Merhum Fethullah Gülen Hoca Efendi 86 yaşında ‘İrciı, Dön’ emrine inkıyat ederek sonsuzluk yolunda ,dünya perdesini kapattı, ahiret penceresini açtı. Cenab-ı Hak’ dan dileriz, uğurlandığı gibi karşılanır. Öncelikle ailesi, yakın dava arkadaşları, talebeleri, hizmetlerde koşturan kardeşleri, sevenleri ,dostları, olmak üzere tüm insanlığın, Müslümanların başı sağ olsun.
Merhum Hoca Efendi’nin cenaze namazı 24 Ekim 2024 tarihinde New Jersey eyaletindeki Skyland Stadyumu’ nda kılındı. Tahmin edilenden daha kalabalık bir cemaatin eşliğinde kılınan cenaze namazının pek çok yönleri ile hatıralarda silinmez izler bırakacağı muhakkaktır.
Öncelikle Cenaze namazının bir stadyumda kılınması bana 1991 yıllarında Hoca Efendi ile bir ders esnasındaki soru cevabı hatırlattı.O zaman fıkıh kitabı İbrâhim b. Muhammed el-Halebî’nin Mülteka’l Ebhur adlı fıkıh kitabını okuyorduk ve konu Cuma namazı idi.Klasik fıkıh kitaplarında Cuma namazının sıhhatinin şartlarından biri de Cuma namazının bir şehirde tek bir yerde kılınması şeklinde ifade edilir.Bütün mezhepler bu görüş üzerinde durmuşlarsa da netice itibariyle Hanefî mezhebinde fetva , bir şehirde birden fazla cami bulunması halinde bütün camilerde Cuma namazı kılınabilir şeklindedir.Bu ve buna benzer konular üzerinde durulurken ,benim aklıma stadyumlar geldi. Bir ara fırsatını bulup ‘Hocam bu stadyumlar ileride ne olacak ?’diye sordum . Bu soruyu sormaktan kasdım da o günkü gençlik heyecanı ,kendimce Hoca Efendi den ‘İleride stadyumlara çelikten bir kubbe yapılır,Cuma namazı cami hükmünde olan tek bir mekanda kılınmış olur ‘cevabını almaktı.Merhum Hoca Efendi bir müddet düşündü ,düşündü ,sonra da döndü ve cevaben ‘İleride oralara siz de ihtiyaç duyabilirsiniz’dedi. Ben o gün çok bir şey anlamadım. Fakat ilerleyen senelerde, 19 Eylül 1995’ de ‘Her Şey Bosnalı Çocuklar İçin’ kampanyası için İstanbul, Ali Sami Yen Stadında , Dünya Karması-Türkiye Karması Maçı düzenlendi ve Hoca Efendi bizzat kendisi de o maça katılarak sonuna kadar izledi.Hatta ünlü Arjantinli futbolcu Maradona da Hoca Efendi’nin yanındaydı.Daha sonraki yıllarda futbol camiasından Merhum Hoca Efendinin pek çok dostu ve seveni oldu.Yıllar sonra Türkçe olimpiyatları stadyumlarda yapılmaya başlandı.Çünkü onun projelerine gönül veren Hizmet insanları artık ancak stadyumlara sığabiliyorlardı. Tevafuka bakın ki Hoca Efendi’nin sonsuzluk yolundaki son durağı da bir stadyum oldu.
Skyland Stadyumu doldu.Medya daki haberlere göre göre 20 bin civarında insan, Hoca Efendiyi uğurlamak için dünyanın dört bir yanından stadyuma koştu.Bu kalabalık iki tarafı şaşırttı.Birincisi organizatörleri,zira onlar yedi-sekiz bin kişilik bir katılım tahmini yürütüyorlardı.Onlar çok sevindiler.Dört-beş günlük geceli gündüzlü çalımalarına değmişti.Onlar bu teveccühü görünce üzerlerindeki yorgunluktan bir eser kalmadı. Herkesin dikkatini çeken ortak noktalar,medya mensuplarının yaptığı çok hoş yayınlar ,organizasyonun güzelliği,görevlilerin beceri ve fedakarlıkları,proğramın içerik ve akışı,her kesimden katılımcıların renkliliği ,manevi atmosfer ,huzur ve sekine ,bunun yanında katılımcıların vakar ve sukuneti ,saatlerce süren proğramı kadınlı erkekli çoluklu çocuklu ,güneşin altında sabırla takip etmeleri ,kargaşaya meydan vermeden çok sevdikleri Merhum Fethullah Gülen Hoca Efendinin mubarek naşını tevekkül,teslim,rıza ve dualarla karşılamaları,uğurlamaları ,bütün bunlar herkesim tarafından ifade edilen takdirler..Allah emeği geçenlerden razı olsun.
Diğer tarafta da ‘Havuz Medyası’tarafından temsil edilen ve kendini Hizmet hareketine karşı ‘Düşman’olarak konumlandıran AKP zihniyeti, onun tesirinden kurtulamayan uydusu CHP ,diğer parti ve gruplar..Onlar devlet imkanları ile yaptıkları her türlü yıldırma,korkutmadan dolayı katılımın az olacağını tahmin ediyorlardı.Buna ragmen Amerika ‘da bile, pek çok zahmetlere katlanarak, sırf vefa borcunu ödemek için o stadyuma koşan binlerce insanı gördüklerinde – bağışlayın -adeta -kudurarak yaptıkları yayınlarda seviyesizliğin dibini boylamışlardı.
Hangi din,örf adet de olursa olsun ‘Ölü ‘saygındır.Çünkü artık o ölmüştür ve kendini savunmadan acizdir.Kendini koruma,hakkını savunma imkanını kaybeden insanlara saldırmak ne savaşta ne de barışta mertlik,centilmenlik değildir.CNN’de Merhum Fethullah Gülen Hoca Efendi hakkında sarfedilen sözler gülünç olduğu kadar ,bir utanmazlık ,bir insanlık ayıbıdır.Bu davranış biçimi kişilerin şahsiyetlerine karşı canavarca işlenmiş sanki bir ‘Manevi Müsle’gibidir.Cahiliyye döneminin savaşlarında -Uhud ‘da Hz Hamza ve diğer sahabilere (ra)yapıldığı gibi-,öldürülen kişiler ,ölmüş oldukları halde ,kulakları ,burunları kesilir,gözleri oyulur,karınları deşilerek hınçlarını dindirmeye ,öçlerini almaya çalışırlardı.Bu onların düşmanlarına karşı duydukları kin ,nefret ve öfkenin bir göstergesi idi.İslam gelince bunu yasakladı.Efendimiz (as)savaşta, artık ölmüş ,işi bitmiş bir insana ,hatta hayvana bile ‘Müsle’yapmaktan nehyetti. Bir kişi düşman bile olsa ,esir alındığında veya öldüğünde , artık o ,diğer düşman tarafa bir emanet hükmündedir.Vefat edip giden bir insana, hala, inanılmaz bir şekilde ,kin nefret dolu hakaretlerle manevi ‘İtibar suikastı,Müsle’yapmak insanlıktan çıkmaktan başka bir şeyle izah edilemez.Siyasal İslamcılık iddiasındaki bir kısım çevrelerin inançsız bir kişi kadar dahi saygılı olamaması /konuşamaması gerçekten anlaşılır gibi değildir.
Evet Merhum Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin cenaze namazı ve sonsuzluk yoluna teşyii(Taşınması)Hizmet hareketi gönüllüleri için Hizmetlere daha bir hız verme adına önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır.Şimdiye kadar Hoca Efendinin omuzlarında hissetttikleri sorumluluk artık Hizmet insanının omuzlarına binmiş durumdadır.Onun bizlere taşıdığı Allah ,Peygamber sevgisi hakikatleri bundan sonra yüzbinlerin omuzlarında taşınmaya devam edecektir,Rabbimizin izniyle..Ekserisi eğitimli olan bu şahs-ı manevi Allah’a,peygambere,merhum Hoca Efendiye olan vefa borcu gereği bu emanate sahip çıkarak bayrak yarışını sürdüreceklerdir. Allah kullarına vasıflarına göre muamelede bulunur.Dünkü hizmet, hareketini bugünlere getiren -Allah’ın hoşnut olduğu- vasıflar ne ise ,geleceğe götürecek olanlar da aynı vasıflardır. Hizmet insanı bu vasıfları koruduğu,gelecek nesillere aktarabildiği ölçüde Allah onları bu yolda istihdama devam edecektir.Bu vasıfların en önemlileri de ‘İhlas ve Vifak İttifak’tır.