İnanan insanların inim inim inlediği, zulmün bütün şımarıklığı ile mazlumu ezdiği yıllar.
ANADOLUYU MİNNETTAR EYLEYEN HAKİME HANIM..
(23 Mart Üstad Hazretlerinin vefat yıldönümü münasebetiyle)
İnanan insanların inim inim inlediği, zulmün bütün şımarıklığı ile mazlumu ezdiği yıllar.
Takvim yaprakları 15 Haziran 1943 senesini göstermektedir.
Üstad Hazretleri ve talebeleri Denizli Mahkemesinde yargılanmaktadır.
Üstad Hazretletinin gözü kulağı çıkacak karardadır.
Mahkeme 3 kişilik bir heyetten oluşmaktadır ve salt çoğunlukla karar verilecektir. Mahkeme Başkanı Ali Balaban Üstad hazretlerinin talebelerinin masum olduğuna inanmaktadır. Hüsna hanımı yanına çağırır. Hüsna hanım vazifeye başlayalı henüz bir yıl olmuştur. Ve ona üstat hazretleri ve talebelerinin masum olduğunu, kendisinin lehte oy kullanacağını söyler. Hüsna hanım da lehte oy kullanınca üstat hazretleri ve talebeleri beraat eder.
“Hâkim-i âdil ile beraber, hakiki adalete çalışan zatlar, değil yalnız bizi, belki Anadolu’yu ve âlem-i İslâmı manen minnettar eylemişler.”
Üstad hazretleri bu kararı alan hakimler hakkında şu ifadeleri kullanır: “Hâkim-i âdil ile beraber, hakiki adalete çalışan zatlar, değil yalnız bizi, belki Anadolu’yu ve âlem-i İslâmı manen minnettar eylemişler.”
Hüsnâ Hanım için söylediklerini ise akrabası olan Ali İhsan Tola abi şöyle anlatıyor. (Ali İhsan abi, Hüsna Hanımı Üstad Hazretlerinin isteği ile ziyaret etmiş ve Hüsna hanım başının açık ve ahirete müteaalik işleri yapamadığından dert yanmıştır.)
Üstadın huzuruna vardım, durumu arz ettim.
Üstad:
‘’Ali İhsan ben onun ismini gavsların, kutupların yanına yazdım. Onlarla beraber ben ona dua ediyorum. Erkeklerin bile korktuğu bir zamanda, o kendini ortaya koyarak Kur’ân davasına taraf çıktı. Yarın mahşerde Kur’ân ona şefaatçi olacak.’’ dedi.
Bana da şöyle söyledi:
‘’Hesna, tesettürsüz diye darılıyor muydun? İşte tesettüre riayet etmiyor dediğin Hesna, Tesettür Risalesi dahil bütün risaleleri beraat ettirdi. Es sebeb-ü ke’l fail sırrınca bütün sizin kazandığınız sevaplar, haseneler tamamen onlara da yazılıyor. İşte bu hayırlar, beğenmediğin Hesna’nın şecaat ve cesaretiyle oldu.’’
Dün Üstad ve talebelerine bugünse on binlerce hizmet mensubuna zulüm ediliyor. Bağımsızlığını kaybetmiş mahkemeler siyasi iradenin başkasıyla hukuk tarihine kara bir leke gibi geçecek kararlar veriyorlar.
Ama ümidimiz o dur ki dün Ali Rıza Balaban ve Hüsnâ hanım verdiği kararla Anadolu ve Âlem-i İslamı minnettar eylediği gibi; bugün de Hesna hanım gibi yiğit hakimler çıkıp mazlumları sevindirip Anadolu’yu sevinçlere gark edeceklerdir…
İsmet Macit-Hizmetten
