Kapılar ardında uzun adamlar,
Dalını kırmak için umudun,
Bilge annelerden başladılar,
Çocuklarını da ezerek.
Arşına kan bulanmış kelepçenin,
Paslı türküsünü söyleyerek,
Karasulardan akıp gelen,
Sağır mideli illetler.
Oturmuş alın terinin göğsünde,
Karun haşmetiyle gururlu,
İpek gibi hayalleri ezerek,
Yediler beynini baharın.
Ne bahçe kaldı,
Ne de bahçıvan,
Her köşe,,
Sarhoş çiçekler mezarlığı.
Ey betona layık görülen yolcu!
Hangi duanın kabulündesin?
Hangi kabulün zarafetinde…
Neredesin ey küheylan?
Hangi cennetin kapısına dörtnala?
Hangi zalimden fersah fersah uzağa…
Nerelerdesin ey bahçıvan?
Hangi toprağın bağrında filizlenmedesin?
Hangi firavun göğsüne bir mızrak…
Hizmetten l Mahir Karasu