TAZİYE DEFTERİ… / CONDOLENCE BOOK…
Siz değerli okuyucularımızdan “Hocaefendi” ile ilgili düşüncelerinizi veya hatıralarınızı taziye defterinde paylaşmanızı bekliyoruz.
(We expect you, our valued readers, to share your thoughts or memories about “Hocaefendi” in the condolence book.)
2587 kayıt.
Biz hocamdan razıyız Allah’ta(cc)Efendimiz (sas)’de ondan razı olsun.(Amin)
Bizi boynu bükük , yüreği buruk bıraktı.
Sevgili Hocam
Sensiz buruk bir hafta geçiriyoruz
Cok üzgünüz
Ama açtığın yolda daha yapacak çok işimiz var.Manevi olarak seni hep yanımızda hissedip Çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.
Seni birebir hiç görmedim ama aynı dönemde yaşamış olmak bile güzel. Ruhuma , düşünceme ve fikirlerime dokundun ve ne güzel ettin. Eğer senin kitaplarını okumamış ve vaazlarını dinlememiş olsaydım bende Türkiyedeki zalimlerden olurdum. Rabbim seni en güzel şekilde karşılasın, rahmetiyle muamele etsin. Güle güle güzel insan, güle güle hocam.
Size olan özlemim ve hasretim hergün biraz daha artarak devam ederken siz Rabbinize kavuştunuz Sizi daha önce dünya gözüyle hiç göremedim. İnşallah Peygamber Efendimizin sancağı altında, Kevser Havuzunun başında ve cennette buluşuruz.
Peygamber Efendimizi gerçek manasıyla sizinle tanıdım. Risaleleri ve Üstadi sizinle ve eserlerinizle tanıdım. Sahabe-i Kiram efendilerimiz bu asırda yaşasaydı, nasıl yaşayacağını sizin hayatınızda gördüm. Hiç durmadan yola devam ederken arkamızda sizin himmetinizi hissedeceğim.
Saygı, hasret ve özlemle...
Hazreti Üstad'dan sonra, Risale-i Nur'dan sonra sahabe hayatlarını önümüze getiren ve her problemin onların hayatı ile çözülebileceğini gösteren insandır.
Sevgili Hocam, herşeyden önce insan olmayı senden öğrendik. İnsanları nedensiz, önyargı olmadan sevebilmeyi, doğruluğu, güzel ahlakı sen öğrettin bize. İnsan yapmadığı şeyleri söylememeli dedin, sen hem yaptın hem söyledin. Bu fırtınalı asırda rehber oldun insanlığa, bütün dünyaya. 86 senelik dünya hayatında emrolunduğun gibi dosdoğru yaşadın. Bize büyük bir miras bıraktın.
Ne mutlu bu mirasın peşinden giden hizmet gönüllülerine.
Makamın Firdevs olsun. Rabbim peygamber efendimize komşu eylesin inşallah.
Başımız sağolsun...
Evet üzgünüz, buruğuz ve belki yarım kaldık ama Hocaefendinin de dediği gibi, “bu dünya dayanma dünyası, yıkılma dünyası değildir..” yıkılmayacağız ve dayanacağız. Gençler olarak bayrağı biz devraldık, güneşin doğup battığı her yere ulaşmadan durmayacağız ve davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Son ana kadar yaşatacağız hocaefendimizi. Bildiklerimizle, öğrettikleriyle ve öğrendiklerimizle. Sözlerimizle yaşatacağız onu, anlattıklarını anlatarak..
Ve sen gidecektin, ama biz buna hiçbir zaman hazır olmayacaktık...
Bir haftadır ben ben değilim... Yarım aklım vardı o da senle gitti sanki... Dalıp dalıp gidiyorum ... Biraz ayıkınca kafam; kaldırıyorum gözlerimi yerden ya gün batımı ya sonbahar karşımda ...içime içime bir daha ağlıyorum ...
Dualar ferahlatsa da yüreğimi; yangınım sönmüyor... Ölüm en büyük ibret derlerdi ... Ben ilk defa bir ölümün nasıl bir ders , nasıl bir ibret olduğunu idrak ediyorum...
Bir çok şeyi ilk seninle idrak ettiğim gibi...
Kafamı nereye cevirsem sen ... Eşimin gözlerine bakıyorum hamd ediyorum gayeli evlilik telkinlerine, kemanımı elime alıyorum hasretinle yandı gönlümü calıyor notalar, bunu da hoca efendinin sanat ufkuyla öğrenmîştin diye fısıldıyor yayım kulaklarıma, çocuklarımın adını söylerken bile boğazım düğüm düğüm...
Yaşanmaz bir hayat bıraktın ardında , öyle bir miras ve öğreti bıraktın ki ümitsizliğe düşemiyor insan...
Tüm hafta kültür merkezinde program vardı, ilaç gibi geldi çocuklar... Sadece onların yanında tebessüm edebildim, unuttum acımı ... Aralarında dolaşıp tebessüm ettiğini, sonra ufka bakıp sessizce gittiğini hayal ettim...
Sen beni tanımazsın canım hocam , ama çocukluğumun gençlik heveslerimin ellerinden tutup nasıl bir gayeye ,sevdaya beni kenetledigini bilebilirsin...çünkü Ben uğruna göz yaşı döktüğün gençlerden sadece biriydim o zamanlar...
Fani hayatlarımızın anlamlı ve yaşanılır olmasına Rahman seni vesile etti, bin şükür, ahiretimizi de bir ve beraber etsin... Son nefese kadar "Mirasa" sahip çıkacak ufuk, iman, aşk ve şevk versin...Buluşmak temennisi ile vesselam....
Ah Hocam, bizi bıraktın gittin mi desem, sonsuzluk seyyahatine mi çıktın desem, seni yaşarken anlayamadığıma mı yansam…. Ne desem bilmiyorum. Hem pişmanlıklar yaşıyorum hem de dualarında hep “baharı gösterme” diye dua ederdin gidişinin baharın müjdecisi olduğu ümidini yaşıyorum. Kıymetini bilemedik inşaallah mirasına sahip çıkarız. Seni tanıma ve yaşadığın devirde yaşamayı Rabbim bana lütfettiği için ne kadar Hamd etsem azdır. Seni çok sevdik….
Ömrünü Kur’an ve imana adadın,
Barış dedin, dünyaya kucak açtın,
Gençlere örnektin her adımında,
Emanetin, bizim emanetimiz.
Değerin bilinmedi kendi yurdunda,
Asıl kıymetin, Allah’ın huzurunda,
Şahidiz buna ömrün boyunca,
Emanetin, bizim emanetimiz.
Hakiki mümin olmayı sen öğrettin,
Bu yolda nice bedeller ödedin,
Şuurlu bir nesil yetiştirdin,
Emanetin, bizim emanetimiz.
“Ne olur, gurubum tulû olsun” derdin,
Ruhunun ufkuna yürümeden müjdeler verdin,
Hizmette önde, ücrette hep geri durdun,
Emanetin, bizim emanetimiz.
Ah hocam bilmezdim ben seni bu kadar sevdigimi… sen gittikten sonra büyüdüm, anlamadım dünyanın ne kadar küçük oldugunu. Sığamıyorum hocam şehirlere kıtalara sen yerin altındayken üstünde yaşayamıyorum, utanıyorum. Hocam insan birgünde büyür mü sen gittin yük bize kaldı 1 gecede büyüdük. Sen gülüne kavuştun ama biz bülbülümüzden olduk hocam. Seninle yaşamıyorduk aynı eyalette bile degildik ama senin varlıgın oyle büyük güçtü ki bize duaların yorganımızdı kimse olmasa sen olsaydın hocam sen sadece sen. Allh bizleri sana laik talebe eylesin hocam. Yıllardır annemden babamdan ayrıyım ama onlara kavusmayı bu kadar bekliyorum. Sana kavusmagı bekliyorum hocam. Eskiden vaazları dinledigimde canım bu kadar yanmazdı içimden kalbimden parcalar koymazdı şimdi çok canım yanıyo hocam içim aglıyo. Güzel günleri yıllardık bekliyoruz. Ama ondan da vazgectik artık hocam . Sen yoksan sen bile göremeyecksin biz ne yapalım güzel günleri hocam. Ah hocam ah ateş düştügü yeri yakarmıs ya ateş düştü ama yanmayan yer kalmadı hocam. Burda nasip olmadı ahiretle birlikte olmak ümidiyle Canım hocam …
Değerli hocamız
Dünya imtihan sınavında gerçek elmazdınız.Yaradan sizden razı olsun.Gerçek ödül Ondadır.
*Sondan bir önceki Vazife
Pazartesi 7 civarında ofise gittim ve Kenya’da yaşanan kaçırma olayları, çevre ülkelerde de yaşanabilir endişesiyle devlet dairelerine başvurmak üzere hazırlıklar yapacakken sağlam bir kaynaktan vefat haberi geldi ama yinede inanamadım hemen teyit ettim “o en sevdiğine kavuştu” dediler.
Bizler iyi-kötü inanan insanlarız, evet öz ana/babamız vefat eder üzülürüz ama başımızdaki manevi ana/babamızın vefatı çok daha başkaymış. Bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti hayatım ve sahnelerinde gördümki Hocaefendim ve hizmeti filmin ana temasıydı. Bütün dini değerleri, Peygamber ve Sahabe sevgisini hatta kendi Ana/babama bile duymam gereken sevgiyi o öğretmişti, baki hayatın hazırlıklarını hep o yaptırmıştı dolayısıyla o ruhunun ufkuna yürürken acizane iştirak ederek sondan bir önceki vazifeyi tamamlama arzusundaydım.
Cenaze namazının Çarşamba veya Perşembe olacağı haberini alır almaz ilk uçakla yola koyularak salı akşamı o kutlu kamp diyarımıza vardık. Yolculuk sürecinde birçok arkadaşımızla karşılaştık veya yollarda oldukları haberini aldık. Çarşamba sabah Abdullah Aymaz abimizin nezaretinde hemen bir araya gelindi. Herkes ne kadarda vakur görünüyordu her ne kadar gözleri dolu, kalpleri hüzünlüysede. Bir miktar hasbihal edildikten sonra hocamızın o mütevazi odasını ziyaret ettik, ufacık bir yerde bir ömür geçirmişti ama ne bereketli ne güzel bir ömürdü. Hıçkırıklarla bazı anılarını paylaştı bir abimiz. Hemen binanın yanında kabri hazırlanıyordu can hocamızın vasiyeti üzere. Tesbihatlarımıza şahit olmak istiyordu. Bizde öğle namazının ardından gür bir sedâ ile tesbihatımızı tamamladık sonra onun çok sevdiği hemen aşağıdaki ufak gölü ziyaret edip oradan ayrıldık.
Ve gözyaşlarının içimize akıtılacağı o gün gelmişti. Merasim için çevrede ufak bir stadyum ayarlanmıştı. Aman Allahım bu ne kalabalık. Binlerce katılımcı vardı.Farklı farklı ülkelerden birçok arkadaşımızla karşılaştık. Her yerde görevli abilerimiz ve bayrağın teslim edileceği gençlerimiz düzeni sağlamak için oradalardı lakin pek de yapacak birşey kalmıyordu sanki onlara çünkü hizmet insanlarının doğasında vardı düzen ve intizam, onlar kendilerince bir sıra oluşturup teker teker stadyuma giriş yapıyorlardı. Çok detaylı güvenlik önlemleri alınmıştı. QR kod uygulamaları,görevliler,polisler.. Bu kadar kısa sürede böylesine önemli ve büyük bir programı organize etmenin izahı yoktu. Program saatlerinde o alanın hava sahası bile kapatılmış ve helikopterle yukarıdan kontroller yapılıyordu. İçeride ufak bir sahne hazırlanmıştı ve Hamidullah abimiz programa moderatörlük ediyordu. Kuran ve Dualar okunuyordu. İnsanların yüzlerinde hep bir tebessüm vardı birazda şaşkınlık.. derken kalbin zor dayanacağı muhteşem bir atmosfer oluştu ve o içeri girdi ama bu sefer dimdik ayakta değil bir tabutun içerisindeydi lakin yine çevresinde binlerce kişiyle herzamanki o ihtişamını koruyordu. “Hocammm hocamm” mırıldanmalarını, gözyaşlarını ve hıçkırıkları hemen her safda yakalayabiliyorsunuz ama hiçkimsede bir taşkınlık görülmüyordu orada on binlerce insan olmasına rağmen herkes o vakar duruşunu korudu,namazlar eda edildi ve toprağa kavuşmak üzere kestane kampına doğru yola çıkıldı. Maalesef bazı şartlardan(güvenlik,yer vs) dolayı herkesin defin işlemine katılması mümkün olmadığından birçok abi-ablalarımız stadyumda dualara devam ettiler. Kamp yeri en ince ayrıntısına kadar hazırlanmıştı. Vardığımızda yakınları tarafından toprağa konulmuştu,herkes intizam içerisinde sıraya giriyor ve bir avuç toprak atabilmek için çabalıyordu. Herkese bu imkan sunuldu ve erkeği,kadını,genci,çocuğuyla Kuran&Dua eşliğinde büyüğümüzü geldiği yere uğurladık. Cuma sabahı tekrar kabrini ziyaret etmek üzere oradaydık ve akın akın insanlar gelmeye devam ediyordu belkide ilk defa o belde de trafik oluşmuştu. Yine düzen içerisinde herkes Fatihasını okuyarak birkaç dakika içerisinde oradan ayrılıyor ve diğerlerinin girmesine imkan hazırlıyordu. Böylelikle hepimiz sondan bir önceki vazifemizi yerine getirdik şimdi onun bize gösterdiği nurlu yolda daha emin adımlarla yürüyerek son vazifemizi yerine getirme ve Hakkın rızasına ulaşma zamanıdır. Bu bir kez daha bu merasimde görüldü ki en acılı gününde bile hizmet insanı, inandığı değerlere ters düşecek hiçbir uygulamaya girmemişti ve lisan-ı haliyle bu davada sabit kadem olacağına tekrardan söz veriyordu. Onun vefatı bile büyük hizmet ediyordu…
Dünya ya Kendinden Örnek Bir Hareket bıraktı ve Ruhunun ufkuna yürüdü .
Hizmete yakın olmama rağmen, kendimi hiç hizmetin içinde görmedim. Zor yola cesur insanlar lazımdı. Ama bilmenizi isterimki Hocaefendinin saçtığı ışık arka sıralara da yansıyor. O bizleri utandırmadı, Allah(c.c.)' da varislerini utandırtmayacak. Buna gönülden inanıyorum.
Sonsuzluk Yolunda
Anlatacaktım sonvedayi bir sonbahar eşliğinde
Bir ekim sessizliginde
Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir
Tabiatı aşan bir bildiriştir
Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır
Düsmanlari azdirir bu şanli veda
Tohumlari catlatir, boy verir çaga
Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
Bir yıldırım çarpışıdır dağa
Sonbahar değil ilkbahardır
Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır
Bulutlar açılır güneş çıkar
Yağmur taneleri inci tanelerine dönüşür
Deniz çalkanır saçar ortaya hazinesini
Anladım hocam ölmedi
Ölüm adına
Ölüm maskesini takınarak
Dönüştü bir ışığa
Ruhun şad olsun canim Hocam😓
Hani bir ailede anne vefat edince bütün sorumluluk diğer aile fertlerine geçer, Hocaefendimizin aramızdan fiziken ayrılışıda bende aynı hisleri uyandırdı. Bütün sorumluluk artık bizde. Emaneti artık bizde. Şimdi daha iyi idrak eder oldum bize açtığı yolun değerini ve o yolda mütemadiyen sapmadan ilerlemenin önemini. Onsuz hep bir yanımız buruk olucak olsa da, fikirlerini, o güzel kalbini ve iman aşkını eserlerinde vaazlarında bulabilecek olmak.. Onun her daim bize doğru yolu göstermeye devam edeceğinin bir kanıtı. Seni hep sevgiyle, saygıyla ve özlemle anacağız Hocam. Gerçek memleketimizde hep birlikte olmak ümidiyle.
Sevgili hocam
Seni 17 yaşımda, üniversite yıllarımda tanıdım. Ufkunu, ilmini, merhametini, insanlığa duyduğun sevgiyi her eserinde ilmek ilmek işledin ruhuma . Her eserinde o eşsiz bilimsel bilgilerinle sana olan hayranlığım bir kat daha arttı
. Senin kıymetini anlamadılar , anlayamadılar…
Varlığın bize güven, duan kalkandı. Biliyorduk faniydin, ama hep varol istedik. Sen ruhunun ufkuna yürüdün ve vuslata erdin, bize ise sana hasretlik düştü.
Umarım ömrüm, açtığın bu ışıklı yolda geçer gider.
Firdevs makamın olsun
Efendimiz (sav) komşun olsun
Bize bıraktığın emanette kıyamete kadar emin ellerde olsun…
Hocam,
Pusulam oldun şu hayat yolculuğumda.
İşler zorlaştığında hep senin sesin destek oldu, hastalandığımda yazdıkların ilaç oldu. Anne-baba hakkı vaazınla memleket yolculuklarında yoldaşım oldun. Ben evlat olmayı da, talebe olmayı da, kadın olmayı da, insan olmayı da senden öğrendim.
Şimdi arkanda bıraktığın kitaplar, kayıtlarla yanımızda olmaya devam ediyorsun. Öyle güzel anlattın, aktardın ki felsefeni, sen olmadan seninle istişare edebilecek imkanımız oldu.
Biz senden razıyız. Rabbim de razı olsun.
Rabbim seni hakkıyla anlayabilmeyi nasip etsin…
Canım hocam ömrün boyunca insanlık için göz yaşı döktün göz yaşlarını vefatinla birlikte gözleri yaşarmayan bizlerin gözlerine dağıttın şimdi hepimiz ağlar olduk belki kurumuş gönlümüze bir nebze bahar olur
Canım hocam, Canana vesile hocam. Bir bilsen Seni ne kadar sevdiğimi... Veysel Karani hazretlerinin Efendimizi (s.a.v) sevdiği gibi,görmeden,göremeden, uzaktan sevdim seni... Seni tanidigimda 10 yaşlarimdaydim. Kitaplarin,vaazlarin oyle bir yer ettiki içime,seni hep yanimda bildim.Kalbime öyle bir ateş düştü ki,artık sadece sana kavuşunca söner...
Şimdi kalbim çok acıyor can hocam. Bu acı,bu hüzün çok ağır canım muallimim... Bir bilsen fikirlerinle ,yaşantınla, duanla kaç milyonların kalbine dokundun,yolunu aydınlattın, dünya ve ahiret hayatlarının kurtulmasına vesile oldun...
Biz senden razıyız canım hocam,hoca efendım. Artık ahde vefa sırası bizde. Gözün arkada kalmasın, Sen nasıl ki bizlerin imanına ,insanliğa vesile oldun, bizlerde hep bu yolda koşturacağiz .Hep 1 yapmaya çalışıyorduksa artık 1000 yapmaya niyetliyiz hocam.
"Evren ögretmeni" demisti bir sanatçimiz, evren ögretmenini kaybetti, biz dayanak noktamizi, sen dünya zindanindan ruhunun ufkuna yürüdün...Allah sizi Efendimize(sav) komsu eylesin, bu davaya gönül vermisleri de ötelerde Sizlerle beraber...
Güzel hocam ruhunuzun ufkuna yürüdüğünüz bu günlerde bizler sizi yeterince anlayamamanın anlatamamanın hüznüyle yandık tutuştuk. Tüm abla, abilerimine ve genç kardeşlerime taziyelerimi iletiyorum.
Değerli Kıymetli Aziz hcm sizi ilk kez Süleymaniye vaazınızda camiye girerken görmüştüm , sizi bilmiyordum hakkınızda hiçbir bilgiye sahip olmadığım 20 yaşındayken, arkadaşımın daveti ve ısrarı ile gelmiştim. O gün sizi kar yağarken yüzlerce kişi ile bahçe avlusuna serilmiş hasırlarda dinledim, sesiniz Allaaah diyordu, Efendimiz diyordu, canım çıksın diyordu , altın nesil diyordu, ben Mevla’mızı Resul'ünü sevmeyi ilk sizden öğrendim. Siz yüzlerce kitap yazdınız ben tümünü okuyamadım, sayısız vaazlar verdiniz ben tamamını dinleyemedim, size söz veriyorum okuyacağım dinleyeceğim ve sizi anlatacağım taki son anıma dek, hakkınızı helal ediniz muhterem pek kıymetli hocam.
HOCAMIZ
Ufku pek engin, yol Muhammedi
Sözü pek keskin, dil Muhammedi
Gönlü dipdiri, kalp Muhammedi
Onda ashaptan bir Musap gördüm
Öyle vasat ki şefkat ve hiddet
Gözyaşlarına engel konulmaz bir set
Çektiği izdirap onulmaz bir dert
Onda şahlanan bir serhat gördüm
Aşık olmuş Efendinin pirine
Hep çağırır o sedanın yönüne
Can-bas koymuş, dokunmuş bam-teline
Onda sel misali bir haşyet gördüm
Gözlerinde mana derin kuskusuz
Belli ki geceler geçmiş uykusuz
Gurbet elde gelmez beklenen gündüz
Onda ötelerden bir haber gördüm
Öyle bir yanmış ki yüreği onun
Ney gibi inliyor, köz gibi özün
Nursuza hakikat ile vurunca odun
Onda Rahmandan bir rahmet gördüm
Hocam af buyurun sözlerim yavan
Sizi anlatmaktan acizim aman
Siz aşk deryasında gezerken ayan
Sizde dertlerime bir derman gördüm
Ahmet-Muhammet bir şiirin hecesi
Hakkini veremedim bu son dua gecesi
Ben bu yolun bir kitmir dilencisi
Sizde kurtuluşa bir müjde gördüm.
Kahire 13.01.2006
Selam güzel insanlar, bu şiiri o yıllarda giden abilerle hocama da göndermiştim bilmiyorum okuma imkanı oldu mu? umarım okumuş ve beni de duasına dahil etmiştir. Ama o bi yana o bize Allahrasulünün evliyanın enbiyanın duasına dahil olma yollarını gösterdi. O hayatımıza mana oldu vefatı ile fark ettik bizim için büyük manasını. Rabbim onu efendimize komşu bizi de onların şefaatine nail eylesin.
sevgiler selamlar.
(şiiri kullanabilirsiniz)
Querido hermano , en este momento de tristeza, elevó oraciones al Cielo para honrar la vida y el legado del Sr. Fetulah Gülen. Que su espíritu de paz, hermandad y compasión continúe inspirándonos a todos. Que Allah, el Misericordioso, lo reciba en su infinita misericordia y le otorgue un lugar en el Paraíso. Que en nuestros corazones florezca su mensaje de amor y unidad, y que sigamos trabajando juntos por un mundo mejor, guiados por su ejemplo. Amén.
Canım Hocam ölüm hak ama sana ölüm hiç yakışmadı. Senın ile tanısmak nasip olmadı ama sen bıze kendını öyle bir sevdirdin kı gerek yaptıgın sohbetler gerekse gösterdığın yol. Iyı kı bu hizmetı tanımısım iyiki senın sohbetlerını dinlemisim rabbım senın actıgın bu yolda sabit kadem yürümeyı nasıp etsın. Evet sen öldün belkı ama biz uyandık hocam . Sanki gaflette gıbıydık gurbette ama bu öyle bir ölüm oldu ki bız dırıldık ıns bu ışık halkalar halinde yayılma devam edicek. Hizmet binlerce kat büyüyecek bu da sana sözümüz olsun…
Bir yiğit Adam tanıdım
Onunla Allah'ı, Efendiler efendisini tanıdım.
Herkes gibi bende herbiri yıldız olan Sahabe'yi 18 yaşındaki Musab-bin Umeyr'i tanıdım.
Ondan delikanlı olmayı düz olmayı adam olmayi en önemlisi dinimi tanıdım.
Benim gibi günahkar olan birine göz yaşının sadece çocukken mahallede top oynarken düşüp canın açıdığında dökülmedigini ögrettin velhasıl seninle benliğimi tanıdım. Ne olur Canım Hocam Hakkını helal et. Bu kıtmirin hakkı yoktur sende varsada anamın Ak sütü gibi helal olsun bu kıtmirin senden razı idi Senden Allah da razı olsun.😭😭
Canım Hocam,
Dinimi senden öğrendim. Paylaşmayı, birlikte uyum içinde yaşamayı senden öğrendim. Muhabbetullah’ı, likaullah aşkı ve şevkini ilk defa senden duydum. Rasulullah'ı (s.a.v.) sevmeyi sen bana öğrettin. Hayatımda ilk defa Sahabe-i Kiram’a saygının nasıl olması gerektiğini senin hâl ve hareketlerinde müşahede ettim. Varlık gayemin, insanlarla Allah arasındaki engelleri bertaraf etmek olduğunu sen bana ifade ettin. Fânîliğim içinde bekâyı, âcizliğimde kudreti, fakirliğimde gınâyı bulma yollarını sen hep bana salık verdin. Hakiki şükrün ne olduğunu, kürsülerde aslan gibi hakikati haykırmanın ne olduğunu sende gördüm. Zulme uğrasan da zulmetmeyeceksin hakikatinin timsali oldun. Bu dünyanın fânî olduğunu, benim ebediyete müteveccih bir garip yolcu olduğumu duruşunla yine sen bana gösterdin.
Rahle-i tedrisinde ruhuma hayat üfledin. Yokken var oldum. İlk defa asıl yaşamanın başkalarını yaşatmaktan geçtiğini kulaklarım senden duydu, gözlerim senden gördü, lâtifelerim harekete geçti. Sen ne güzel bir hocaydın, ne kaliteli bir muallimdın, ne tatlı bir rehberdin, manevî yaralarıma hekim bir tabiptin. Yazdığın reçeteler bütün manevî hastalıklarıma şifa sundu. Ve lillâhi mâ atâ ve lillâhi mâ ahazâ. Allah'tan geldik, Allah’a döndürüleceğiz. Bu dünyayı dârü’l-hizmet bilen sen, son nefesini yine ayakta veren sen… Sen Allah’ın ne güzel bir hediyesiydin. Şimdi dârü’l-ücrete doğru yolculuğuna devam ediyorsun. Rabbim bana ve bizlere de sabırlar versin, kadere rıza gösterenlerden eylesin. Senin bizlere bizzat uygulamalı gösterdiğin bu hizmet davasında sabit kadem olmayı, açtığın çığırda istikamet üzere yürüyebilmeyi ve senin gibi ayakta hizmet üzere son nefesimizi verebilmeyi nasip eylesin. Sen ruhunu ufkuna yürüdün. Hayatın boyunca milyonlara sevdirdiğin Allah (c.c.) seni rahmet ve merhametiyle sarıp sarmalasın. Adını andığında burnunun kemiklerinin sızladığı Habibullah ile seni komşu eylesin.
Başımız sağ olsun...
Canım hocam.
Allah her iki cihanda da bizleri sana hakiki talebelerden eylesin inşallah.
Canım Hocam, canımın cânanı Hocam,
Bir 91 kuşağı olarak, hayatıma Dedem olarak girdiniz. O dönemlerde sürekli televizyonlarda, haber bültenlerinde adınız geçiyordu; sizi yıpratmak, yorup üzmek istiyorlardı. Ancak ben, anne ve babama sizin adınıza “Dedem” diyordum, ve kalbime filizlenecek bir tohum çoktan yerleşmişti. O zamanlar Hizmet ailemize uzak görünüyordu. Fakat hayatımda yediğim bir şefkat tokadı ile Rabbim beni Hizmet ile karşılaştırdı; rotası bozulmuş gemiyi tamir edip, hakikati imaniyeyi ve doğru yolu gösterdi.
Vefat haberinizi aldığımda, bir Ömer gibi inanmak istemedim. İçimde haykırışlar, aklımda donukluk, gözlerimde ise şelale gibi akan yaşlar vardı. Fakat siz bize yalnızca bir Ömer (r.a) gibi olmayı değil, bir Ebu Bekir, bir Osman, bir Ali, bir Mus’ab (r.a) gibi olmayı da öğretmiştiniz.
Allah sizden ebediyen razı olsun, hocam. Emanetiniz bizim emanetimizdir; sizi de Rabbimize emanet ettik, canımın cânanı Hocam! Rabbim cennetinde cümlemizi buluştursun, inşaAllah.
Sevgili Hizmet Mensupları ve Değerli Kardeşlerim,
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefat haberi yüreğimize ağır bir hüzün düştü. Onu hiç görmemiş olsam da, onun tuttuğu ve hizmete olan adanmışlığı bana ve tümünde birçok insana ışık tuttu. Hocaefendi, insanlığa karşı duyduğu sevgi ve hoşgörüyle hepimiz için bir örnekti. Şimdi onu kaybetmiş olmanın derin acısı
Bu zor zamanda Türkiye'deki tüm hizmet mensuplarına ve özellikle haksız yere zorluklar çeken, hapiste olan kardeşlerimize dualarımızı yolluyoruz. Rabbim onlara sabır, dayanma gücü ve bir an önce özgürlük nasip etsin. Hepimizin kalbinde derin bir iz bırakan Fethullah Gülen’e Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Benim Hocam et ve kemikten ibaret bir beden değildir. Hocam insanların imanını kurtarmak icin dünyasını belki ahiretini adamak, başkalarının nefsini kendine tercih etmek ,Ilayi Kelimetullah icin nefes alıp vermek,bir rüya aleminde yaşayıp uçuruma doğru gözü kapalı giden insanlığın önünde can siperane durmaktır. Her nefis ölümü tadacaktır. Beden ölür gayeler, davalar ölmez. Allah istikametten bizi ayırmasın.Emanetin emanetimizdir. Davamız iman davasıdır.
6 Şubat depreminde ailemi ve bir çok yakınımı kaybettim. Hoca efendimizin vefat haberiyle de benzer bir şekilde sarsıldım. Hocamızdan, Allah ebeden razı olsun, bıraktığı eserlerden en güzel şekilde istifade etmeyi nasip eylesin. Cenab-ı Hak, hocamıza bizleri layık talebe eylesin. Allah(c.c.)rahmetiyle muamele eylesin. Cenab-ı Hak geride kalan ailesine, yakınlarına, talebelerine ve sevenlerine sabr- ı cemil versin İnşallah…
"Xwedê ê meclîsê pîroz, Hoca Efendiya me ji me re çavên îmanê vekir. Wî ji bo miletê kurd û hemû miletên dinyayê rêya rûhê û îmanê anî.
Xwedê ê wî di rûhê xwe de parêze û şad bike. Em ji bo wî duacî nekin, ê wî di dilên me de her tim jiyan be."
Hocamızın bu dünyadan göç ettiğini vaazini dinlerken duydum, tevafuken Hocamiz Orta Asyaya gidin kardeşlerimizi yanliz biraktik diyordu. Tam o sirada içimde bir his “Hocam biz senden raziyiz” diyordu. Bizim 70 yillik Soviet Birliginden sonra Allahi tanimamiza, Efendemizi(sav) tanimamiza, dinimizi yasamamiza Hocamiz Abiler Ablalar vesile oldular. Allahim sen onlardan ebeden razi ol. Soviet Birliginin etkisiyle icki, zina, gibi kotu şeylerin ailelerin maddi maanevi durumlarini ciddi anlamda zarara ugradigi donemde, o ailelerin masum cocuklarina yetisttiller. O okullar acilmasaydi ne durumda olurduk. O durumu bizatihi yasayan birisi olarak bize o guzellikleri tanittiginiz icin ve kaliteli egitim verdiginiz icin raziyiz.
Seninle doğdum, büyüdüm ve öğrendim,
Adın Hocaefendi, yerin evimin, kalbimin baş köşesi..
Babasını kaybetmiş, şımaracak kimsesi kalmamış bir yetim ettin,
Derinlemesine sözlerin, buğulu gözlerin ve de Nam-ı Celili Muhammedi deyişin..
Bunlar bendeki asıl etkilerin,
Anamdan babamdan öte oluşun babamın en büyük övüncü,
Sen ise benim her konuda biricik pusulam, öncüm..
Mekanın Firdevs, komşun çok sevdiğin Alem-i Zişan,
Ben ise ancak sizlerin şefaatini uman..
Biz seni çok sevdik, Allah daha çok sevsin canım hocam.
Nerdesin !
Ah bir bile bilsem
Bu dev yangının içinde ,
Itfaiyeci nerde
tulumba kimin elinde ?
Gecenin koyu zifirinde
Aydınlatan fener nerede ?
Kaybolup gittiğimiz
Şu sis duman içinde
Aranan kapı, bir çıkış ,
Yol nerde ?
Hele de nefes nerde?
Hava maskesi kimin elinde ?
Solunum cihazı da nerde ?
Ah bir bile bilsem
Uyuyanlar ,uyanıklar
Kimler ne halde ?
Minberden yükselen bir ses derdi yangın her yerde
Günümde gecemde
Ruhumun derinliklerinde
Yürek yangınları var derken
Ömrünü adayan
Gözyaşlarıyla söndüren de nerde ?
Ah bir bile bilsem
asıl sen nerde ?
ben nerede !
Insan nerde,
insanlık nerde ?
Gizlenmiş
aradığımız barış
El uzatış ,kucak açış kimde ?
Aman ha sakın !!!
Oda seninle gitmeye !
Hakikatlerin
üstunu örtmeye !
Bunca güzellik aman ha gömmeye !
Kalplere duvarlar örülmeye !
Kapilar birbirine sürülmeye!
Gönüller kimseye küsmeye !
Nağmeler susmaya!
Ilahi kitabı açıp açıp okuya
Bağrında duya duya
Basucumuza koya
Hayata hayat yapa
Eserler raflardan açıla
Tozlarını kaldıra
Kelimeler yeniden canlanıp da hayat bula mana bula
Gidip de bir gönüle dokuna
Güneşin doğup battığı her yerde ilahi mesaj duyula
Topraklarda
nesvu nema bula
Canlanip filizlensin
yeşersin diye
Hatta gel sende
göz yaşlarınla sula
Bu yolda boş ver ayağına bişey takıla
Nerde ateş görürsen
Harlama
Bağrında sönsün diye
Gel sen de
Göz yaşlarınla yıka
Yeterki
Güneşin doğup battığı her yerde asırların mesajı duyulsa
Gönüllerimizi paklansa
Barışın sesi soluğu gele
Birde El ele vere
27/10/24
İlk adını duyduğumda 12 yaşındaydım. 1986... Hoca efendi diyorlardı. Ankara'da bir ışık evde. Sesini de kasetten dinlemiştim. Sonra bir video kasette vaaz verirken gördüm. Hayal kırıklığı.... Kafamdaki Hoca imajı yıkılmıştı. Ben sakallı, yaşlı bir hoca bekliyordum. Sızıntı dergisi beni büyülenmişti. Aradan yıllar geçti.... 1992... Hocamın oluşturduğu huzur adacıkları olan o nurdan hanelerde kalmaya başladım. Dinledikçe sevdim. Tanıdıkça hayran oldum. Abilerin yanında tarif edemeyeceğim bir huzur buluyordum.
Rabbim beni bu arkadaşlardan bu zamana kadar ayırmadı. Ayırmaz inşallah.
Ben seni gerçekten çok sevdim hocam.
Rabbim rahmetiyle sarmalasın.
Rabbim şefaat edeceklerinin arasına dahil etsin.
Muhterem Büyüğüm.
Seni tanıma bahtiyarlığına ermiş binlerce insandan biriyim. Dünya sürgünün sona erdi. Likâ ufkunu yakaladın. Aşkıyla yanıp tutuştuğun Rabbine ve Onun Habib’ine kavuştun. Yüreklerimiz yangın yeri. Şu dünyada gün yüzü görmedin. Hayatın hep sıkıntılarla geçti. Rabbim seni ötelerde merhametiyle karşılasın. Seni Ahirete uğurlamanın ağırlığını hissediyoruz. Bu hasrete nasıl alışacağız bilemiyorum
Artık aynı gökyüzüne bakamayacağız
Aynı havayı soluyamayacağız
Sen bizim için çok ağladın
Artık biz senin için ağlayacağız
Cennetin belkide sekiz kapıları açılırırken sana
Sakın o nur gözlerin kalmasın arkada
Çünki biz, hep senin yanında olacağız
Beni imanla,istikametle tanıştıran sevgili hocam; Vefat ettiğin gün hicret günümdü, sen ise Sonsuz Nur'a hicret ettin.Sevgiliye kavuşana gıpta edilir, buruk bir sevinç ve gözüyaşlı bir garip bıraktın arkanda. Söz veriyoruz bu beste yarım kalmayacak.
Siz, dirilişime vesilem,
Siz, içimde bir başka ben olduğunu fark ettiren sebep,
Siz, hepimizin efendisini sav sayesinde tanıdığım mürşidim,
Siz, yaradanı tanımam gereken bir yola suluk ettiren bir nefha,
Siz, bataklıkta iken dirilme sebebim,
Siz, uyuşuk bir ruhu kükretip ayağa kaldıran nida,
Siz, gözlerimin yaşlarla tanıştığı his çağlayanım,
Siz, her biri ayrı bir yerden vurulduğumuz sahabelerimizi anlatan hocam,
Siz, haya abidesi, edep abidesi,
Siz, muhasebe nedir öğrendiğimiz,
Siz, üflet kaplayınca dertlenmek için sesine başvurduğumuz,
Siz, sebeplere riayette Peygamberimizin sav işini takip eden misyon ve aksiyon insanı,
Siz, tüm dünya için sosyal bir düzen kuran fikir adamı,
Siz, kendisini düşman ittihaz edenleri yok etmeye değil, onlara güzelliklerle karşılık verip eritmeye çalışan
Siz, aşık-u sadık bir kul,
Siz, vaazları ile dünyama giren, nefsime karşı yaka paça olmamda ruhaniyeti ile irademin yanında olan,
Siz, sizinle genç yaşımda ruhani zevklere yelken açtığım mürebbim…
Siz, siz, siz…
Allah ebeden razı olsun.
Allah inayetini üzerimizden eksik etmesin.
Ne denir diye düşündüğümde Hocamızdan çokça duyduğum mısralardan mülhem dilimden şu dizeler döküldü:
Ne dünyadan safâ buldun..
Ne ehlinden vefa gördün..
Dünyanın kirinden, ehlinin gadrinden kurtuldu, Maşuk'una kavuştu.
Bize de gurbet içinde gurbet yaşattı.
Sefinemi dert deryasına gark edip gitti.
Rahmetle ve hasretle
Selam olsun "çağın dertlisine"... 13 yaşında idim seni tanıdığımda. Seninle büyüdüm Hocam. Ne öğrendiysem senden öğrendim. Allah'ı , peygamberi, dertlenmeyi, göz yaşı dökmeyi ve kardeşliği... Medrese-i Yusufiyede 5 sene kaldım ve ne zaman ruhi buhranlar yaşasam sen geldin rüyalarıma, beni teselli ettin moral verdin. Bu iş böyle bitmeyecek dedin... Ne dedin de olmadı ki... Çağın dertlerini yüklenmek kolay değildi elbette ama biz şahitlik yapacağız sana... Şahit ol Ya Rabbi, şahit ol Ya Rabbi, şahit ol Ya Rabbi.. O vazifesini hakkı ile yerine getirdi... Bundan sonra bize düşen güzel bir sabır... Rabb'im o çok sevdiğin peygamberine komşu eylesin seni... Rabb'im lütfedip cennetinde buluştursun bizi...
Geç tanıdım tez yitirdim.. Rabbim dünya gözüyle görüp dizinin dibinde oturmayı nasip etti, O’nu sonsuz hamd u senalar olsun. Nolur ya Rab, nolur ya Rab! Neyin noksan olur Allahım! Öbür dünyada da Hocamızla, Üstadımızla ve Efendimizle beraber eyle..
Rabbim gani gani rahmet etsin, makamını cennet eylesin inşallah. İnsan Müslüman nasıl olurun yaşayan ve bizlere öğreten bir örneği idi Hocaefendi. Onu tanımasaydım ve hizmet ile tanışmasaydım eğer, Ya işid ci,yada en az Akitçi olurdum.
Canım kıymetli hocam,
Hakiki imanın ne olduğunu ben seninle tanıdım. Hayatımda o kadar güzel şeylere sebep oldun ki… Ruhunun ufkuna yürümen çok üzdü bizi, ama yine teselliyi sende , senin hatıralarında, eserlerinde buluyoruz. Ruhunun ufkuna yürümen bizi senden ayırmadı, sen hala aramızdasın. Hasbihal etmek bir kaset, kitap kadar yakin. Dizinin dibine oturmak hic nasip olmadi, inş ötelerde olur.
Aziz ve muhterem Hocam;
Bu kederli ve ızdıraplı günlerde sizi genç yaşlarda tanımanın vermiş olduğu sevinci yaşamaktayım. Allah’a şükürler olsun ki, başta siz ve sizin gibi hizmetin içinde bulunan güzide insanlarla tanışıp, gaye birliği yapmayı Rabbim nasip etti. Hayatıma yapmış olduğunuz dokunuşların , iç dünyamda bıraktığınız izlerin karşılığını asla ödeyemem. Kendimi çok şanslı hissediyorum. İnşallah son nefesimize kadar bu doğrultuda olmayı Rabbim nasib eyler. Sizinle ve tüm gönüldaşlarımızla beraber haşr olmak Allah’ tan en büyük muradımdır.
Her son bir başlangıcı müjdeler. Her ayrılık bir vuslatı. Öyle ya her şey zıddıyla bilinir. Acı olmasa tatlının, tatlı olmasa acının bilinmezdi kıymeti. Bir ayrılık hikâyesi ile başlar insanlığın tarihi… Cennetten, öz vatanından ayrılıp dünyaya geliş. Dünyaya gelişin ardından yârdan ayrı düşüp kayboluş, yeryüzünü onca adımlayışın onca pişmanlığın ve onca gözyaşının sonunda bir vuslat. Bir visale ermekti, erdirilmekti hikâyenin özü. Kaybettiğini yeniden bulmanın, özüne dönmenin, o tatlı sarhoşluğunu, o mest oluşu yaşatmaktı gaye.
Canim hocam iyi ki varsin ve iyi ki vardin. Iyi ki seni tanidimp, seni sevenleri tanidim. Seni bilmeyen, ayni zamanda yasamis oldugu halde gormeyen, goremeyen biri olmak en buyuk korkularimdan.
Seni madden hic gormedim ama hayatina dokundugun insanlari gormek dahi senin sahsiyetinin guzelligine dair bir fikir vermeye yetti. Allah bizi seninle eylesin otelerde, bu dunyada nasip olmayan tanismamiz oralarda nasip olsun. Seni cok seviyoruz hocam, cocuklarima da hep seni ve ogrettiklerini anlatacagim insallah.
Aziz hocam, sizi tanıdığımda siyasal islamın koyu yaşandığı imam hatip lisesi ortamındaydım. Ortamın verdiği havadan ötürü o zaman sizi anlayamıyordum. Okulumuzda bizimle ilgilenecek bir abimiz veya bir öğretmenimiz de yoktu. Sizi tanıma şerefi öğretmenliğe başladıktan sonra bir arkadaşımın okumam için hediye ettiği Kırık testi 1-2-3 kitapları oldu. İskenderpaşa cemaatine müntesiptim o zamanlar. Kitabı okuyunca tanıdım ve ondan sonra da inşallah yolunuzdan ayrılmadım. Rabbim de bu yolda beni sabit kadem eylesin. Sizi tanımak bir hamd vesilesi benim için. Hayatım sizi tanımakla şereflendi, benim için dönüm noktası oldu. Sizi bu dünya gözüyle görmek nasip olmadı ama inşallah ötede rabbim bütün talebelerinizle birlikte beni de sizinle beraber eylesin. Biz sizden razıyız, Cenab-ı Rabbül Alemîn de sizden razı olsun. İnşallah bizler de size layık olabiliriz.