21. Uluslararası Dil ve Kültür Festivali, En Güzel Öykü Müzikali’yle Almanya’da izleyicilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşen etkinliğin yapıldığı salonda katılımda büyük oldu. Hizmet gönüllülerinin yanı sıra yerli halkın da ciddi oranda katılım gösterdiği gecede Türkçe, Almanca ve İngilizce başta olmak üzere birçok şarkı seslendirildi.
Geçtiğimiz yıl “Işığın Yükselişi” müzikaliyle büyük beğeni toplayan Uluslararası Dil ve Kültür Festivali, bu yılda çok büyük bir sürprizle izleyicilerinin karşısındaydı. Hz. Yusuf’un geçmişte yaşadıklarını sahneye sanatsal bir şekilde taşıyan ekibin gösterdiği performans sürekli alkışlarla kesildi.
Gazeteci-Yazar Nedim Hazar’ın kaleme aldığı müzikalın anlatımlarında, görsel şovlardan, danslardan ve şarkılardan oluşan gösteri iki perdede yedi sahneden oluşuyor. Görsel ve işitsel estetiği adeta zirveye taşıyan müzikal için özel olarak bestelenmiş şarkılar ve şiirler de izleyiciden tam not aldı. Çağdaş danslar ve yorumlarla bezenen gösteride zengin tarihsel bir içerik sunuldu.
Hem Doğu’nun hem de Batı’nın klasik eserlerinden yararlanılarak ve büyük bir titizlikle hazırlanan performans, bilinen en eski masalları çağdaş bir yaklaşımla yorumlayarak izleyiciye sunuldu. Yediden yetmişe herkesin anlayabileceği şekilde sahnelenen gösteride geçmiş yıllarda ve günümüzde yaşanan zulümlere dikkat çekildi.
TÜRKİYE’DEKİ ZULÜMLERDE SANAT DİLİYLE ANLATILDI
Sahnede geçmiş yıllardan günümüze uzanan zulümlere atıfta bulunuldu. Türkiye’de yaşadığı baskılar sebebiyle Meriç nehrinden geçtikten sonra Yunanistan’da kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden akademisyen Esma Uludağ ve çocukları sahnede canlandırıldı. İnsanların Meriç nehrinden geçerken yaşadığı zorluklara vurgu yapıldı.
Öykü anlatılırken sahnedeki dev ekrandan görsellerle ilerleyen, Hikâyeyi destekler nitelikte pek çok kültürün yorumuyla bezenen bir müzikal de vardı. Müzikal için dünyanın dört bir yanından uyarlanmış farklı zenginlikler harmanlandı.
Dünyanın birçok farklı ülkesinden gelen gençler hem klasik hem de yeni şarkıları toplumun ruhuna uygun olarak alkışlar eşliğinde seslendirdiler.
Farklı ülkelerden gelen 48 genç dansçının koreografisi büyük beğeni topladı. Müzikal için özel olarak tasarlanmış dünyanın farklı ülkeleri, Türkçe özel besteler ve şarkılar eşliğinde, İngilizce, Almanca, Fransızca ve farklı dillerde seslendirildi.
Almanya’nın farklı eyaletlerinden gelen izleyiciler programdan sonra sahnedeki oyuncularla fotoğraf çektirdi. Uzun süre sahneden ayrılmayan izleyiciler unutulmaz bir gece geçirdiklerini ifade etti.
ESKİ ŞAMPİYONLAR EĞİTTİ
Bu yılki Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC)’nin bu yılki etkinliklerine katılan 23 finalisti, bu geceye yıllar önce daha çocukken sahne alan tanıdık isimler hazırladı.
Mıktıbek, İngrid ve Xhon bunlardan bazıları… Yeni gençlere sahnede ve seslendirmede yardım edeceklerini anlatan tecrübeli isimlerde Arnavut asıllı Xhon (26), 2013’te Ankara’da yapılan şarkı yarışmasının finalistlerinden biri.
Xhon, 2014 yılında İstanbul, Antalya, İzmir, Erzurum, Kayseri, Bursa, Gaziantep gibi illeri kapsayan Türkiye turnesine katıldı. Arnavut İngrid (26) ise 2016’da seslendirdiği ‘Gönül’ şarkısıyla o yıl Romanya’da yapılan büyük finalde üçüncü olan ünlü diğer bir isim.
Ülkesinde bir müzik okulu ve korosu olan Kırgız Mıktıbek Nurbanbek (26) ise diğer önemli bir isim.
Üç şampiyonunda ortak görüşüşü şu şekilde: “Barış ve huzurun olduğu ve ortaklaşa yaşayabileceğiniz bir dünya istiyoruz. Bunun için müziği aracı kılarak mesaj vermek istiyoruz.”