Üzülme Mekke’ye Döneceksin

Yazar İsmet Macit

Şerefli İslam dininin doğduğu Mekke şehrinin Mina Vadi’si ile kucaklaştığı, şeytan taşlama alanına yakın küçük bir vadiden bahseder siyer yazarları… Akabe…

İslam tarihinde çok ciddi öneme haiz olan Akabe Biatları’nın yapıldığı, kayalardan müteşekkil kuytu…

Akabe biatları, insanlığın kaderini değiştirecek Hicret hamlesinin ilk adımlarıydı.

Medineliler Allah Rasulü’nü (sav) Mekke’nin küfür kokan zifiri karanlığından Medine’nin nur iklimine davet ettiler. Canlarını, mallarını, ailelerini nasıl koruyorlarsa Allah Resulü’nü de (sav) öyle korumaya söz verdiler.

Ve Medinelilerin kutsal sevinci: “Medine’ye Hicret edeceksin”

Kainatı nura gark edecek insani değerler manzumesi dinin ilk müntesipleri Mekke’nin zulüm atmosferinden Medine’ye hicret edeceklerini ve bunun ne manaya geldiğini anlayan Şeytan Mekke’nin tüm mahallelerinde duyulacak şekilde bir çığlık kopardı. Şöyle diyordu: Ey hacılar, ey Mekkeliler, yetişin! Müzemmen (sövülmüş manasına gelen hakaret amaçlı Efendimize takılan isim) insanları kandırdı, sizinle savaşmak için sözleştiler. Uyanın!” 

Mina vadisinde Efendimiz’e (sav) bir müjde verildi: “Şeytanı yeneceksin”

Allah Rasülü’ne (sav) Hicret için ilahi izin geldiği anlarda  müşriklerden müteşekkil yüz kişilik bir şebeke Allah Rasulün’ü nasıl öldüreceklerini ve davasını nasıl bitireceklerini konuşmak üzere Dar-ün Nedve’de toplanmışlardı. Aldıkları karara göre Efendimizin (sav) evini muhasara edip sabah olunca yatağında her kabileden seçtikleri bir müfreze ile katledeceklerdi.

“… Şöyle demişti Ebû Cehil: “Her kabileden birer silahlı genç bulalım. Gençlerin hepsi ona bir anda saldırsınlar. Hep birlikte vurup öldürsünler. Böylece ondan kurtulalım, rahata kavuşalım! Delikan- lılar bu şekilde yapınca, onun kanı bütün kabilelere dağılmış olur! Abdümenaf Oğulları ise bütün kabilelerle savaşmaya güç yetiremez ve diyet almaya razı olurlar. Biz de Abdümenaf Oğulları’na onun diyetini öderiz!”

Dedikleri gibi de yaptılar ve Efendimiz’in (sav) evini muhasara ettiler. Kuşatmanın devam ettiği sırada seçilen delikanlılar, evin kısa duvarlarından damına çıkıp oradan içeriye inmeye kalkıştıkları zaman, içeriden bir kadın çığlık kopardı. Bunun üzerine cellat delikanlılar birbirlerine: “Vallahi amcalarımızın kızlarının üzerlerine duvardan indiğimiz Araplara söylenir, rezil oluruz, sövülürüz, hürmet örtümüzü yırtmış oluruz!” dediler. Kadınlara ve çocuklara ilişmediler.

Efendimiz (sav) yatağına Hz Ali’yi (ra) yatırıp müşriklerin yüzüne bir avuç toprak atıp “Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler” (Yasin-9) ayetini okuyarak evinden ayrıldı. Göremediler…
Ayetler inşirah veriyordu: “Daima muhafaza edileceksin”

Akabe biatlarından bir yıl kadar sonra Allah Rasulü (sav) çok sevdiği Mekke’den gözyaşları içinde ayrıldı.

Ama Allah (cc) Nebi’sini teselli etti: “Üzülme Mekke’ye döneceksin”

Allah (cc) Habibini (sav) peşine düşen azılı müşriklerden Sevr sultanlığında bir güvercin ve örümcek ağı ile korudu. Allah (cc) büyüklüğünü küçük/zayıf şeylerden büyük neticeler çıkararak gösterdi.

Mesaj netti: “Küfür ateşini söndüreceksin”

Derken yolları Kudeyt’e uğradı. Ümmü Mabed’ten süt istediler. Size ikram edecek sütümüz ve sağmal koyunumuz kalmadı cevabı alınca, kısır bir koyundan süt sağdı Allah Rasulü (sav)

Mana açıktı: “Tepeden tırnağa bereketsin”

Allah Rasulü’nün (sav) başına konan ödüle aldanan Süraka tam yetiştim derken atının ayakları kumlara gömüldü. Her çıkış denemesinde çöl kumları onu bırakmadı.

Çöl Efendimiz (sav) için dile geldi: “Emin ellerdesin” 

Sonra Medine’nin kapısı Kuba kasabasına geldiler. Ondört gece burada kaldılar. Medine’de yapılacak işlerin stratejilerini konuştu ashabıyla. O zaman Medine’nin adı Yesrib’ti. Yesrip “güzel olmayan, ayıplanmış, kötülenmiş yer” manasına geliyordu.

Şehir gözyaşı döktü: “Yesrib’i Medine-i münevvere edeceksin”

Küba’da geçirilen ondört geceden sonra Medine’ye yola çıktı Allah Rasülü (sav). Devesinin yularını tutup “Ne olur Yâ Rasülallah bize misafir ol” davetlerini; “devemi bırakın o vazifeli, gideceği yer ona bildirildi” diyerek reddetti. Devesi Sehl ve Süheyl isimli iki yetimin hurma harmanı olarak kullanılan arazisiyle, Hz Ebu Eyyüb el Ensarî’nin (ra) evinin arasında durdu. Burası Hicret’in son durağı idi.

Akabe’de başlayan Hicret Ebu Eyyüb’ün (ra) evinin önünde son buldu.

Ve Medine dil olup haykırdı: “Nâm-i celilinle yeryüzünü nura gark edeceksin”

Konu ile ilgili görüntülü sohbeti burayı tıklayarak izleyebilirsiniz

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy