İslam düşüncesi, evrensel ahlaki değerler ve modern çağın meselelerini ele almak amacıyla her yıl çalıştaylar düzenleyen Wisdom Islamic Studies and Education Institute (WISE), 2025 yılı çalıştayını yakın dönemde ebediyete irtihal eden Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hatırasına adadı.
Hocaefendi’nin maneviyat, ilim ve liderlik yönlerinin analiz edildiği WISE Institute Çalıştayı, Kamp Chestnut’ta 20-22 Haziran 2025 tarihlerinde gerçekleştirildi. 27 araştırmacının sunumlarıyla katkıda bulunduğu çalıştayın bildirgeleri, sunum için zaman bulamayan araştırmacıların makaleleriyle birlikte yıl sonuna kadar kitap formunda da yayınlanacak.
Durduğu Yer Hiç Değişmedi
“M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Üç Yönü: İlim, Maneviyat, Liderlik” başlığıyla toplanan çalıştayın açılış konuşmasını Hocaefendi’nin kadim dostu Naci Tosun yaptı. Tosun, Hocaefendi’nin 28 yaşında durduğu yeri hiç değiştirmediğini, ruhunun ufkuna yürüdüğünde de aynı enerji ve aynı prensipli duruşu sergilediğini ifade etti. Hocaefendi’nin 2016 sonrasındaki tutumunun ilhamını Hazreti Resulullah Aleyhisselam’ın Hudeybiye’deki duruşundan aldığını söyledi.
Hocaefendi’nin Manevi Yönü
20 Haziran Cuma günü gerçekleşen birinci gün oturumlarında Hocaefendi’nin manevi yönü ele alındı. Prof. Dr. Mehmet Rıhtım “Mevlâna ve Yunus Emre gibi Anadolu İrfanı Temsilcilerinin Hocaefendi’nin Maneviyatına Tesirleri” başlıklı sunumunda özellikle Mevlana Celaleddin Rumi’nin Hocaefendi’nin en sık atıfta bulunduğu tasavvuf önderlerinden biri olduğunun altını çizdi.
Çalıştaya “Evrensel Metafiziğin Dilini Kurmak” başlıklı sunumuyla katkıda bulunan araştırmacı yazar Emine Eroğlu Hocaefendi’nin yeryüzü mirasçılarının ikinci vasfı olan aşk vasfının hedef olarak evrensel metafiziğe ulaşmak olduğunu hatırlattı. Eroğlu sunumunu Bediüzzaman’ın ve Hocaefendi’nin ortak dilinin gelecekte insanlığın dili olması temennisiyle bitirdi.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Rıhtım’ın yaptığı ikinci oturuma Prof. Dr. Zeki Sarıtoprak, “İki Hak Dostu, Bir Aşk: Hocaefendi ve İmam Bûsîrî’de Peygamber Sevgisi” başlıklı sunumuyla, Dr. Safiye Ünal, “Nebevî Aşk Olmadan İnsan-ı Kâmil Olunabilir mi?” sorusunu ele aldığı sunumuyla ve nihayet Fatmanur Kılıç da “Efendimiz’in (s.a.s.) Hayaliyle Yaşamak: Fethullah Gülen Hocaefendi’de Nebevî Muhabbet” başlıklı sunumuyla katıldı.
Safiye Ünal, Kalbin Zümrüt Tepeleri’nin dilinin felsefenin diliyle münasebet kurması gereğinin altını çizdi.
Hocaefendi’nin manevi yönünün müzakeresi günün üçüncü ve son oturumunda Dr. Ayşegül Gül’ün “Dua, Zikir ve Ruh Sağlığı: Fethullah Gülen’in Manevi Pratiklerinin Psikolojik Etkileri” sunumu, Mustafa Yılmaz’ın “Uygulamalarıyla Hocaefendi’nin Sünnet-i Seniyye Hassasiyeti” ve Dr. Emel Güney’in “Latîfe-i Rabbâniye ve ‘Nabız Kesilen’ İnsan” başlıklı sunumlarıyla devam etti.
Bu sunumlarda Hocaefendi’nin dua ve zikir konusundaki teşvikleri akademide yapılmış olan zikrin beyin sağlığı üzerine yaptığı etki literatürüyle kıyaslandı. Dr. Güney ise Hizmet İnsanı’nın insanlık içindeki konumu ile Latîfe-i Rabbâniye’nin insan bütünlüğündeki konumunu kıyasladı ve Hizmet İnsanı’nın insanlığın atan kalbi mesabesinde olması gerektiğinin altını çizdi.
Hocaefendi’nin İlmi Yönü
Hocaefendi’nin ilmi yönünün farklı boyutlarının ele alındığı ikinci gün müzakerelerine araştırmacı yazar Kerim Balcı “Fethullah Gülen’de Hür Düşünce ve Müslüman Aklının Prangalarından Kurtarılması” başlıklı makalesiyle, Dr. Osman Bodur, “Hocaefendi’nin Müteşabih Yorumu” başlıklı sunumuyla ve nihayet Prof. Dr. Nur Bilginer “İnovatif Eğitim Metotları ve Hocaefendi’nin Perspektifi” başlıklı sunumuyla katkıda bulundular.
Balcı’nın hür düşünce sunumunda, Hocaefendi’nin Müslüman aklının prangalarından arındırılması ile alakalı söylemi Ali Şeriati’nin “İnsanın Dört Zindanı” eseri ve Metakolonialite araştırmalarıyla kıyaslamalı olarak işlendi. Prof. Bilginer de kimya mühendisi kimliğinin inşa süreciyle Hizmet İnsanı kimliğinin inşa süreçlerini kıyaslamalı olarak tartışarak, Maslow Hiyerarşisi ve Bloom Taksonomisi gibi Batılı çerçevelerin Hizmet eğitim modelindeki karşılıklarını teklif etti.
Hocaefendi’nin müteşabih hadislerin yorumunda selef alimlerinin eslem metodu ile halef alimlerinin ahkem yolu arasında bir duruş sergilediğinin altını çizen Osman Bodur da Hocaefendi’nin müteşabih ayet ve hadislerin yorumuna sadece bir bilgi problemi olarak bakmadığını, bu alanı aynı zamanda irfan ve kalbi derinlik alanı olarak gördüğünü vurguladı.
Çalıştaya “Hocaefendi’nin Kur’an ve Hadis Yorumlarında Çevre Şuuru” başlıklı sunumuyla katkıda bulunan Dr. Alp Aslandoğan, Hocaefendi’nin çevre bilincini şekillendirmiş olan on prensibi aktardı. Bu prensipler içinde özellikle insanın yeryüzü halifeliği ve Cennet tasvirlerinin özendirmenin ötesinde yeryüzü için model olarak sunulduğu yaklaşımlarının altı çizildi. Hocaefendi’nin talebelerinden Dr. Ahmet Kurucan da bu sunuma yaptığı katkıda Hocaefendi’nin evlenme, askere gitme ve çocuk doğması gibi olayların ağaç dikmek için fırsata dönüştürülmesi tavsiyesinde bulunduğunu hatırlattı.
Çalıştaya, “Hocaefendi’nin Perspektifinden Hücreden Topluma Bir Yolculuk” başlıklı sunumuyla katkıda bulunan Dr. Emine Zümrüt Hocaefendi’nin toplumsal olguları ve bireysel dinamikleri açıklarken başvurduğu biyolojik ve genetik analojilerin gücünü işledi.
Çalıştayın Hocaefendi’nin ilmi yönünün incelendiği ikinci günü Dr. Ahmet Özberk’in “M. Fethullah Gülen Hocaefendi’ye Göre İntihar Saldırıları ve İslam Dini Açısından Kabul Edilemezlikleri” başlıklı sunumu, Prof. Dr. Ayhan Tekineş’in “Hocaefendi’nin Hadisleri Yorumlama Metodu” başlıklı sunumu, Osman Karyağdı’nın “Hayatı, Yazılı ve Sözlü Eserleriyle Hocaefendi’nin 21. Lem’a İhlas Risalesi Şerhi” ve Dr. Ahmet Kurucan’ın “Zihniyet Devrimi Olarak Diyalog: Fethullah Gülen’in İlmî Mirasında Birlikte Yaşama Fikri” sunumlarıyla tamamlandı.
Dr. Kurucan, Hocaefendi’nin muhataplarının durumuna bağlı olarak tedricilik içinde bir zihniyet dönüşümü yaşattığını, bu dönüşümün diyalog yoluyla gerçekleştirilmiş bir zihniyet devrimi olarak görülebileceğini iddia etti. Kurucan, Hocaefendi’nin kendi hayatında bu dönüşümün kırılma noktalarının 1986 sonrasında İstanbul’a taşınması, 1992 yılında gerçekleştirdiği Amerika, Avustralya ve Hollanda seyahatleri, 1995-97 yılları röportajları ve 1999 sonrası diyalog kurumlarının ortaya çıkış olarak belirledi.
Hocaefendi’nin Liderlik Yönü
Çalıştayın üçüncü gününde Hocaefendi’nin liderlik yönü müzakereye açıldı. Dr. Muhammed Çetin’in “Gerçekçilik ile Evrenselciliğin Kesişiminde M. F. Gülen’in Etik Liderlik Paradigması” başlıklı sunumunda Batı’da ortaya konulmuş bir dizi liderlik modeli ele alındı ve Hocaefendi’nin ve Hizmet Hareketi rehberlik sistematiğinin bütün modellerin tamamından aşan yönlerinin olduğu ortaya konuldu. Dr. Çetin çalışmasının sonuç cümlesini, “Nihai analizde Hizmet, bireyin toplum karşısındaki varoluşsal yükümlülüğünü yerine getirmesi olarak yorumlanır; liderlik ise bu anlayışın sahicilikle temsil edildiği bir etik örneklik alanına dönüşür” şeklinde ifade etti.
“Hocaefendi’nin Sosyal Problemleri Çözüm Usulü” başlıklı bir sunumla Çalıştaya katılan Hocaefendi’nin talebelerinden Mustafa Yeşil, “şahitliğe dayanan bir sunum” ifadesiyle taçlandırdığı sunumunda Hocaefendi’nin 15 Temmuz öncesi ve sonrasında camiasını krizden çıkarma yönündeki çabalarını ele aldı. Sunumunda cemaat temelli dayanışma vurgusu, atf-ı cürme girmeme, kendisiyle yüzleşme yazıları ve nihayet eleştirilere karşı stratejik sessizlik prensiplerini işleyen Yeşil, Hocaefendi’nin son on yılın sıkıntıları için “Bu sıkıntılar Hizmet’in uluslararası alandaki faaliyetlerine 100 yıllık bir süre kazandırmıştır” ifadesini aktardı.
Çalıştaya “Fethullah Gülen’in Mürşidlik Anlayışı ve Yaşam Koçluğu Uygulamaları” başlıklı sunumuyla katılan matematik eğitimi profesörü Şirin Budak, yaşam koçlarının çözüm üretmeye çalıştıkları felaketleştirme ya hep ya hiç düşüncesi, aşırı genelleme ve zihin okuma şeklindeki bilişsel çarpıtmalarla alakalı Hocaefendi’nin mürşitlik yaklaşımının ürettiği çözümlerin daha başarılı olacağının altını çizdi.
Çalıştaya Almanya’dan katılan Muhlise Sağlam “Hocaefendi’nin Rehberlik Metodolojisi: Hocaefendi’nin Rehberlik ve Talebe Yetiştirme Yaklaşımı” ve Dr. Ali Yurtsever de “Fethullah Gülen Hocaefendi ve Dünya Barışına Katkısı: Dinlerarası Diyalog, Eğitim ve Kültürlerarası Anlayış Bağlamında Bir Model” başlıklı sunumlarıyla katkıda bulundular. Dr. Firdevs Canbaz Yumuşak’ın “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Kadına Alan Açan Vizyonu, Diriltici Rehberliği ve Öncülüğü” başlıklı sunumunda da Hizmet Hareketi’nin Değerleri Açıklamasında geçen “Kadının Toplumsal Statüsünün Yükseltilmesi” hedefinin yakalanabilmesi için yapılması gerekenler tartışıldı.
Canbaz Yumuşak, özellikle Afganistan gibi ülkelerde kız çocukların okuma hakkını sağlayan Hizmet okullarının bu kadınların hayatlarına yaptığı katkının kendileriyle görüşülerek analiz edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hocaefendi’nin Liderlik Modeli
Çalıştayın son oturumunda Dr. Salih Yücel, “Seyyidî Liderlik: Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Kesbî ve Vehbî Liderliğinin Mütevazi bir Analizi” başlıklı sunumunda Hocaefendi’nin ortaya koyduğu liderlik modelinin mevcut 15 civarındaki liderlik modellerinin tamamından taştığını, dolayısıyla kendine has bir liderlik anlayışı ortaya koyduğunu iddia etti. Yücel, “Kavmin efendisi, ona daim hizmet edendir” hadisinden ilhamla ‘Seyyidî Liderlik’ adını koyduğu bu liderlik anlayışının hizmetçi liderliğe ilave olarak vehbî bir boyut içerdiğini kaydetti.
Gazeteci yazar Faruk Mercan da “Soğuk ve Fırtınalı 10 Yıl: 1989-1999 Türkiye’sinin Olayları ve Hocaefendi” başlıklı sunumunda Hocaefendi’nin 80 İhtilali sonrasında kamusal alanda vaazlarına geri döndüğü 1989 yılından sonraki fırtınalı 10 yıl boyunca Hocaefendi’nin İslamofobik saldırılara maruz kaldığını anlattı. Mercan, Hocaefendi’nin bu 10 yıl boyunca kendisinin dönüşmediğini, aksine Türkiye’yi dönüştürdüğünü iddia etti.
Çalıştayın son sunumunda Feyza Yılmaz, “Post-Modern Dünyada Hocaefendi’nin Hakkaniyet Temelli Ahlâki Liderlik Modeli” konusunu işledi. Yılmaz, sunumunda hak ve adalet anlamına kullandığı “hakkaniyet” perspektifinin Hocaefendi’nin ahlaki liderliğinin evrensel bir dile ulaşmasını sağladığını iddia etti. Hocaefendi’nin ortaya koyduğu ahlaki liderliğin fizik alemde metafizik izler bırakan bir liderlik olduğunu söyleyen Yılmaz, bu konumun Hocaefendi’nin Rabbaniler yazısında işlenen bir ufuk olduğunu kaydetti.
“M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Üç Yönü: İlim, Maneviyat, Liderlik” Çalıştayı Arnavutluk Bedir Üniversitesi profesörü Cemal Sâfertî’nin değerlendirme konuşması ve benzer konferans, panel ve çalıştayların düzenlenmesi çağrılarıyla sonuçlandı.