyet gösteren Tefakkuh Okulu’nun koordinatörüdür.
