Hz. Ebu Bekir ağlayınca | Mithat Tayyar

Yazar Mizan

Sahabe ve Kur’ân
Allah Resulü Kur’ân’ın öğrenilmesi ve ezberlenmesiyle alakalı büyük müjdeler vermiş, sahabe efendilerimiz de bu müjdelere layık olmak ve Kur’ân’a hizmetçi olabilmek için canla başla çalışmışlardır.
Allah Resulünün çok sevdiği arkadaşı, Hz. Ebu Bekir efendimiz, Mekkelilerin kendisini şehirden sürgün etmek istediği, Kabe’de namaz kılmasına izin verilmediği bir dönemde evinin bahçesine, İslam da ilk mescid sayılan bir cumba (Evin dışına yapılmış kafesli bölüm) yaptı.
O, cumbada namaz kılarken sesli Kur’ân okuyarak kılıyordu. Bunu gören Mekkeli müşrikler, kadın, çocuk, yaşlı genç demeden onu seyre dalıyor ve okuduklarını hayranlıkla dinliyorlardı. Bu insanlarda, en çok hayret uyandıran şey ise Ebu Bekir Efendimizin ağlamasıydı. Onlar daha önce ağlayan bir erkek görmemişlerdi. O ise Kur’ân’ı içinde hissederek okuyor ve okumanın hakkını veriyordu.
Sahabe efendilerimizin çoğu Kur’ân’ı Mushaf’a bakarak okurlardı. Kur’ân’ı yüzünden okumakta, ona bakmak ve tutmakta daha fazla sevap olduğu için onunla hemdem olurlardı. Damad-ı Nebi olan Hz. Osman, Kur’ân’ı yüzünden okuduğu için iki Mushaf eskitmiştir. Hz. Aişe annemiz de mushafa bakarak Kur’ân okurdu. Sahabe efendilerimiz bir gün geçse de Kur’ân’a bakamasalar üzüntü duyarlardı. Hz. Cabir’in rivayetine göre Allah Resulü ashabının Kur’ân’dan uzaklaşmaması için: “Okuyun. Her okuyuş güzeldir.” buyururlardı. Yani hatalı da olsa, kusurlu da olsa okumak okumamaktan daha iyidir.1
Sahabe efendilerimiz Kur’ân’ı anlama ve ezberleme gayretindeydiler. Allah Resulünün Kur’ân’ı şu dört kişiden birinden öğrenin dediği Abdullah ibni Mesud: “Biz Kur’ân öğrenirken bir kişi (amelle ilgili ayetlerden) on ayet öğrendiğinde, anlamını öğrenip gereğince amel etmedikçe öbürüne geçmezdi.” demektedir.2 Peygamberimizden bu şekilde yetmiş küsur sûre alıp öğrendiğini de söyler.3
Ezberlenen şeyi muhafazanın en önemli şartlarından birisi hiç şüphesiz tekrardır. Ebu Musa bu konuda Resulullah’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Şu Kur’ân’ı muhafazaya itina gösterin. Muhammed’in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelâl’e kasem olsun Kur’ân’ın (hafızalardan) kaçması, develerin bağlarından boşanıp kaçmasından daha kolaydır.”4
Sahabe efendilerimizden Abdullah b. Mesud, Zeyd b. Sabit, Ubey ibni kab; tabilerden Abdurrahman ibni Yezid, Alkame, İbrahim en-Nehai yedi günde bir hatim indirirlerdi.
Sahabe efendilerimiz kendilerine Kur’ân okunduğunda hüzünlenir ve ağlarlardı. Ebu Hureyre’nin anlattığına göre:
“Şimdi siz bu söze mi şaşıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz.” mealindeki ayetler inince, Peygamberimize talebelik yapan Suffe ashabı ağladı; onların gözyaşlarının yanaklarından aşağıya süzüldüğü görüldü. Allah Resulü onların etkilendiğini sezince, kendisi de ağladı. Resulü Ekrem ağlayınca, biz de ağladık. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Allah korkusundan ağlayan bir kimse ateşe girmez. Günahta ısrar eden de cennete giremez. Ne var ki, eğer sizler, hiç günah işlemeseydiniz, Allah başka bir topluluk yaratırdı; onlar günah işlerdi; O da onları bağışlardı.” buyurdu.5

Dipnotlar:
1. Ebu Davud, Salât 139(830)
2. Taberi, Camiu’l-Beyan, 1/35
3. Buhari, Fezailül Kur’ân 8
4. Buhari, Fedailü’l-Kur’ân 23; Müslim, Salâtü’l-Müsafirin 231(791)
5. Beyhaki, Şuabu’l-İman 1/489(798)

Yorum: Mithat Tayyar

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy