İttiler, kaktılar dört yanımızdan
Bunaldık, usandık ah canımızdan
Öz yurdumuzdan vatanımızdan
Ayrıldık mahzunca bir seher vakti
Sağı, solu bir oldu dirlik vermedi
Bir Allah’ın kulu gülüvermedi
En yakınlarımız selam vermedi
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Haset kör etmişti şer gözlerini
Dinlemek ölümdü kem sözlerini
Şeytan görsün artık bed yüzlerini
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Her gün acı, keder, ızdırap idi
Her köşede polis bekliyor idi
Gece evimizi yokluyor idi
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Kaç yıl yattım hapiste ama yetmedi
Hasımlarım çıkınca insaf etmedi
Hafiyeler peşimden bir an gitmedi
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Kalpleri kararmıştı çatarlardı kaş
Fütücü derlerdi vermezlerdi iş
Kaç zaman olmadı soframızda aş
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Kinden kudurdular oldular kuduz
Hamile eşime verdiler dokuz
Sonunda dedik ki biz artık yokuz
(Kadına ilişililir mi ulan be öküz)
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Zalimler el ele Meriç’e itti
Kaç masum suyuna kapılıp gitti
İnanırım ki bence hepsi şehitti
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Meriç öyle hırçın öyle soğuktu
Tâkâtimiz azdı endişe çoktu
Mâlesef başka da çaremiz yoktu
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Güç bela bir botla Meriç’i aştık
Çamurun içinden umuda koştuk
Hepimiz yaralı özgür bir kuştuk
Hicrete koyulduk bir seher vakti
Gözümde yaşlarla yurduma baktım
Gönlümde sessizce gemiler yaktım
Kavmim kovmasaydı çıkmayacaktım
Terkettik vatanı bir seher vakti