İnsan dünyayı kaybetmekle bir şey kaybetmez! | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Yazar Mizan

Soru: Hazreti Nuh, Hazreti Hud ve Hazreti Salih (alâ Seyyidinâ ve aleyhimüssalâtü vesselam) efendilerimizin tehdit ve hakaretler karşısında

وَمَا لَنَا أَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ

dedikleri anlatılıyor. “Bizi yollarına hidayet eden, o yolda hıfz u inâyetini de yâr edecektir!” manasını da barındıran bu ayet, “Cenâb-ı Hakk’ın verdikleri, vereceklerinin referansıdır” mülahazasıyla değerlendirilebilir mi?

*Bütün Enbiya-ı İzam bir kısım farklı kelimelerle hep bu büyük hakikati vurgulamışlardır: Allah’a tevekkül ve teslimiyet! Sanki rahat hareket edebilmemiz ve yollarda şaşkınlığa düşmememiz adına ayetin her bir kelimesi bizim için de bir parmak işareti veya bir parola gibi “Arkadaş, bu yolda yürü, yol budur; rehberler bu yolda yürümüştür!..” demektedir.

*Zikredilen ayet-i kerimede mealen şöyle buyurulmaktadır: “Biz neden Allah’a tevekkül etmeyelim ki yürüdüğümüz/yürüyeceğimiz yollarımızı bize O gösterdi. Bize verdiğiniz her türlü eza ve sıkıntıya kesinlikle sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah’a dayanıp güvenmelidirler.“ (İbrâhîm, 14/12)

*Ne diye Allah’a tevekkül etmeyeceğiz, ne var ki tevekkül etmeyelim? Bizi bizim yollarımıza, İslam yoluna hidayet etmiştir. Eğer dayandığımız Allah ise ve hepimiz ümmühât itibarıyla sırât-ı müstakimdeysek, bundan sonra sizin bize yapacağınız şeylere, and olsun, dişimizi sıkıp sabredeceğiz, istediğiniz kadar eziyet edin. Niye tevekkül ile sabretmeyeceğiz ki? Esasen tevekkül edecekler de, edeceklerse, Allah’a tevekkül ederler.

*Hazreti Pir, “Mahlûkatın solukları sayısınca Allah’a giden yollar var!” diyor. Usulde değişiklik yok, temel disiplinler zaviyesinden hep aynı; fakat mizaçlar, meşrepler, mezâklar, mezhepler, tarz-ı telakkiler, değişik zamanlar, şartlar ve konjonktür açısından detaya ait meselelerde farklılık olduğundan dolayı ayette “yolumuz” yerine “yollarımız” deniyor. Nimet İçre Nimetler

*Bizi yollarına hidayet eden, o yolda hıfz u inayetini de yâr edecektir. Bundan daha büyük paye olamaz. Bir gün acımızdan ölsek, döşeğimiz kum, yorganımız da atmosfer olsa, yine de “Bizi yoluna hidayet eden, o yolda hıfz u inayetini de yâr edecektir” deyip, yol değişikliğine gitmememiz lazım. Çünkü kazanmışız Allah’ın izni ve inayetiyle. İnsan, dünyayı kaybetmekle bir şey kaybetmiş sayılmaz; esas ahiretini, Allah’la münasebetini, Efendimiz’le irtibatını, Kur’an’la alakasını kaybediyorsa, o zavallı sadece kaybetmekle kalmıyor, kendi de bu dünyada bir yitik gibi yaşıyor demektir.. düşünce dünyasının yitiği, toplumun yitiği!..

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy