Ğöğsünden huruc eden hüznü çocuk,
şimdi ellerimde dal açan ağaçta,
şimdi dalların tam ortasında,
ve suskun melekelerle çocuk!
görüyorum , görüyorum…
Numan ! bu sesin rengi nedir ?
Numan ! bu tını hangi telden yavrucuk?
Numan ! bu dar koridor …
Numan ! bu uzayan kollar göğe …
ve numan ! bu alın neden soğuk?
Ğöğsünde huruc eden hüznü çocuk,
tutamıyorum yazıklar bana.
Baban, bir yıldız oluyor kimi zaman ,
annen bir peri , odanın ortasında
seviniyor ,gülüyor , oynuyorsun yalnızlığında
Numan ! bu feryadın tanıdık çocuk
yetim bir iklimin nâtuvanı sen
Numan ! perçeminden kan damlayan lale
yitik bir mevsimin yelkovanı sen
Numan’a | Gökhan Bozkuş
43
Önceki Yazı