Cuma Hutbesi | Yenilenme

Yazar Hizmetten

DERLEYEN: ERDEMLİLER YOLU AKADEMİ

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ

“Mü’minlerin kalblerinin, Allah’ı ve O’nun tarafından indirilen hakikatleri duyarak haşyet hissedip, yumuşayıp daha derin bir dirilişe erme vakti hâlâ gelmedi mi..!” (Hadîd,16)

Resûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

جَدِّدِ السَّفِينَةَ فَإِنَّ الْبَحْرَ عَمِيقٌ

وَخُذِ الزَّادَ كَامِلاً فَإِنَّ السَّفَرَ بَعِيدٌ

وَخَفِّفِ الْحِمْلَ فَإِنَّ الْعَقَبَةَ كَئُودٌ

وَأَخْلِصِ الْعَمَلَ فَإِنَّ النَّاقِدَ بَصِيرٌ

“Gemini bir kere daha elden geçirerek yenile, çünkü deniz çok derin.

Azığını tastamam al, şüphesiz yolculuk pek uzun.

Sırtındaki yükünü hafif tut, çünkü tırmanacağın yokuş sarp mı sarp.

Amelinde ihlâslı ol, zira her şeyi görüp gözeten ve hakkıyla değerlendiren Rabb’in senin yapıp ettiklerinden de haberdardır.” (ed-Deylemî, el-Müsned 5/339.)

web

Muhterem Müslümanlar! Hutbemiz, kendimizi ve imanımızı yenileme hakkındadır.

Kendini yenileme, devamlı var olabilmenin ilk şartı ve en mühim esasıdır. Sırası geldikçe kendini yenileyemeyenler, güçlü de olsalar, er geç tükenip gitmeye mahkûmdurlar. Her şey, kendini yenileyerek canlı kalır ve varlığını sürdürür; yenileme durunca da canı çekilmiş ceset gibi çürür ve yok olur.

Bahar mevsiminde yeryüzü, her şeyin kendini yenilediği ne muhteşem bir manzaradır! Evet, her şey yenileniyor; yenilenmeyenler de bir daha dirilmemek üzere “harap olup türâb olup” gidiyor.

Her şey gibi insanoğlu da kendini yenileme mecburiyetindedir.

Gerçek yenilenme, kök ve çekirdekteki safvet korunarak, miras yoluyla geçmişten süzülüp gelen bütün kıymetlerin, hâlihazırdaki düşünce ve irfan buğularıyla sentezleri yapılarak, daha yeni daha berrak tefekkür iklimlerine ulaşmaktır.

Kendini yenileme, yenilik hayranlığı ve moda düşkünlüğü ile de karıştırılmamalıdır. Kendini yenilemek, tamamen metafizik çizgide cereyan eden bir hâdise ve ruh plânında bir diriliştir.

Kur’ân-ı Kerim, mü’minlere hitaben, يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا آمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ  “Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlü’ne iman edin.”  buyuruyor. (Nisa,136) Muhatap mü’minler olduğuna göre bu âyeti, “Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlü’ne olan imanınızı yenileyin! Yeniden Cenâb-ı Hakk’a yönelin ve taklide düştüğünüz imanınızı bir kere daha vicdanlarınızda derinlemesine duyun.” şeklinde anlamak daha doğru olacaktır.

Rehber-i Ekmel (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Ebû Zerr hazretlerinin şahsında bütün ümmet-i Muhammed’e şöyle buyurmuştur:  جَدِّدِ السَّفِينَةَ فَإِنَّ الْبَحْرَ عَمِيقٌ Gemini restorasyona tâbi tut, sağını solunu gözden geçir; tamir isteyen yanlarını onar ve bakımını tamamla. Çünkü, ruhlar âleminden Cennet’e uzanan uçsuz bucaksız ummanda, dağlar gibi dalgalarla karşılaşman kaçınılmazdır. Gemin sağlam olmalıdır ki, uzun sefere, hırçın dalgalara ve korkunç fırtınalara dayanabilsin. Küçük bir gölde tenezzüh için kullanılan kayık ile okyanus geçilemez; tekne ile açık denizde uzun süre yol alınamaz.

Gemini öyle yenile, o kadar geliştir ve o denli bakımlı tut ki, bir transatlantiğin üzerinde ilerliyormuş gibi aşabilesin en zorlu engelleri!..

Gemiyi yenilemekten maksat, daima Kelime-i Tevhid ile meşgul olmak ve tahkikî imana ulaşmaya çalışmaktır. Hazreti Sâdık u Masdûk (s.a.s) Efendimiz: جَدِّدُوا إِيمَانَكُمْ بِلَا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ İmanınızı ‘Lâ ilâhe illâllah’ ile yenileyiniz.”  Buyurmaktadır. (el-Hakîm et-Tirmizî, Nevâdiru’l-usûl 2/204.)

Şu kadar var ki, Allah Resûlü’nün bu nasihati, sadece dil ile Kelime-i Tevhidi söylemeye hamledilmemelidir. Bu mübarek beyan dil ile telaffuz edilirken, aynı zamanda vicdanda da duyulmalıdır ki, iman yenilenmiş olsun. Bu itibarla da, “Lâ ilâhe illallah deyin” sözü, “Bu kelimeleri vicdanınızda duyun; din ve iman adına her an daha bir derinleşme peşinde olun; devamlı kendinizi yenileyin ve yaratılış gayesine ulaşma uğrunda sürekli mesafe katedin!..” demektir.

Nefis, hevâ, vehim ve şeytan az-çok her insana hükmetmekte; onun gafletinden istifade ederek, pek çok hile, şüphe ve vesveseyle iman nurunu karartmaktadır. Onun için, her gün, her saat, hatta her vakit, imanı cilalamaya ihtiyaç vardır. Her fırsatta cilalanmış, sürekli parlak tutulmuş ve tahkik ufkuna ulaştırılmış bir iman gemisiyle, değil dünyevî okyanuslar, Cehennem gayyaları bile rahatlıkla geçilebilecektir.

İslamiyetin, özeti olan “La ilahe illellah” cümlesini kalpten söyledikten sonra hayatın her alanında onu yaşayarak mümin imanını yenilemeli ve kuvvetlendirmeli. Kalbin ibadeti, imandır. Diğer organların ibadeti; namaz, Kur’an, dua… gibi ibadetlerdir.

İmanı yenileme meselesi devamlılık isteyen bir husustur.

Bu yenilenme, mü’minin tabiatının bir yanı, fıtratının bir parçası hâline gelmelidir ki, o devamlı surette imanını derinleştirsin ve nihayet tahkikî hakiki imana erişsin.

Aziz Müminler!

İnsanın bedeninde her an değişme ve başkalaşmalar meydana geliyor. Vücuttaki bütün hücreler, hücrelerdeki bütün atomlar, atomlardaki bütün elektronlar değişikliğe maruz kalıyor. O hâlde sürekli başkalaşan ve önceki günden farklı bir bedene sahip olan insanın, kendini mamur hâle getirecek imanını, yeniden bir kere daha elde etmesi gerekir.

Bilgi havuzumuza sürekli bir şeyler akıtarak imanımızı, İslâmî düşüncemizi ve ihsan mülâhazamızı yenilemeye çalışmalıyız. Böylece, gönül dünyamızda buharlaşıp uçan, dışarıya kaçan bilgilerin birkaç katı malumatı, farklı kanallardan tekrar oraya akıtacak ve meydana gelen boşluğu yeniden doldurmaya gayret edeceğiz. Her gün elde ettiğimiz bilgilerle imanımızı bir kere daha yenilemiş olacağız.

Ferdî tefekkür yanında insanın zirvelerde tutunmasını ve kazandıklarını kaybetmeksizin yoluna devam etmesini sağlayan önemli bir vesile de sohbet-i cânandır. Bu açıdan bizler, bir araya gelişlerimizde sözü evirip çevirip mutlaka sohbet-i Cânana getirmeliyiz. Faydasız şeyler konuşmak yerine açıp bir kitap okuyarak, müzakeresini yaparak, bunu yapamıyorsak açıp Kur´anı, Cevşen’i, Gulübu’d Dari’a yı okuyarak zamanı israf etmekten kurtulmalıyız. Sohbet-i Canan’la derinleşmeli, sürekli kitap okuma, zikr u fikirde bulunma cehdi sergilemeli ve bu vesilelerle hep kendimizi yenilemeliyiz.

Rabbimiz; kendimizi yenileyerek canlı kalmayı, insanlık için hayırlı hizmetlere vesile olmayı bizlere lütfeylesin.

Cuma Hutbesi | Yenilenme  WORD

Cuma Hutbesi | Yenilenme   PDF

web

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy