“Sizi kendime özel danışman yapmak istiyorum” | RECEP ATICI

Yazar Recep Atıcı

Malumunuz, Hz. Yusuf kendisine yasak bir teklifle gelen Züleyha’nın isteğini reddeder. Tam bu esnada kocası eve gelir ve işin esas müsebbibinin hanımı olduğunu anlayınca bu olayı ört bas eder.

Ancak her nasılsa şehirde bu hadise duyulur ve dedikodu başlar. Bunun üzerine Züleyha, hakkında güft u gû’da bulunan kadınları toplayarak Hz. Yusuf’u onların huzuruna çıkartır. Kadınlar onun güzelliği karşısında hipnoz olur ve ellerini keserler. Bunun üzerine Züleyha taşı gediğine koyarcasına şöyle der:  “Yemin ediyorum ki, eğer kendisine emrettiğim şeyi yapmazsa, başka yolu yok, kesinlikle zindana atılacak. Bununla da kalmayacak toplum nazarında aşağılanarak, rezil olacaktır.”(Yusuf, 32)

Hz. Yusuf bu tehdide rağmen boyun eğmez. “Saray idaresi de gerçeği bilmesine ve suçun delillerini görmesine rağmen bir müddet için Hz. Yusuf’u hapse atmayı uygun bulur.” (Yusuf, 35)

Tam da o günlerde Mısır’ın Melik’i bir rüya görür ve bu rüyayı Kahinlere anlatır. Onlar da “Bu, karmakarışık bir düş, bizler bunun yorumunu bilmeyiz” (Yusuf, 44) derler.

Evet uzun lafın kısası bu rüyayı Hz. Yusuf yorumlar ve Mısır Meliki bu yorumu çok beğenir. Daha sonra da Melik, “Onu kendime özel danışmanım yapmak istiyorum onu bana getirin” der ve Hz. Yusuf ile şöyle konuşur; “Bundan böyle nazarımda yüksek bir makamın var. Her konuda sen, kendisine tam itimat edilen bir müsteşarımsın” der.

Bilindiği üzere kıssalar hisse vermek için Cenab-ı Hak tarafından bizlere anlatılmaktadır. Genelde herkesin bildiği, “en güzel kıssadan” aldığım bu ayetleri niye yazdığıma gelince onu da şöyle izah edeyim. Pazartesi günü, tr724.com sitesinde Basri Doğan imzasıyla Amsterdam merkezli özel bir röportaj yayınlandı. Röportajın başlığı: “Türkiye kovdu, dünya devleri peşinde koşuyor” şeklindeydi.

İşte, Türkiye’nin kovduğu, dünya devlerinin peşinde koştuğu Mustafa Şimşekler, maalesef ülkemizin değerini bilemediği süper bir beyin. Elektrik Elektronik Mühendisliği üzerine eğitim aldıktan sonra İtalya’da akademik hayata başlamış. ABD’de Boeing’te, Fransa’da NATO’da radar mühendisi olarak çalışmış. Daha sonra Türkiye’de sivil ve resmi birçok kurumda görev almış. Ancak on binlerce KHK’lı gibi o da mağdurlar kervanına katılmış. Ve bir gece Ege Denizi’ni yüzerek Yunanistan’a geçmek zorunda kalmış.

Şimdilerde, Airbus, Siemens ve Philips gibi dev şirketlerden iş teklifleri almasına rağmen, kendisine kapıyı sonuna kadar açan Hollanda’ya vefa için çocuklara robotik eğitimler veriyor. 3 ayrı şehirde 14 ayrı kurumda toplamda 800 öğrenci ile laboratuvar çalışmaları yapıyor.

Ülkesini terk etmesinin sebebini ise şöyle açıklıyor: “Ben aslında davadan ya da cezadan kaçmaktan daha çok bir toplumun çürümüşlüğünden, menfaatperestliğinden ve cehaletinden kaçtım. Buradan geriye dönüp ülkeme baktığımda çalıştığım tüm kurumlarda işinin hakkını veren, paraya ya da diğer akıl çelici zaaflara tamah etmeyen, görevine âşık ne kadar mühendis, yönetici, hukukçu, esnaf var ise hepsi sistematik olarak ve elle seçer gibi vazifelerinden alındılar.”

Evet, şimdi tekrar Hz. Yusuf kıssasına geri dönelim. Suçsuz olduğu halde Hz. Yusuf niçin hapse atılmıştı? Sadece kadının teklif ettiği gayri meşru isteği reddettiği için. Dürüst ve ahlaklı olduğu için. Karakter sahibi olup kendisine yapılan teklif en üst makamdan gelmesine rağmen boyun eğmediği için zindanı boylamıştı. Peki Hz. Yusuf’u bu durumdan kurtarıp kendisine danışman yapan kimdi? O da Mısır’da Melik olan şahıstı.

Şimdi yeniden Hollanda’da 800 öğrenciye rehberlik yapan Şimşekler kardeşime dönecek olursak; kendisine sahip çıkan devlet Mısır Meliki gibi Hollanda hükümetidir. Projesine destek veren ise Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma Hanım ve Hükümet yetkilileridir.

Kendisini evinde büyüttüğü halde ondaki dürüstlüğü ve insanlığı görmeyerek hapse attıran Züleyha gibi Türkiye de kendi elleriyle büyütüp yetiştirdiği evlatlarını hapse attırdı. ‘Ağaç kabuğu yesinler’ diyerek hayat hakkı vermediği için ülkeden kaçmak zorunda bıraktı. Hırsızlıklarını, yolsuzluklarını ve sahtekarlıklarını görmezden gelmediler diye memleketin en başarılı insanlarını -suçsuzluklarını bildikleri halde- uydurma suçlarla memleketi zindana çevirdi. Ancak güzel ülkeme ait şöyle bir söz var. “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.”

Aynen bu sözde dendiği gibi ‘bir gün geldi, hesap geri döndü’ ve Mısır Meliki kadınlara; “Yusuf’la aranızda geçen şey neydi? O’nun nefsinden yararlanmak istediğinizde Yusuf’un tavrı ne oldu?” diye sordu. Bunun üzerine kadınlar; “Haşa, o nasıl söz? Allah için biz O’nun hakkında hiç bir kötülük bilmiyoruz!” dediler. Hz. Yusuf’un yıllarca hapiste yatmasına sebep olan Vezirin hanımı da “İşte şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben, O’nun nefsinden yararlanmak istedim. Ancak o, sadık ve dosdoğru birisi.” diyerek hakkı itiraf etti. (Yusuf, 51)

Evet, bugün bu eylemler, birer lokal başarı gibi görünebilir. Ama bir gün gelecek Mısır Melik’inin Hz Yusuf’u vezir yapması gibi gidilen ülkelerdeki yöneticiler de bu kardeşlerimizi kendilerine ‘özel danışman yapacaklardır.’ Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu süper beyinlerin kaçmasına sebep olanlar da bir gün Ziyâ Paşanın; “Zâlimlere bir gün dedirir kudret-i Mevlâ, Tallâhi lekad âserekellâhu aleynâ” dediği gibi dedirtecektir.

Not: Tavsiye ederim, Mustafa Şimşekler kardeşimizin hikayesini mutlaka okuyun veya dinleyin.

 

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy