Haber | Türkmen Terzi
Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde bulunan Sahraaltı Afrika’nın en büyük camii olan Nizamiye’de Fethullah Gülen Hocaefendi adına Cuma Namazı sonrası giyabi Cenaze Namazı kılındı. Cenaze’ye Güney Afrika’daki her yaştan Hizmet gönüllülerinin yanında, Hocaefendi’nin eserlerini okuyan, Hizmetleri’nde yer alan yerli insanlar da katıldı. Gıyabi Cenaze sonrası cami avlusunda yaklaşık bin kişiye yemek verildi ve misafir odalarında taziyeler kabul edildi.
Nizamiye Külliyesi Müdürü Faruk Türkmen organizeyi şu sözlerle anlattı, “Nizamiye Külliyesi Camii’nde Cuma ezanı öncesinde Fethullah Gülen Hocaefendi’nin vefat etmesi nedeniyle Türk İslam geleneklerine uygun olarak sela okundu. Sela sonrasında, Türkçe ve İngilizce olarak selayı veren müezzin tarafından Hocaefendi’nin vefat ettiği duyuruldu. Seladan sonra camide verilen vaaz konusu da Fethullah Gülen Hocaefendi’nin takvası oldu. Vaazın ardından, Hocaefendi için okunan hatimlerin duası yapıldı ve camiyi tamamen dolduran cemaat hatim duasına amin dedi. Cuma Namazı’nın hemen ardından, Hocaefendi adına Gıyabi Cenaze Namazı kılındı. Namaz çıkışında ise yine Hocaefendi hayrına namaza gelen cemaate yemek ikram edildi ve Fethullah Gülen’in kim olduğunu anlatan bir broşür dağıtıldı. Son olarak da erkekler ve kadınlar için ayrı taziye mekanlarında Güney Afrikalı müslüman ve gayri müslim dostların taziyeleri kabul edildi. Taziyeye katılan bazı kanaat önderlerinin Fethullah Gülen hakkındaki düşüncelerini söyledikleri kısa röportajlar yapıldı.”
Namaz çıkısında Nizamiye’nin misafir odasında organize edilen taziyeye katılan dünyaca ünlü İslam araştırmaları Profesörü Prof Esack şunları söyledi, “Doğduğu ve çok işler yaptığı ülkesinde vefatına verilen resmi tepkinin bu kadar tatsız olması acı verici, ama yaptıklarının hesabını Allah huzurunda verecekler. Bizim sorumluluğumuz, bıraktığı meşaleyi yerden almak ve koşarak ileriye taşımaya devam etmektir”.
Harvard Üniversitesi ile İngiltere ve Almanya’nın önde gelen teoloji bölümlerindeki çalışmalarıyla tanınan ve Johannesburg Üniversitesi’nde İslam çalışmaları profesörü olarak görev yapan, uluslararası üne sahip akademisyen Prof. Dr. Farid Esack sözlerini şöyle sürdürdü, “Ümmetin gerçek bir devi dünya genelinde yitip gitmiştir. Ancak bu bir ölüm değil, bir ayrılıştır.”
Gülen’in dünya genelinde Müslümanlar için olduğu kadar, Hizmet Hareketi mensupları için de büyük bir kayıp olduğunu vurgulayan Esack, “Bu ayrılıkla ilgili büyük bir üzüntü, hüzün ve kayıp hissi var. Allah yolunda öldürülenler için ‘ölüler’ demeyin. Aksine onlar diridirler, fakat siz bunun farkında değilsiniz,” şeklindeki ayete atıfta bulundu.
Gülen’in öğretilerinin dünya genelinde yaşayan binlerce insan tarafından takip edildiğini ve onun adına yapılan çalışmaların Gülen’in mirasının devam ettiğinin,hayatta olduğunun bir göstergesi olduğunu belirten Esack, Gülen’in özellikle Güney Afrika’daki etkisinin oldukça derin olduğunu vurguladı.
“Gülen’i dünyanın O’na en çok ihtiyacı olduğu dönemde kaybettik”
Güney Afrika’nın Gauteng eyaletinde Başbakanlık ofisinde çalışırken Hizmet tanışan Ernest Ndlovu, Gülen’in vefatına ilişkin duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Şu anda özel sektörde çalışan ve Alexandra bölgesinde doğup büyüyen Ndlovu, Gülen’in Güney Afrika halkına olan etkisini ve hareketin katkılarını şu sözlerle anlattı: “Benim adım Ernest, Alexandra doğumluyum ve büyüdüm. 2008 yılından beri Fethullah Gülen’in hareketiyle bir ilişkim var, ancak kendisiyle hiç tanışmamış olmama rağmen onun takipçileriyle çalıştık. Gülen’in ölümü, benim doğduğum Alexandra gibi yoksul siyah mahallelerde yaşayan insanlar için büyük bir kayıptır. Çünkü onun hareketinin teneke evlerde yaşayan insanlara yardım ettiğini gördük. Ülke genelinde eğitim ve yardım çalışmalarıyla büyük katkıları oldu. İyi bir insanı, bir barış ve insanlık elçisini kaybettik.”
Ndlovu, Gülen’in ölümünü yalnızca Güney Afrika için değil, tüm dünya için bir kayıp olarak değerlendirdi ve Gülen’in barış ve insani yardıma yönelik fikirlerinin önemine dikkat çekti: “Gülen’i dünyanın ona en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde kaybettik. Çocukların ve kadınların öldürüldüğü, dünyanın Üçüncü Dünya Savaşı’na sürüklendiği bir zamanda böyle insanlara gerçekten ihtiyacımız var. Gülen vefat etmiş olabilir, ama fikirler asla ölmez; bireyler ölür. Ondan sonra da birçok Fethullah Gülen gelecektir ve uzun zamandır yapılan bu hayırlı işler devam edecektir.”