İbadetler Bireyseldir

Yazar Mehmet Yavuz Şeker

Ramazan ayı bütün yoğunluğuyla devam ediyor. Müminler, oruçla, Kur’an tilavetiyle, teravihle, zikir ve duayla, yani Hakk’a teveccühle gufranla tüllenen aydan istifade etmeye, onun vesilesiyle Hakk’a yaklaşmaya ve O’nu idrak etmeye çalışıyorlar.

Evet bütün ibadetler bireyseldir ve Yüce Allah’ı duymaya, hissetmeye yöneliktir. Mümin, ibadetini yerine getirirken, ne yapıyor olduğunu mülahaza edebildiği ölçüde hem o ibadetinden daha çok lezzet alır hem de o ibadeti vesilesiyle Cenab-ı Hakk’ı niteliksiz niceliksiz olarak idrak eder.

Oruç örneğinden gidelim: inanan insan, orucunu tutarken, aslında kendini, nefsini, arzularını tutmakta, onları frenlemektedir. Alışkanlıkları, istekleri onu yeme içme gibi bazı şeyleri yapmaya zorlarken o, bunları en azından iftar vaktine ertelemekte, kendi arzularına yine kendisi direnmektedir. İşte bu erteleyiş, bu direnç, bu alışkanlıkları kırma iradesi, o insanı Hakk’ın rızasına erdiren bir keyfiyettir ve çok değerlidir.
Bunun bir üst derecesi daha vardır ki o da bu iradeyi ortaya koyarken, inandığı, rızasını umduğu Yüce Allah ile ikili bir bağ kurmaktır. Bu ise değerler üstü bir değere sahiptir ve bizim ibadetler bireyseldir derken kastettiğimiz manadır.

Kur’an, orucu anlatırken oruç ayetlerinin arasına Cenab-ı Hakk’ın yakınlığını anlatan şu ayete yer verir: “Kullarım sana Beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz Ben yakınım, Bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. Şu halde Benim davetime gelsinler ve Bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler.” (Bakara, 2/186)

Önceki üç, sonraki bir ayetin oruçla ilgili olmasına rağmen, bu ayete burada yer verilmesinin çok manidar olduğunu bir defa daha vurgulayalım.

Bu ayette Cenab-ı Hak, fevkalade şefkatli, sarıp sarmalayıcı, sıcacık bir üslupla kullarına olan yakınlığını ifade etmekte ve adeta bizim O’na yaklaşma heyecan ve motivasyonumuzu tavan yaptıracak bir muamelede bulunmakta ve sanki tutunmamız için bize elini uzatmaktadır.
Bu ayetle Yüce Allah bizlere adeta şöyle demektedir: “Aş şu cismaniyetini, bedensel zevklerini ve Bana yakın olma adına bir çaba içine gir. Oruç tut, dua et, bak Ben ne kadar yakınım sana. Bunu hissetmeye çalış. Oruç bunun için çok ideal bir ibadettir. Orucu ve onun vasıtasıyla asıl Beni idrak etmeye gayret et. Bundan ötürü sana oruç tutmanı emrettim. Asıl maksat, dünyevi, uhrevi senin iyiliğindir. Bu niyet ve iradeyle oruç tutarsan, ibadet edersen sana ait bazı yönlerini fark edeceksin. Manen ne kadar engin olduğunu göreceksin. Bunu devam ettirebildiğin ölçüde Beni çok farklı, çok derin hissedeceksin ve bütün bunlar sana çok iyi gelecek…”

Evet ibadetler bireyseldir; orada sadece bir âbid bir de Ma’bud vardır. Başka kimse de yoktur.

Bununla birlikte ibadetlerin topluma bakan yönleri de elbette söz konusudur. Ramazan’da dostlarla iftar yapmak gibi. Bunlar güzel şeylerdir ama ibadetlerdeki kul-Allah ilişkisi ve bunu bizim idrak çabamız her şeyin önünde ve en kıymetli olanıdır. İmanı inkişaf ettiren, Allah’a kurbiyeti artıran, ihsan duygusunu körükleyen, maiyet şuurunu geliştiren işte hep bu cehd ve bu çabadır.

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy