Hiçbir şey lüzumsuz değil | Zekeriya Çiçek

Yazar Hizmetten

 “Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen faal(aktif ) ve gücü sınırsız bir Zatın harika                    işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de başıboş olamazlar.”                                     Şualar sh:109)

 

Her cemal sahibi güzel, cemalini yani güzelliğini görmek ve göstermek ister. Kuran’da insanı düşünmeye sevk eden “nazar et!”, “aklını kullan!”, “ o halde Rabbinin nimetlerini neden yalanlıyorsun?” gibi birçok dikkat çekici ifadeler kullanılmıştır.

Rabbimiz (cc), birbirinden muhteşem nakışlarıyla süslediği sanat eserlerini sergilediği bu âlem, tam bir tefekkür hazinesidir. Allah (cc), tüm fiillerin mutlak failidir.

Sanatkârsız bir sanat olamayacağı gibi, failsiz bir fiil de mümkün değildir.

Fiziğin temel kaidesi olan ve Newton tarafından ileri sürülen:    Kuvvet (F) = kütle(m) x ivme(a) ile fiilin fail gerektirdiğini biliriz.

Bir kütlenin yer değiştirebilmesi, yerinden kımıldatılması için, mutlaka bir kuvvetin gerektiği aşikârdır.

Atom yörüngesinde bulunan en küçük zerrelerden olan elektronlar bile, belli bir kütleye sahiptirler. Elektronların atom çekirdeği etrafında dönebilmesi için atomik çapta belli bir kuvvetin etkisi gerekir. Cansız bir madde ve onun en küçük birimi olan atom, bu gücü nereden almaktadır.            Bu bir kanun olduğuna göre, her kanun gibi bu kanunun da bir kanun koyucusunun olması vacip derecesinde zorunlu olmaz mı?

Kanunu açıklamayıp isimlendirmekten başka hiçbir şey yapmayan bilim, bilim değil gerçeğin ışığını örtbas eden yalancı bir siyah örtüdür.

Kanunu koyan da, cansız maddeler üzerinde uygulayan da, Kâdir-i Mutlak olan Allah’tır(cc). Bu kanunlar küçücük atomik seviyede gerçekleştiği gibi, güneş sistemindeki semavi gök cisimleri olan gezegenlerin makro boyutunda da geçerlidir. Özellikle, dünyamız, 23,5 derece eğik duruşuyla, hem kendi etrafında hem de güneş etrafında belirli bir hızla dönmesi için, elektronun hareketi için gerekli olan kuvvetin kaç katı gerekir?

Dünyamızın bu intizamlı ve maksatlı dönüşüyle günün, mevsimlerin, yılın meydana gelmesi tesadüf müdür? Kesinlikle hayır.

Evet, kâinatta her faaliyet belli bir gayeye yönelik olduğuna göre, tüm bu olayların merkezinde bulunan bizler, nasıl başıboş olabiliriz?

Hizmetten| Zekeriya Çiçek

  

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy