Toprağın defnettiği sahabe | İsmet Macit

Yazar İsmet Macit

 

“Ey sürecin şehitleri yiğit insanlar

Bakışlarınızdaki derin mana

İniltilerinizdeki mesajlar

Önce kudreti Sonsuz’a,

Sonra yüreklerimize emanet…”

Bedir ve Uhud Savaşları’nda yakınlarını kaybeden müşrikler, intikam yeminleri ederek yakınlarına bedel birkaç Müslüman’ı öldüreceklerini, hatta kafataslarında şarap içeceklerini söylüyorlardı.

Medine yakınlarında yaşayan Adal ve Karra kabileleri Efendimizden (sav) Müslüman olmak istediklerini, kendilerine Kuran-ı Kerim’i ve İslâm’ı öğretecek muallim ve mürşitler göndermesini istediler. Efendimiz (sav) Asım ibn Sâbit (ra) başkanlığında on kişi gönderdi. Sözü edilen heyet Mekke ile Usfan arasında Hüzeyl kabilesine ait “Reci” adı verilen yere ulaştıklarında iki yüz kişilik bir çete tarafından pusuya düşürüldü. Yedi sahabe oracıkta şehit edildi; başlarına ödül konulan üçü ise esir alınıp Mekke’de intikam yemini edenlere satıldı.

Müşrikler ele geçirdikleri Hz. Hubeyb’i (ra) darağacına çıkarmışlardı. Hubeyb gözünü Medine tarafına çevirdi. Az daha yaşayıp Allah Resulü (sav) ile koştursaydım diye düşündü. Sıcak bir yalaz yüzüne dokunup gözyaşını kuruturken belki Rabbimi anlatacak birini bulurum ümidiyle az sonra kendisini katledecek kalabalığa baktı. Kin ve öfke dolu kalabalık cennetten uzanan eli tutacak durumda değillerdi.

İdamından önce iki rekat namaz kıldıktan sonra küfrün memesinden kin emen topluluğa dönerek: “Ölümden korktuğu için namazı uzattı demeyeceğinizi bilsem daha uzun kılardım.” dedi. Darağa- cına çıkınca müşriklerin uzun yıllar unutamayacakları ve her birisini korkudan titretecek şekilde şöyle beddua etti: “Ey büyük ve her şeye kadir olan Allah’ım! Sen de bu zalimlerin tamamını mahveyle! On- lardan hiçbirini sağ bırakma, hepsini ayrı ayrı öldür!”

Müşrikler bu bedduanın tesirinden yıllarca kurtulamadılar. Bu suça ortak olanların kulaklarında tınlayıp durdu.

Hz. Hubeyb’i hunharca şehit ettiler. Yere yığıldığında canını uğruna kurban ettiği Peygamberine selam gönderdi. Cebrail (as) selamı Medine’ye ilettiği anda Allah Resulü (sav) iki dizinin üzerine doğrulup; “ve aleyküm selam yâ Hubeyb” dedi. Meraklı bakışlar arasında Efendimizin (sav) dudaklarından bir inilti şeklinde şu kelimeler döküldü: “Kardeşiniz Hubeyb’i şu dakikada şehit ettiler.”

Hubeyb ibn Adiy’in (ra) cenazesi kırk gün darağacında asılı kaldı. Bedeni çürüyüp kokmadı. Efendimiz (sav) cenazesini getirmek üzere Ashâb-ı kiramdan Zübeyr ibn Avvâm (ra) ve Mikdâd ibn Esved’i (ra) gönderdi. Gece gizlice Mekke’ye girip Hz. Hubeyb’i (ra) asılı bulunduğu darağacından indirip deveye yükleyerek Medine’ye doğru yola çıktılar. Durumu öğrenen müşrikler büyük bir kalabalık hâlinde üzerlerine hücum edince; Hazret-i Zübeyr ve Mikdâd kendilerini savunmak için cenazeyi yere bırakmak zorunda kaldılar.

Geriye doğru baktıklarında ise hayret verici bir manzaraya şahit oldular. Hubeyb’in cenazesini bıraktıkları yer yarıldı, cesedi içine aldı ve kapandı. Ve Hubeyb (ra) “yerin (toprağın) defnettiği saha- be” olarak tarihe geçti. Kendisini bu yola adayan ve her türlü çileye sabreden kullarına Allah (cc) hususi iltifatta bulunmuş ve birkaç yıl önce Hz. Hanzala’yı meleklerine yıkattığı gibi Hubeyb’i de toprak vasıtası ile defnettirmişti.

Vefatlarıyla ülkeyi öksüz bırakan yiğit insanların bakışı ile Hubeyb’in (ra) bakışları ne kadar benziyordu. Yıllardır zindanlardan Rablerine yürüyen nice yiğitler de aşina bir çehre aradılar tıpkı ömrüne meftun oldukları Hz. Hubeyb gibi. Ve bu bakışlardan, zindandaki on binlerin hissiyatına tercüman olacak kutsal bir inilti yayıldı:

“Rabbim! Hem ömrümüzü hem cenazelerimizi vakfettiğimiz Hizmetimizi yerde bırakma!”

Hizmetten | İsmet Macit

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy