BAYRAM HUTBESİ | Bayram ve Kardeşlik

Yazar Editör

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemiz Bayram ve Kardeşlik hakkındadır.
Bir aylık Ramazan’la tam kıvamını bulup derinleşen ve arınan ruhlar için bayram, bütün bir Ramazan’ın özü, kaymağı gibi bir duyguyla gelir. Böylesi Bayramlar, Müslümanların bütün samimiyetleriyle günahlarının affına yol aradıkları… Muhammedî bir ruhla yalvarıp yakardıkları günlerdir.

Ramazan’da sevap ve mükâfat adına ne vaat edilmişse, bayramda da onları bulmak, aynı semerelere sahip olmak mümkündür. Tabi böyle bir mazhariyet Ramazan’ın hakkını vermiş, bayramda da laubaliliğe girmemiş insanlar için söz konusudur. Bayram, kulluk vazifesini eda etmiş olma ve Cenâb-ı Hakk’ın gufranına kavuşmuş bulunma ümidiyle gelen gönül inşirahıdır. Biz, Ramazan’ı ve oruç günlerini arkada bırakmanın değil, hata ve günahların ağırlığından kurtulmuş olmanın bayramını yaparız.

Bizim bayramımız, Ramazan-ı Şerif’i tam değerlendirip, ateşten âzâd olma ümidimiz üzerine kurduğumuz bir bayramdır.

Ramazan ve bayramlar, diğer gün ve aylardan farklı olarak sanki yağmur yüklü bulutlar gibi gelir.. eteklerindeki hayrat ve hasenat cevherlerini başımıza boşaltır.. günahlarımızı çer çöp gibi önüne katar, gufran denizlerine sürükler ve bize tekrar ber tekrar:

“Mevlâ bizi affede Bayram o bayram olur
Cürm ü hatalar gide Bayram o bayram olur” dedirtir.
(M. Lütfi Hazretleri)
Bayramlar kısalığına rağmen haftaların, hatta ayların vâridâtını, hayrını, bereketini ve neşesini bağrında saklayan zaman dilimleridir. Bayramlarda Cenâb-ı Hakk’ın öyle ekstradan teveccühleri ve sürpriz ihsanları vardır ki onlara bayram olmayan on ayda, belki birkaç senede ulaşılamaz.

Bayramlar ilâhî teveccühün en önemli vesilelerindendir; âdeta bir ömrü tatlandıracak kadar engin ilâhî lütuflara mazhar olma vaktidir. Merhum Necip Fazıl’ın dediği gibi: “Mü’min sıkıştırılmış şeker gibidir, deryayı tatlandıracak güce sahiptir.” İyi inanmış ve inancını tavırlarına, davranışlarına da yansıtabilmiş bir insan, çevresi için rahmettir; o, bir ölçüde etrafındaki herkesi ve her şeyi tatlandırır.

Bayramlar; gurbetleri izale eden, dostlukları daha bir pekiştiren, kırgınları küskünleri barıştıran, suya hasret çöller gibi ayrılık ateşine yanmış kavrulmuş gönüllerin gözyaşı ile sulandığı zaman dilimleridir.

Hakiki manada değerlendirilebilen bayramlar, ekilen fitne tohumlarıyla birbirinden uzaklaşmış ve adete vahşileşmiş insanların yeniden toparlanmasına ve birbirleriyle kucaklaşmalarına vesile olabilir. Bu vesile ile dinimizin kardeşlik hususundaki tembihlerini bir kez daha hatırlamakta ve çevremize de hatırlatmakta yarar var.

Allah (c.c.) Kur’ân’da; Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine nail olasınız. Hucurat: 10. Buyurmaktadır.

Bu âyet, dünyanın neresinde olursa olsun müminleri kardeş olarak ilan etmektedir. Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Müslümana kötü söz söylemek fâsıklık, onunla savaşmak küfürdür” (Buhari iman, 36; Müslim, 116.)

Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hıyânet etmez, yalan söylemez ve yardımı terk etmez… (Tirmizî, Birr 18.) “…Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58. Ebû Dâvûd, Edeb 38, 60; Tirmizî, Hudûd 3) Benzer bir rivayette;

(Ey Allah’ın kulları!): “Birbirinizle hasetleşmeyin… Birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Birbirinize darılıp yüz çevirmeyin… Ey Allah’ın kulları, böylelikle kardeş olun. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulüm ve haksızlık yapmaz, yardımı kesmez ve onu hakir görmez. –Peygamberimiz üç defa göğsüne işaret ederek buyurdular ki– Takvâ buradadır. Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi, bir kimseye şer olarak yeter. Her Müslümanın kanı, malı ve ırzı, başka Müslümana haramdır.” (Müslim, Birr 32. Buhârî, Edeb 57; Ebû Dâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr 24)

Bir başka Hadis-i şerifte Allah Resulü (s.a.s) mealen şöyle buyurdu: «لا يُؤْمِنُ أَحدُكُمْ حتَّى يُحِبَّ لأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ “Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71–72. Tİrmizî, Kıyâmet 59.)

İnsanlar hakkında haksız yere suizan besleyip onlar hakkında kötü yorumlar yapmak haramdır. Müslüman hüsnü zan sahibidir suizandan uzak durur. Canab-ı Hakk Âyet-i kerimede “Ey iman edenler! zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Kiminiz kiminizi gıybet etmesin(Hucurat 12) Buyrulmaktadır.

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Müslümanın Müslüman üzerindeki bazı hakları:
Karşılaştığın zaman selâm ver,
seni dâvet ederse git,
senden nasihat isterse nasihat et,
aksırınca Allah’a hamdederse yerhamukellah de,
hastalandığında onu ziyaret et,
öldüğü zaman cenazesinin ardından git.” Müslim, Selâm 5.
“Bir kimse, bir mü’minden dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da kıyamet gününde o mü’minin sıkıntılarından birini giderir.
Bir kimse darda kalana kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve âhirette kolaylık gösterir.
Bir kimse, bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve âhiretteki ayıplarını örter.
Mü’min kul, din kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun yardımındadır…
Amelinin kendisini geride bıraktığı kişiyi, nesebi öne geçirmez.” (Müslim, Zikr 38. İbni Mâce, Mukaddime 17.)

 Mü’minlerin iftirakı helâk sebebidir!..

Hasseten bayramlarda insanların gurbet ve yalnızlıkları paylaşılmalı, bütün üzgün yüzler güldürülmeye, mahzun gönüller teselli edilmeye çalışılmalı. Zira “bayramlar, bütün insanî münâsebetlere en pratik bir vesîle, kitleler hâlinde kaynaşmaya en münâsip bir vasattır…” Bu sebeple müslümanlar birbirlerinin bayramlarını ya yüz yüze gelerek ya da çeşitli haberleşme vasıtalarıyla tebrikte bulunurken teberrükte bulunmalı. . Bayramları neşe ve sevinç günleri olarak niteleyen Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem’in öğüdünü dikkate alalım. Aktüalitenin bizleri boğmasına izin vermeyelim. Güzel sözler edelim. Bayramımızı, yaralarımızı sarma adına bir hamleye dönüştürelim. “Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz” buyuran Allah Resûlü’ne kulak vererek tekbir getirelim. Böylelikle bayramımızı gafletin istila etmesine izin vermemiş ve gayr-ı meşru daireden korunmuş oluruz.

Eşimize, çocuklarımıza, dost ve kardeşlerimize moral olalım. Birbirimizden moral bulalım. Kitabımız Kur’ân-ı Kerîmin, müminlere ümit aşılayan âyet-i kerîmeler ile dolu olduğunu ve Allah’ın, has kullarını zayi etmeyeceğini de unutmayalım. Allah bizleri has kullarından eylesin.

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy