Ömrünü Ramazan gibi geçirenlere ahiret bayram olur..| Muhsin Tarık Arslan

Yazar Editör

 

Ayların sultanı, sultanların ayı, Ramazan yine geldi rahmeti ve bereketiyle kuşattı bizi. Ramazan her teşrifinde, sanki o ilâhî mesajı yeniden getiriyor, onu ruhlarımıza bir daha içiriyor, ruh dünyamızı onunla yeniden aydınlatıyor, gönül dünyamızı onun nurlu iklimiyle yeniden nurlandırıyor, manevi perişaniyetimizi yeniden tamir ediyor, kulluğumuzu bir daha yada salıyor gibi. Evet orucu büyüklerimizden, dedelerimizden bize tevarüs eden şekliyle hep tuta-geldik. Oruç tutmak… Acaba biz mi orucu tutuyoruz yoksa oruç mu bizi tutuyor?

Her yıl ramazan ayında orucu tutmaya niyet ederiz. Biz orucu tuttuğumuzu zannederiz aç kalarak. Peki oruç sadece aç kalmakmıdır? Oruç sadece midenin sahur ve iftarından ibaret değildir. Hakiki oruç, bütün uzuvların el-ayak, dil-dudak, göz-kulak, kalp-kafa, his-hafa ve hatta hayallerimizle dahi tutulan oruçtur . İşte insan orucu bütün hücreleriyle ve uzuvlarıyla tutttuğunda, onu duyarak, hissederek ve anlayarak tuttuğunda orucu tutmuş oluyor. Hakiki manada tutulan oruçtur ki insanı tutar. Biz orucu tutunca da o da bizi hakkıyla bütün kötülüklere karşı tutuyor. Hayvaniyetten çıkıp, cismaniyeti bırakıp kalb ve ruhun derecesine çıkmaya vesile nurani bir asansör oluyor.  

Allah (cc) emerettiği için sahurdan iftara yemekten içmekten vs. birçok cismani alışkanlıktan kesiliriz. Oysa Allah`ın (cc) bu manada haram kıldığı bir çok mesele var. Ama nedense onları bu hassasiyetle ele alıp uygulamayız. Allah (cc) ramazandaki oruçla adeta ahireti kucaklayacak ve cennetle neticelenecek bize umumi ve külli bir prova yaptırıyor. Bir umumi talimgahtan geçiyoruz topyekün müslümanlar olarak. Yani adeta nasıl ki bir ay boyunca elinizi, dilinizi ve belinizi tutuyorsunuz. Aynen öylede oruç aslında bir ömür boyu bunu yapmayı salıklıyor bize bütün bu temrinatlarla. Yani Allah`ın (cc) haram kıldığı şeylere karşı hep oruçlu olma. Çünkü bayramın yolu ve erkanı bu.

“Ömrünü ramazan gibi geçirenlere ahiret bayram olur”. Ramazandan sonraki bayramın hikmeti de bu olsa gerek. Yani bir ay siz belli kurallar çerçevesinde hayatınızı tanzim ediyor uzuvlarınıza oruç tutturuyorsunuz ve sonrasında “yeyiniz içiniz” iltifatıyla karşılaşıyorsunuz. İşte ramazan ve oruç bu dersi veriyor bize. Bu manada tutulan oruç inşallah bizi ahirette dik tutar. Sıratta tutar, mizanda tutar, livaül hamdın altında tutar. Ama bunun şartı Allah`ın (cc) haram kıldığı her şeye karşı bir ömür boyu oruç tutmakla mümkün. Bu haramlar dünyada iftarı olmayan oruçlardır. Bunların iftarı ahiret yurdundadır.

Mesela namaz da öyle değilmidir? Kur’an-ı Kerim’de “namaz insanı fuhşiyattan ve münkirattan alıkor” deniliyor. Namaz hakkıyla ikame edilirse insanı her türlü kötülükten korur. Oruc da hakkıyla tutulursa döner bize mukabelede bulunur ve bizi dünya ve ahirette tutar. Oruçlu bir insan münkerata karşı  kapalı olduğu için haramlara karşı oruçlu olduğu için oruç böyle bir insanı dik tutar. Daha doğrusu böyle bir insanın başı dik, alnı ak, ruhu paktır. Ve ötelere gitmeye en hazır olduğu andır. Azrail ile buluşacak yüz vardır bu insanda. Orucu hakkıyla tubilirsek oruç da bizi en amansız ve imansız hadiseler karşısında dim dik tutar, zamanın çıldırtıcılığına karşı diri tutar, zeminin kayganlığına karşı sabit kadem tutar, dehrin bela ve musibetlerine karşı sabırla zinde tutar.

Ey oruç tut bizi, ne olur bunca zulüm, işkence, mağduriyet, mazlumiyet, mahkumiyet, tehcir ve daha bilemediğimiz nice firavunluklar karşısında bizi sen tut.. Rahmet ayının bile hiçbir şey ifade etmediği sözde müslüman ama hakikatte süper münafıklara karşı sen bizi tut ne olur… Ramazanı, Oruc’u, Kur’anı, Namaz’ı topyekün her türlü pisliklerine örtü olarak kullanan devrin zalim ve müfsitlerine karşı tut bizi ey Oruç… Zalimlere, Firavunlara, münafıklara, hırsızlara, haramilere, soysuzlara, köksüzlere, dalkavuk yaltak ve yalakalara ve onların her türlü tuzak, tezgah, fırıldak ve komplolarına karşı sen bizi tut ne olur…

Tut bizi ne olur dilimizi tut onunla insanları sokmayalım, gıybetle onu kirletmeyelim, yalanla sıdkımıza halel getirmeyelim. Gözümüzü tut ki, onunla harama nazar edip dunyamizi ve ahiretimizi karartmayalım. Kalbimizi tut, tut ki fesada girip bütün vücudumuzu ve dünya ahiret hayatımızı ifsad etmesin. Zihnimizi, hafamızı, ahfamızı tut sırlarımızı sen kontrol altına al ki şeytanın ve nefsin santrali olmaktan kurtulalım. Tahayyüllerimizi sen tut ve süsle. Tasavvurlarımızı sen tut ve doldur. Taakkullerimizi sen tut ve doyur. Yürüdüğümüz yollarımızı ve itikatımızı sen istikamette tut. Kibrimizi, enaniyetimizi, grurumuzu sen tut. Şehvet, şöhret ve hayvani arzu ve iştahalara karşı tut bizi ey oruç. Kin nefret, öfke, gayzımızla sürükleneceğimiz felakete karşı tut bizi ey oruç. Zalimlerin türlü türlü zulümlerine karşı, müfsitlerin binbir türlü fesatlarına karşı sen ey oruç tut bizi ne olur. Şu gurbet diyarında sürekli kurbette tut bizi ey oruç. Ey oruç tut bizi, tut ki edemeyiz sensiz… Ömrümüzün ramazan, ahiretimizin bayram olması duasıyla…

 

 Kaynak:Muhsin Tarık Arslan

 

 

 

 

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy