Karar Vermede Zorlanma ve Kararsızlık

Yazar Fatma Yeşilyurt

Karar vermede zorlanma son yıllarda oldukça fazla şikâyet aldığım konulardan bir tanesi. Kararsızlık diye de isimlendirilen bu durumun temelinde birden fazla sebep bulunabilir. Özellikle hayatında zor ve önemli kararlar vermek üzere olan yetişkin ve gençlerin, kendilerini başarısız, umutsuz ve tıkanmış hissetmesine sebep olur. Meydana gelen bu olumsuz duygular, bireysel başarıyı ve sosyal ilişkileri negatif yönde etkiler.

Karar vermede, zorlanmaya sebep olan şeyler nelerdir? Yaşamın zorlu durumunu analiz etmek için gelin birlikte bu sebeplere göz atalım.

 – Yenilme ya da kaybetme korkusu: Özgüveni ve öz değeri etkileyen en önemli unsurlardan ilki kaybetmeye dayalı bir korku yaşamaktır. İnsanlar, verecekleri karar sonucunda zarara uğramak ya da kaybetmek fikri etrafında dönüp duruyorlar ise bu durum onlarda korku oluşturur. Yaşanılan bu korku onları karar vermekten uzaklaştırır.

– Anne ve babanın tutumları: Çocuğuna seçme şansı bırakmayan, onun adına karar veren anne ve baba davranışları çocuğun karar verme sürecini yaşamasını engeller. Karar verme sürecini yaşamamış çocuklar; mevcut durumu analiz etme, kar ve zarar dengelerini koruma, bireysel haklarını ve değerlerinin zarar görmemesini sağlamak gibi adımları atamadıkları için karar verme yolculuğundan kaçarlar. Bu kaçış yetişkin dönemlerde, içinden çıkılmaz durumlar doğurur.

– Mükemmeliyetçi olmak: Her işinde en mükemmeli yapmak, en iyi seviyeye ulaşmak isteği ya da kaygısı yaşayan bireyler, örneğin: evlerine alacakları bir çiçekten, seçeceği üniversiteye kadar büyük küçük her adımda, en mükemmeli yakalamak için uzun bir dönem araştırma yaparlar. Etraflarındaki insanlara sorarlar, uzmanlara danışırlar, günlerce internet araştırmaları yaparlar. Uzayan karar verme dönemi ve büyük zaman kaybı yaşatan araştırmalar insanda kaygı, depresyon ve aşırı yorgunluk halini doğurur. Bu durumda karar vermekten uzak durmayı sağlar.

 – İnsanları memnun etmeye çalışmak: Devamlı etrafınızdakileri memnun etmeye çalışmak sizi karar vermekte zorlanmaya itecektir. Aynı anda insanları hiçbir zaman tam olarak orta noktada buluşturamamak, her biri ile ayrı bir ilişki şekli oluşturma ve onlara uygun kararlar alma yoluna iter. Sonunda herkesi, aynı anda memnun edecek bir karar vermek çok zor olacağı için karar vermekten kaçmak en hızlı çözüm olarak ortaya çıkar.

– Büyük resimden uzaklaşmak: Hedeflerimizden uzaklaştığımızda, bizi hedefe götüren yollar ve yöntemlerden de uzaklaşmış oluruz. Bu durum bize nereye gideceğini bilmeyen, kafası karışık ve ortada kalmışlık hissini getirir. Hedeflerin arka planda kalması, karar verme prosesini erteler ya da yavaşlatır.

– Yeterince özgüvenimiz yoksa: Özgüven eksikliği karar vermede zorlanmamıza sebep olurken bazı zamanlarda da verdiğimiz kararlarda sözümüzde duramamak ya da en doğru kararın bu olup olmadığı konusunda şüpheye düşmemize neden olur. Bu durum tutumlarımıza, sık sık karar veren fakat verdiği kararlarda istikrar gösteremeyen insan şeklinde yansır.

Yeterli bilgiye sahip olmamak: Herhangi bir konuda karar verebilmek için, elimizdeki bilgileri analiz edip tartabilecek bir bilgi birikimimiz yoksa şayet, kendimizi bildiklerimiz konusunda emin hissedene kadar karar vermede çok zorlanırız. Kararlarımızı başkalarına aldırabilir ve onlara bağlı yaşayabiliriz. Bu da tek başımıza karar verme sürecini öteler durur.

Karar verememe durumundan kurtulmanın çözüm yolları nelerdir? Bunlardan bazılarını aşağıda sıraladım:

– Kararlarınızı kendiniz verin: Hiç kimse sizin kadar ihtiyaçlarınızı ve hedeflerini bilemez bunu unutmayın. Kararlarınızı siz vermeye çalısın.

– Özgüveninizi artırın: Öncelikle kendinize güvenme konusunda çalışmalar yapmaya başlayın. Bağlı ya da bağımlı olduğunuz insanlar varsa, bu kişilerden ayrı kararlar vermeye başlayabilirsiniz. Karar vermeniz gereken konuda bilgi ve birikiminizi artırın. Sizde bilginize ve sezgilerinize güvenmeyi öğrenebilirsiniz. Küçük kararlardan başlayarak, doğru ve başarılı kararlar verebileceğinizi kendinize gösterin.

-Oluruna bırakın: Her şey bizim kontrolümüz altında olmayacaktır. Yanlış kararlar neticesinde uğrayacağımız zararlarda hayatın gerçekleridir. Denemeden bunu öğrenemeyiz.

-Karar sonrası başarısızlıktan neler hissedebileceğimizi dile getirmek: Bu tutum bizim karar vermemizi kolaylaştıracak ve sonuçta elde edeceğimiz ne olursa olsun daha kolay kabullenmemizi sağlayacaktır.

-Karar vermeyi erteledikçe hangi fırsatları kaybettiğimizi ya da elden kaçırdığımızı düşünmek. Bu durum bizi karar vermede hızlandıracak ve kaybetmemizi engelleyecektir.

-Kararsızlıklarınızla ilgili kendinizi haklı çıkarmaktan vazgeçin. Özellikle en doğru karara ulaşmak için yapılan araştırmalarda harcanan zaman konusunda bile ‘bunu yapmasaydım en doğrusunu bulamazdım’ gibi cümlelerle kararlarımız ile birlikte kendimizi de zamanının ve etrafımızdakilerin gerisinde bırakmayalım.

Kıymetli Okuyucular, yaşamınızın bundan sonrasında vereceğiniz kararları en doğru zamanda ve en faydalı şekilde vermenizi dilerim.

Haftaya erteleme tutumu ile ilgili yazımla sizlerle birlikte olmak ümidi ile…

Sevgiler…

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy