Kıymetli okuyucular, umarım hepiniz afiyettesinizdir? Anne, baba ve sağlıklı ebeveyn olmak başlığı altında, sıkça karşılaştığımız konular hakkında yine sizlerle buluşmak çok güzel. Önceki yazımda az da olsa değindiğim ebeveyn stresi kavramını bugün biraz daha detaylı ele almak istiyorum.
Ebeveyn stresi nedir?
1-Anne, baba ya da anne-baba olarak; çocuğumuzla ilgili yapmamız gereken birçok şey varken, bunları yapmaya yetecek enerjimizin olmadığını hissetmek ve düşünmek ile başlayan, devam eden stresin adıdır.
2- Ebeveyn stresi; çocuk büyütmek, eğitmek ve yetiştirmekle ilgili sonsuz isteklerin ve gereksinimlerin arkasından koşup yetişememek, sonrasında başarısız ebeveyn olduğumuzu hissetmenin adıdır.
3- Aynı zamanda ebeveyn stresi; annesi ya da babası olduğumuz çocuğun, hayatında yolunda gitmeyen bir şeylerden dolayı kendimizi suçlama halidir.
4- Çevremizdekiler tarafından, çocuğumuzla ebeveyn olarak yeterince ilgilenmediğimizin ya da koruyucu tutumlar göstermediğimizin hatırlatıldığı zamanlarda hissettiklerimizdir.
Bahsettiğimiz tanımların ve benzerlerinin üzerimizdeki stresini azaltmak ve bu stresin hem bize hem de çevremizdekilere yansıyan olumsuz etkilerden kurtulmak için hangi formüllerden faydalanabiliriz? Bunların üç tanesinden bahsedeceğim.
Birinci formülümüz: Öncelikli olarak ebeveyn olmamız ve beraberinde bize getirdiği sorumlulukların neler olduğunu konuşup, sorabileceğimiz ortamlar bulmaya çalışın lütfen. Bu ortamın nasıl bulanacağı ile ilgili yapabileceğimiz birkaç şey; özellikle aynı yaş gurubuna sahip anne babalarla birlikte sosyal aktiviteler yapmak ve kıyaslama yapmadan gözlem yapabilmek, ebeveyn olmakla ilgili sosyal projelere katılmak, yaşadığımız stresleri konuşabileceğimiz bir uzmanla konuşarak ebeveyn olmakla ilgili bir checkup yapılmasını istemek ve gerekiyorsa destek almaya bir süre devam etmek.
İkinci formülümüz: Olumsuz düşüncelerden ve sosyal medya haberlerinden uzak durma sürenizi kontrol edin lütfen. Olumsuz düşünceler bizi genellikle meydana gelen olayın bir sonraki adımının da olumsuz olacağı fikrine inandırır. Önceden yaşanmış tecrübeler ve anılarında bunda oldukça büyük etkisi vardır. Ancak olumlu düşünmeyi başarmak, etrafımızdaki boşlukları görmemizi geciktirerek ve bizi strese sokabilecek durumları dürterek canlandırmamızı engelleyecektir. Canı sıkkın, öfkeli, kızgın ya da panik halimiz; bizlerdeki stresi çoğaltarak etrafımızdaki tehdit içeren her türlü durumu fark etmemize daha yatkın hale getirecektir.
Üçüncü Formülümüz: Olumlu durumlara odaklanmaya, sıcak, samimi ve şefkatli davranmaya gayret edin lütfen. Olumlu içerik aramaya ve görmeye başlamak beynimizi stres altında hissetmekten uzaklaştıracaktır. Bizlerde meydana gelen rahatlamayı, çocuklarımızın yüzünde ve tutumlarında da çok hızlı bir şekilde hissedebiliriz. Bu formülün uygulamasında dikkat etmeniz gereken kısımlar: Paylaşabileceğimiz ortak konuları bulmak, çocuğumuzun yüzündeki tebessüme dikkat etmek, fiziksel şefkat göstermek (saçına, sırtına dokunmak gibi), hatırladığımız güzel anıları paylaşmak, şakalar yapmak, birlikte sizleri mutlu edecek bir şeyler okumak ya da izlemek.
Her yazının sonuna, sizlere belki de günün mottosu olarak kullanabileceğiniz bir iki cümle bırakıyorum.
Günün Mottosu
Stres bizi genellikle olumsuz olaylar üzerine odaklar. Ebeveyn stresi nedeni ile kendinizi yalnız ve bunalmış hissediyorsanız, bunun kişisel bir başarısızlık olmadığını bilin ve kendinize sık sık söyleyin.
