Sil baştan Vira Bismillah…

Yazar Recep Atıcı

Geçende, kendisine hayranlık duyduğum Şerif Ali Tekalan hocamızı bir vesileyle dinleme fırsatı buldum. Mevzu Hocaefendi’nin vefatı üzerinden Hizmetimizin devamıydı. Çok güzel şeyler söyledi. Yaptığı o tatlı sohbetinde, Hocaefendi’nin Bam Teli sohbetlerini yeniden dinlemeye başladığını, kitaplaşmış eserlerini de tekrar okumaya yöneldiğini söyledi.

Ahmet Kurucan hocamız da, “Geçmişin ders halkasından günümüze: Hocaefendi’nin çağrısı” başlıklı yazısında benzer şeyleri yazdı ki, şöyle diyor: “Hocaefendi’nin vefatından sonra onu yeniden keşfetme adına kendime bir okuma programı oluşturdum ve “Fasıldan Fasıla” ile başladım.”

Demek ki aklın yolu bir. Ben de, Hocaefendi’nin ruhunun ufkuna yürümesinden sonra benzer bir karar aldım ve Kırık Testi serisinin 15’ci kitabı, “Yolun Kaderi” adlı eserden tekrar başladım. Bu kitapla başlamamın sebebi mecburi hicretle geldiğim buralarda elime geçen ilk kitap olmasıydı.

Kitap, yayınlandığında okuduğum zaman bazı yerlerin altlarını çizmiş olmama rağmen sanki yeniden ilk defa okuyormuşum gibi bir hal yaşadım. Şunu hemen belirtmeliyim ki, Hocamız, meselelere kendi ifadesiyle ‘Mahruti Bakış’la cevap verdiği için ifadeler hiçbir zaman güncelliğini kaybetmiyor. O tarihlerde sorulan sorulara verdiği cevaplar sanırım bu gün de olsa farklı olmazdı…

Aynı zamanda kitabı okurken, o sohbetleri yeniden dinliyormuşum gibi hissettim. Sanki Hocaefendi vefat etmemiş ve sohbetlerini yeniden yapıyormuş gibi bir duygu uyandı içimde…

Kitabın 146. sayfasındaki, “Düşüncenin Enginleşmesi” başlıklı yazıyı okuyunca bu mevzuda -Allah’ın inayetiyle- isabetli düşündüğümü gördüm. Dilerseniz siz de bakabilirsiniz. Hocaefendi orada, “Düşünce, Aksiyonun Bağrında İnkişaf Eder” ara başlığıyla şunları söylemiş:

Ruhumuzu ikame için yazılmış olan elimizdeki eserlerin iyi okunması, orada verilen mesajların bugünkü dünyamız adına ifade ettiği mânâların, yarınki ve öbür günkü hayatımız adına gösterdiği hedeflerin iyi anlaşılması, bizim için nasıl bir dünya resmettiğinin iyi analiz edilmesi de çok önemlidir. Hazreti Pîr-i Muğan, mevcutla iktifanın dûn himmetlik olduğunu ifade etmiştir. (Bkz.: Bediüzzaman, Sözler s.791) Bu açıdan biz, elimizdeki kaynakları okurken, sürekli “Acaba buradan daha başka ne türlü mânâlar çıkartabiliriz?” düşüncesiyle okumalıyız. Meseleyi sadece çay ve kahve sohbetlerine bağlama eksik bir yaklaşımdır. Önemli olan o eserleri ciddî bir müzakereyle ele almak ve onların geleceğimiz adına gösterdiği hedefleri görebilmektir.”

Bu yorum hepimiz için çok önemli. Şayet istikbal adına hem kendimizi yenileme hem de çevremizdeki kardeşlerimiz için her daim müracaat edilen bir menhelü’l-azbi’l-mevrud (tatlı su kaynağı) olabilme adına sil baştan okumaya ve dinlemeye ihtiyacımız var.

Bu süreç istemesek de çok şeyi aldı götürdü. Oluşan baskılar neticesinde kaybettiğimiz kıvamı yeniden elde etmek, aşk-u şevkimizi yeniden canlandırmak, tekrar derlenip toparlanmak için eserleri mütalaa adına yeniden vira bismillah demeliyiz. Tıpkı saff-ı evveli teşkil eden ilk talebeler gibi bir kere daha ilim, araştırma ve hakikat aşkına, beslenme kaynaklarımıza tekrar yönelmeliyiz.

Ayrıca sadece kendimiz değil, herkeste bu eserlere karşı iştiyak hasıl etmeye çalışmalıyız. Bunun için yeni formatlar bulmalı, farklı okuma usulleri geliştirmeliyiz. Şakalarımızda meydana gelecek sancı üstüne sancılarla ne yapıp edip insanların merakını bu eserlere celbetmeliyiz.

Arkasında koştuğumuz gaye-i hayalimizin gerçekleşmesi adına bir kısım organizasyonlar kurarak, sistemler geliştirerek nazarları bu eserlere yönlendirmeliyiz. İ’la-i kelimetullah davasına adanmış fertler olarak hepimizin yetişmesi ancak bu eserleri yeni baştan ele almakla mümkündür.

Hasılı zulüm hiçbir zaman uzun ömürlü olmamıştır. Allah, zâlimi imhal eder (mehil verir) de fakat ihmal etmez. Bu meselenin ayrı bir boyutu ki bunlar bizim için tali meselelerdir. Bizim asıl meselemiz ve bir araya gelmelerimizin temeli okumaya/okutmaya, öğrenmeye/öğretmeye, kendimizi ve başkalarını geliştirmeye yönelik olmalıdır. Bütün bu gayretlerimizdeki asıl maksadımız da rıza-ı ilâhî ve i’lâ-i kelimetullahtır.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy