Pakistan’daki PakTürk Okulları öğrencilerinden Muhammed Üveys Bangaş’ın 2012 yılındaki 10. Türkçe Olimpiyatları’nda söylediği ‘Usta’ isimli şarkı hafızlarımızda unutulmaz iz bıraktı. Üveys, o yıl dereceye girememiş ancak başarılı performansı dilden dile dolaşmış yıllar boyu yad edilmişti. Paktürkfile sitesi, yıllar sonra Muhammed Üveys’e ulaştı. Kendisiyle uzaktan da olsa bir röportaj yaptı. Pakistan’da bir yandan reklam sektöründe iş yaparken diğer yandan profesyonel olarak müzikle uğraşmaya devam ediyor. Hip-hop ve rhythm and blues (RnB) türlerinde şarkılar besteliyor, kendi müziğini yapıyor.
Üveys, PakTürk’teki öğretmenlerini hayırla yad ediyor. “Öğretmenlerimiz, sahip olduğumuz tek kılavuzlarımızdı! Onların yardımı olmasaydı bu başarı mümkün olmazdı.” diyor. Türkçe Olimpiyatları’nı ve Türkiye’yi unutamıyor. O günleri şöyle tarif ediyor: “Gerçeküstüydü! Karşı konulamayacak derecede yoğun ve büyük bir programdı. Bir sürü arkadaş edindim ve hayatımın geri kalanında dünyaya nasıl gözlerle bakacağım konusunda beni değiştirdi.”
2010-15 arasında PakTürk Okulları’nda okuyan Üveys Bangaş, okul yıllarını ’ verimli öğretmeler ve deneyimlerle dolu güzel bir yolculuktu’ diye tanımlıyor. ’’Okulumuz, ayrımcılıktan uzak herkese eşit fırsatlar sunarak hem akademik hem de ders dışı ihtiyaçlarımızı gerçekten karşılandığı yerdi’ diyen Üveys, ’’Ev ve kamp kültürü biz öğrencilerde harika anılar bıraktı ve öğretmenler ders dışı kitaplarla ve başka hiçbir okulda bulamadığımız etkinliklerle bize büyük bir terbiye verdiler.’ Diyor.
’’Türkçe Olimpiyat şarkı yarışmasına katılma fikri nereden çıktı? Bu sizin seçiminiz miydi yoksa öğretmenlerinizin isteği miydi?’’ sorusunu ise şöyle cevaplıyor; ’’ 8. sınıfın ikinci dönemine kadar Türkçe Olimpiyatları’nın varlığından bile haberim yoktu. Bir gün teneffüste en üst kattaki konferans salonuna gittim ve arkadaşım Arslan Nasîr’i (diğer adıyla Pakistanlı Ahmet Kaya’yı) sahnede Türkçe bir şarkı çalışırken gördüm. Çok merak ettim ve hemen bu yarışmanın bir parçası olmak istedim. Arslan bunu nasıl yapacağım konusunda bana yardımcı oldu. Aynı gün ‘seçmeler’ için o zamanki Türkçe Olimpiyatları koordinatörümüz Fatih Bey’e gittim. Fatih Bey şarkımı dinledikten sonra bana, “Bunca zamandır neredeydin?” diye sordu. O andan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı; her şey mutlu bir şekilde cereyan etti ve Türkçe Olimpiyatları’na böylece seçildim.’’
Türkiye gezisi ve Türk Olimpiyatları’nı ’gerçeküstü’ olarak tanımlayan Üveys Bangaş, sözlerine şöyle devam ediyor, ’Türkçe Olimpiyatları’nda birçok hatıra edindim. Hepsini anlatmam günlerimi alır ama şu an hatırladığım bir şey var: 2012’de İstanbul’a ilk geldiğimde (10. Türkçe Olimpiyatı) Pakistanlı diğer tüm öğrencilerle birlikte bir yurtta kalıyorduk. Sadece rahatlıyor ve iyi vakit geçiriyorduk. Bir zaman sonra kalktım ve biraz dondurma almak için yurttan dışarıya çıktım. Çevredeki sokakları keşfetmeye başladım çünkü daha genç olan ben keşfetmeyi seviyordum. Ama sonunda kayboldum. Meselenin en iyi yanı, sokak köpeklerinden korkmam dışında hiçbir şey umurumda değildi; gerçekten de sokak köpekleri tarafından ısırılmak istemiyordum. Bir süre etrafta dolaştıktan sonra bir şekilde kendimi yurt kapısının önünde buldum ve tabii ki dondurmamla beraber geri dönebildiğime sevindim. Yurda dönmeme melekler mi yardım etti, ne oldu bilmiyorum! Gerçekten de başaramayacağımı düşünmüştüm çünkü kimseyi tanımıyordum. Ama dürüst olmak gerekirse yolculuktan keyif aldım. Bunun dışında anlatmayı başka bir güne bırakacağım birçok hatıram var.’
Röportajın tamamını şu linkten okuyabilirsiniz:
Muhammed Üveys Bangaş: Öğretmenlerimizin yardımı olmasaydı bu başarı olmazdı