Türkiye kamuoyunda günlerdir koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerinin acilen boşaltılması çağrısı yapılıyor. Zira, tehlike çok büyük. Çin, İtalya, İran’dan sonra Bahreyn de af çıkararak siyasi mahkumları tahliye etti.
Türkiye’de de yasal düzenleme yapılabileceği gibi, yargılamaları süren tutukluların ‘adli kontrolle’ tahliyesi de mümkün. Cezaevlerinde hali hazırda 800’e yakın çocuk ve 11 bin kadın var. Ancak iktidar temsilcileri oralı bile olmuyor. Adalet Bakanlığı’nın koronavirüsün cezaevlerinde yayılmaması için aldığı önlem ‘nakil ve görüşleri’ iki hafta ertelemek.
Uzmanlar, olası bir salgında cezaevlerinde felaket yaşanacağını söylüyor. Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, “Şu günlerde, hakim ve savcılarımızın adli kontrolün etkin olacağı tutuklulukları tekrar değerlendirip, adli kontrole dönüştürmeleri iyi olmaz mı?” diyor. Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Nesrin Nas ise “Eğer cezaevlerinde bir salgın başlarsa katliama dönüşür.” uyarısında bulunuyor.
Dünyayı sarsan koronavirüs, Türkiye’de en çok cezaevlerinde yakınları olanları tedirgin ediyor. Zira koğuşlar kapasitesinin çok çok üzerinde tutuklu barındırıyor. 7 kişilik koğuşlarda 35 kişi kalıyor. Bazı cezaevlerinde tuvaletlerin kapısının önüne yer yatakları atılıyor. Hijyen yok! 15-20 kişiye bir tuvalet, bir banyo düşüyor. Sıcak su belirli saatlerde verildiği için kişisel temizlik yeteri kadar yapılamıyor. Sağlık hizmetlerine ulaşmak ise neredeyse imkansız. Grip hastalığında bile doktora görünmeniz bazı zamanlar 3 haftayı buluyor. Yeterli beslenemediği için tutukluların bağışıklık sistemi zayıf. Bu nedenle koğuşta bir kişi hasta olduğunda virüs sırayla bütün koğuşa bulaşıyor.
METRİS CEZAEVİ ÖNÜNDE KORONA EYLEMİ
Metris Cezaevi önünde dün eylem vardı. Tutuklu ve mahkum aileleri iktidara, “Koronavirüs mahkumları sarmadan evlatlarımızı bizler saralım.” yazılı pankart açarak endişelerini dile getirdi. Salgın başlamadan önce yakınlarının tahliyesini istediler.
KAPASİTE FAZLASI TUTUKLU SAYISI 50 BİN!
İran, Kovid-19’la mücadele için cezaevlerini boşaltma kararı aldı. 70 bin tutuklu ve hükümlü salıverildi. Zira cezaevlerinde virüsün yayılma hızı daha yüksek. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Güncel bir rakam yok ancak bugün itibariyle cezaevlerinde 285 bin civarında tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Toplam 368 ceza infaz kurumunun kapasitesi 15 Mart itibariyle 235 bin 431. 2010 75 bin olan kapasite yeni ceza evlerinin yanı sıra 1 kişilik koğuşlara 5 ranza konulmak suretiyle 235 bine kadar çıkarıldı. Buna rağmen kapasite fazlası tutuklu sayısı 50 bin!
MİLYONLARCA İNSAN TEDİRGİN
Türkiye kamuoyu günlerdir korona virüsle yatıp kalkıyor. Özellikle cezaevinde yakınları olanlar tedirgin. AKP iktidara geldiğinde tutuklu/hükümlü sayısı 52 bin’di. Bugün bu rakam 285 binden fazla. Bu insanların anneleri, babaları, eşleri, çocukları ve kardeşleri var. Dolayısıyla milyonlarca insanın doğrudan ve dolaylı etkilendiği ve çözüm beklediği dönemde iktidar temsilcileri oralı bile olmuyor.
ADEM SÖZÜER: TUTUKLULUK, ADLİ KONTROLE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, ‘adli kontrol’ mekanizmasının daha etkin kullanılması gerektiğini söyledi. Sözüer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ֧“Ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlüleri #coronavirus ten korumak için tedbirler alındı. Nakil ve görüşler 2 hafta erteleniyor. Şu günlerde, hakim ve savcılarımızın adli kontrolün etkin olacağı tutuklulukları tekrar değerlendirip, adli kontröle dönüştürmeleri iyi olmaz mı? (Ceza indirimi ve infaz düzenlemesi) siyasi bir süreç. Kanun çıkarmak gerekiyor. Ayrıca partilerin uzlaşması da gerekli.. Ama tutukluluk ve adli kontrol bakımından hakim ve savcı yetkili. Adli kontrole dönüştürme süratle yapılabilecek bir işlem.” ifadelerini kullandı.
NESRİN NAS: SALGIN BAŞLARSA, KATLİAMA DÖNÜŞÜR
Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Nesrin Nas, Adalet Bakanlığı’nın nakil ve görüşleri 2 hafta süreyle ertelemesinin çözüm olmayacağını söylüyor: “Cezaevleri çok riskli. Görüşleri sınırlamak bir önlem olmaz. Birçok cezaevinde su yok. Koğuşlar tıklım tıklım. Mahkumlar güneş görmüyor, iyi beslenmiyor. En azından siyasi mahkumlar, çocuklar cezaevi dışına çıkarılmalı. Eğer bir salgın başlarsa katliama dönüşür.”
AVUKAT POYRAZ: AF VEYA CEZA İNDİRİMİ OLMALI
Avukat Uğur Poyraz da durumun vehametine dikat çekiyor: “Cezaevleri ağzına kadar dolu. Tutuklu, hükümlü, cezaevi personeli büyük risk altında. Hükümet bir an önce af veya ceza indirimi yapmalı. Mahkemeler önüne geleni tutuklamamalı, adlî kontrol dahil tüm şartları dikkate alarak tahliye kararı vermeli. Çünkü, İNSAN HAYATI ÇOK KIYMETLİ.”
CELAL ÜLGEN: İVEDİ TAHLİYE EDİLMELİLER
Avukat Celal Ülgen de iktidar temsilcilerinin vurdumduymazlığına tepkisini sosyal medya hesabı üzerinden gösterdi: “Corona pandemik salgını için Adalet Bakanlığı’nın ve iktidarın cezaevleri için alacağı en önemli önlem gereksiz tutuklamaların önüne geçmektir. Tutuksuz yargılanması mümkün bütün sanık ya da şüpheliler bu dönemde ivedi olarak salıverilmelidir. Cezaevlerinde “seyreltme” yapılmadıkça tehlikenin önüne geçemezsiniz? Corona virüsü toplumu tehdit eden ciddi bir vakadır.”
AVUKAT GÜLTEKİN: TASARI ACİLEN MECLİS’E GELMELİ
Avukat Dr. Ruşen Gültekin ise ceza infaz kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarının bir an önce Meclis’e sevk edilmesi gerektiğini belirtti: “Cezaevlerinde doluluk oranı inanılmaz. Salgın ortamında bu doluluk tehlike arz ediyor. Hazırlanan tasarı derhal Meclis’e sevk edilmeli ve yasalaşmalıdır. Cezaevleri ıslah müessesesidir. Bu aşama da zaten görevini yapamıyor. Uygun bir tedbir derhal alınmalıdır.”
NUH HÜSEYİN KÖSE: TUTUKLULUK GÖZDEN GEÇİRİLEMEZ Mİ?
Yargıçlar Sendikası Başkan Yardımcısı Nuh Hüseyin Köse ise paylaşımında, şunları dile getirdi: “Salgının artış hızı ve ceza infaz kurumlarının aşırı dolulugu da gözetilerek, yeni bir infaz erteleme ve tutuklulukların gözden geçirilmesi önlemine basvurulamaz mi acaba?”
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Av. İmdat Berksoy Change.org‘da imza kampanyası başlatarak cezaevlerinin boşaltılmasını istedi. Berksoy, Kampanyaya şu mesajla destek istedi:
”İran’dan sonra Bahreyn de korona salgını nedeniyle tutuklu ve mahkumların salıverilmesine karar verdi. Ülkemizdeki birçok cezaevinde tutuklu ve mahkumlar 2 metrekareye bir kişi düşen bir ortamda yaşamaya çalışıyor. Böyle bir ortamda salgın riski çok yüksek.
Cezaevindekilerin can güvenliği yok. Salgın iyice yayılmadan ve telafisi mümkün olmayan bir zarar gerçekleşmeden Türkiye’de de tutuklu ve mahkumlar salıverilmeli.
Kampanyamıza destek verin”
Change.org
Kaynak:TR724