Marina Satti ve İnsanlık Dersi

Yazar Recep Atıcı

“Babam öldü ve Atina’da Müslüman mezarlığı olmadığı için Komotini’ye (Gümülcine) gittik. Gazeteciler peşimde ve ben cenazeyi gömmek için çok uzaktaki bir mezarlığa doğru gidiyordum. Babam Atina’da değil, orada gömülü ve ben yarın istesem de onu ziyaret edemem artık. O orada, uzakta ve yalnız. Bu düşünceler, peşimi hiç bırakmıyor. Bu yüzden aniden onun yanına bakıyorum ve aynı ölüm tarihine sahip birçok mezar taşı görüyorum: “26/5, Suriye”. Bunlar bir tekne kazasında boğulan insanlardı ve hepsi şimdi yarım metrelik mezarlara taşınmıştı. Diğer tarafa bakıyorum, “9/11 Afganistan”, başka bir gemi kazasında boğulan insanlar.”

Bu paragraftaki ifadeler, 2024 Eurovision Şarkı Yarışmasında Yunanistan’ı temsil edecek olan Marina Satti’ye ait. Bir gazetenin verdiği habere göre o, Atina’da aslen Sudanlı bir babanın ve Giritli bir annenin kızı olarak dünyaya gelmiş.

Satti, birkaç ay önce vefat eden mülteci babasına adadığı “Ah ThalassaAh, Deniz” şarkısını bestelemiş. O, bu şarkının klibinde Ege ve Akdeniz’de hayatını kaybeden 1.274’ü çocuk 30 bin göçmeni anlatmış. Ardından UNICEF ile işbirliği yapan Satti, şarkının gelirini de göçmen çocuklara bağışlayacağını duyurmuş. Onun Ege ve Akdeniz’i geçmeye çalışırken ölen tüm insanlara ithaf ettiği bu şarkının klibi de -dilini anlamasanız da- oldukça duygusal.

Yunanistan’da gözlerini hayata açmış ve Livaneli’nin, “Kardeşin Duymaz El Oğlu Duyar” şarkısında dediği gibi Eloğlu’ diyebileceğiniz bir şarkıcı, Meriç nehrinde ve Ege denizinde boğulan herkesin sesi olup yaşanan bu dramları dünyaya duyurmaya çalışıyor. İnsan, bu tür haberleri okuyunca, ‘Hala insanlık ölmemiş’ demekten kendini alamıyor.

Fakat, ne var ki, Satti’nin tüm dünyaya duyurmaya çalıştığı bu sessiz çığlıkları, kendi kardeşlerimiz duymazdan geldiler. Keşke bu kadarıyla yetinselerdi. İnsan bazen buna da, ‘Eyvallah’ deyip geçebilirdi belki. Fakat, Ege ve Meriç’in soğuk sularında hayatlarını kaybeden insanımız için o günlerde öyle ifadeler yazılıp çizildi ki, insan o ifadeleri okuyunca insanlığından utanıyor.

Belki hatırlayacaksınız, 29 Temmuz 2018 tarihinde Balıkesir’in Ayvalık ilçesinden Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçmek üzere yola çıkan şişme bir bot alabora olmuş ve faciada 3’ü bebek 2’si kadın 6 kişi can vermişti.

İşte, bu hadisenin ardından haberi servis eden devlet ajansı, bottakileri doğrudan terörist ilan etmişti. Vicdan sahibi bazı kimseler ise, bu yaftalama karşısında ‘Ege’de bebekler değil, insanlık battı!’ demişlerdi. Nefret dili o derece keskindi ki, 8 aylık Nurbanu ile 2,5 yaşındaki Burhan kardeşlerin cenazeleri için aile, Bursa Büyükşehir Belediyesinden cenaze aracı istediği zaman; “Teröristlere verilecek aracımız yok’ denmişti. Gerçekten aslında Ege’de batan insanlıktı.

Nefret söylemi hızını alamamış ve o denli çığırından çıkmıştı ki, bu çocukların cenazesi karşısında bazı twitter hesapları şu ifadeleri yazdı: “Merhametsize merhamet, merhamete hakarettir. Bunlar da büyüse terörist olacaklardı zaten, öldükleri iyi olmuş. 2 kişi 2 kişidir.” Sabi çocukların suda boğulması karşısında bile böylesine nefret dilini kullanan, intikam hisleriyle hareket eden ve zalimce tavırlar sergileyen, hatta; “az bile yapmışlar” diyen birilerini görünce insan, Ege’nin soğuk sularında boğulan aslında bebekler değil, insanlık demekten kendini alamıyor.

Evet, Yunanistan’da doğmuş, büyümüş ve o kültürün sanatını icra eden bir sanatçı, acımızı paylaşırken, kendi kardeşlerimizin bizleri, bu şekilde bir kaşık suda boğacak olması gerçekten insanlığın battığı yer olsa gerektir. Rabbime hamdolsun ki, bir şekilde buralara geldik ve dünya insanlığından yeni yeni insanlık dersleri öğreniyoruz.

Ne diyelim? Rabbim, kendi insanımız dediğimiz Anadolu insanına da önce aklı selim, sonra kalbi selim ve daha sonra da imanın bir göstergesi olan vicdan merhameti lütfeylesin.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

web

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy