Mahkeme koridorunda kıvrılmış yatan Elif, köpek! Annem nerede diyen çocuk, küçücük odada kıvranarak vefat eden Gökhan Öğretmen ve en son olarak da beyaz plastik sandalyede can veren Komiser Yardımcısı Mustafa Kabakçıoğlu. Her biri farklı dramları ile hayata veda eden 600 can, 600 nefes..
KHK’lı Mustafa Kabakçıoğlu 4 yıldır içeride tutuluyordu. Son dört ayını hücrede tek başına geçirdi. Defalarca dilekçe verdi ama sonuç alamadı.
“Bu yaşadıklarım bana ders, size de dert olsun. Sağlık kontrollerimi yaptıramıyor ve sağlıklı yaşayamıyorum. Allah kimseyi buraya düşürmesin.” Diyerek feryat etti, adeta vasiyet bıraktı.
Mustafa Kabakçıoğlu, İçişleri Bakanlığından 2007 yılında takdir belgesi alan bir emniyet mensubu. Gecesi ve gündüzü ile bu ülkeye hizmet vermiş bir görevli. Geceleri millet evinde huzur içinde uyusun diye, canını ortaya koymuş bir vatansever. Tıpkı yüzlerce içeride olan meslektaşları gibi.
İçimiz yanıyor ülkemizde ilgisizlik ve siyasi çıkarlar uğruna hiçe sayılan hayatlara, içimiz yanıyor ilgili ve yetkili görülen makamların vurdumduymazlığına, isyan ediyor insan körler sağırlar gibi hayat sürenlere..
İlk kez olmuyor yaşanan bu içler acısı dramlar, son da olmayacak. Demokrasi bir rüya olsa da bir gün bizim ülkemize de uğrayacak. İnsanların insanca yaşayabildiği, mazlumun, mağdurun yanında adaletin yer aldığı günler elbet gelecektir. Hak, adalet ve hürriyet elbet ama elbet tekrar ikame edilecektir. Diğer türlü adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.
3 çocuğunu geride bırakarak, tek kişilik bir hücrede yapayalnız ölüme terkedilen Mustafa Komiser günümüz rejiminin fotoğrafıdır.
Aliya İzzet Begoviç’ in dediği gibi “Bütün yargılamalar, ilahi mahkemenin sönük bir taklididir.”
Hizmetten | M.Ertuğrul İncekul